HORMONLU ŞALGAMLARIN KİŞİLİĞİ

Prof. Dr. Ali Osman Özcan
aozcan@skyturk.net

    Kişilik, insanı başkalarından ayıran özellikler bütünlüğü olarak tanımlanmaktadır. Bu özellikler süreklilik gösterirler. Değerler sistemiyle de çok yakından ilişkilidirler. Siyaset, hukuk, din, Ahlak, gelenek, görenek, töre ve geçici olan moda değerlerinden insanın iç dünyasına kattığı niteliklerin somutlaşması olarak görülebilir. Hormonlu şalgamlar, enayiliklerine doymazlar. İş olup bittikten sonra hep “keşke” sözünü kullandıkları gibi; bazen “Tesadüf bu ya!” ifadelerini kullanma ustasıdırlar. Daima aldatıldıklarından aldatılmalarını kendileri aldatmış gibi anlatıp dururlar. Her zaman “Bile bile lades” diyerek kör cesaret gösterisine kalkarlar. Yenilgilerini “zafer” diye sunmayı becerirler.

    Hormonlu şalgamların aptallığı dillere destandır. Herkes Mersin’e giderken onlar tersine gitmeyi akıllı davranış olarak görürler. Hemen her konuda ahkâm kesmeye bayılır, cehaletlerini sergilemekten böbürlenip gururlanırlar. Benlikleri şişkin bir benlik olduğundan balon gibi şişip dururlar. Oysa onların enayilikleri apaçık ortadadır. İnadına inat anlayışıyla inatçılık yarışmalarının vazgeçilmez sporcusu olarak tanınırlar. İnatçılık rekoru kırmak, onlar için gurur vesilesidir.
İnatçılıkla şişinirken burunlarından kıl aldırmazlar.
Kendi kusurları kendilerine güzel görünür.
Kusurlarını meziyet diye kabul ederler.
   
Hormonlu şalgamların sevdiği sözcüklerden biri de çağdaşlıktır. Köyden gelip şehirde köylü olma inadını sürdürme heveslisidirler. Yerlere tükürürken, gürültü yaparken kendilerini uyaranlara saldırdıklarında mutlu olurlar. Saldırganlık inatları onları bağnazlığa, yobazlığa iterken kendilerini fanatik olarak sunmak çok hoşlarına gider.
Oysa fanatik demek bağnaz, yobaz demektir.
   
Hormonlu şalgamlar, evrensellik sözcüğüne tutkundurlar. Lakin yerel ve yöresel olanı tercih ederler. Yerel ve yöresel olanı yücelttiklerinde evrenselliğe kucak açtıklarını bilmekten acizdirler. Oysa evrensellik kavramı, onların değil bir başka dünya görüşünün kavramıdır. Kedni düşüncelerini kıt akıllarıyla evrenselleştirip “Evrensel budur” diyerek kendi inatçılıklarını başkalarına dayatmaya kalkarlar.
    Hormonlu şalgamlar, sevmeyi değil sevilmiş olmayı çok severler. Sevilmiş olmanın bencilliğin göstergesi olduğunu, sevmenin ise fedakârlık gerektirdiğini anlamazlar. Sevgiyi bile inadına köreltmek hoşlarına gider. Kendileri başkalarını sevmezken başkalarından kendilerini sevmesini beklerler. Yetenekleri olmadığı hâlde yetenek sözcüğünü bile değiştirip inadına beceri sözcüğünü kullanarak becerikli oldukları konusunda kendilerini aldatmaya bayılırlar.
Bindikleri dalı keserken düşecekleri akıllarına gelmez. Ne zaman öleceklerini bile başkalarına sorup dururlar. Başkaları “Şu zaman öleceksin” derlerse o zaman öleceklerini beklemeye başlarlar. Oysa atalarımızın “Olacakla öleceğe çare bulunmaz.”  sözünün içeriğini anlamaktan yoksun bir biçimde kendilerine söylenenlerin veya duyduklarının doğru olduğu inancıyla davranırlar.
    Hormonlu şalgamlar, mizaç olarak biraz geç ve güç anlayan tiplerdir. Ayrıca yanlış anlama konusunda uzmanlaşmışlardır. İnadı bile yanlış anlayarak inat için inat, inat üstüne inat, inadına inat diyerek gerçekliğin ağır tokadına maruz kalırlar. İnatçılıklarıyla övünürken aptallıklarını sergilediklerini anlayamazlar. Çok çabuk öfkelendiklerinden kendi akıllarına zarar verdikleri hâlde akıllıca davrandıklarına kendilerini inandırırlar. Düşmanlarına karşı inadına düşmanlık derken dostlarına vefasızlığı alışkanlık haline getirmişlerdir. Enayilerin enayisi olarak rekor kırdıklarında hormonlu şalgamlıklarıyla aldıkları madalyaları ve ödülleri evlerindeki gümüşlük ve vitrinlerde sergileyip dururlar.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.