Müdahalenin zamanı gelmiştir!

    Hz.Lut’un tüm uyarılarına rağmen, çarpık cinsel ilişkilerden kaynaklanan şehvetin esiri olmakta devam eden şehri yerle bir etmek üzere Allah’ın iradesiyle Sodom’a inen melekler, bu kez de Ülkemizin üzerine inmek için hazırlık yapıyor olsalar gerektir.

    Zamanı gelmiştir!

    Göstergeler, çarpık ilişkilerin sınıra dayandığı Ülkemize karşı Allah’ın bile merhametini tüketmek üzere olduğunu açıkça göstermektedir; çünkü Kuran’da “doğru” adına ne varsa tümüne birden ihanet edildiği böyle bir ortamda, Yaratıcı’dan yardım beklemeye dahi hakkımız olmayan bir konumdayız artık. 

Ne diyor Ra’d, 11: “Oysa bir toplum kendi özündekini değiştirmedikçe Allah da onların halini değiştirmez; bundan hiç şüpheniz olmasın!

    Zamanı gelmiştir!
   
    xxx    xxx     xxx

    İslam ilahihiyatçıları, din adamları, hocalar, İslami kanaat önderleri, sözde İslamcılar… Bu konuda aklınıza kim geliyorsa…

    Mazlumu zalime satmışlardır!

    Kuran’daki infak ayetleri, bu kesimin ihanetiyle bir “lütuf” mesabesine indirilmiştir. Mal ve nimetler Kuran’ın emrettiği gibi Allah’ın tüm kulları arasında eşit ve adeletli bir biçimde dağıtılmayacak; halk, kodomanların gönlünden kopan “lütuf” ile yaşamını sürdürmeye çalışacaktır. Devletin kurumları, açlık sınırının altında yaşayan 13 milyon kişiden, işsizlik zilleti içinde debelenip duran milyonlarca yurttaştan, kredi kartı nedeniyle gelecek yıllarını bankalara ipotek etmiş milyonlarca emekçiden, evine günde ancak 3 gram kırmızı et götürebilen memurdan, asgari ücrete mahkûm milyonlardan, yeşil karta ve sadakalara bağımlı yaşamak zorunda kalan milyonlarca vatandaştan söz ederken…

    Tüm bu zulümlerin nedeni olan kapitalizme karşı tavır alması gereken İslamcılar, Hz.Peygamber’in hüzünle uyardığı gibi Kuran’ı dışlamışlar (Furkan, 30); “Lailaheillallah”ı, “Lehül Mülk”ü  bir kenara fırlatıp atarak, resmen “şirk”e saplanıp kalmışlardır.

    Allah tek ilah değildir, mülk sadece O’nun değildir artık; sözde İslamcılar, kodomanlar sınıfını İlah’a ve Mülk’e ortak ederek ihanet şehvetinde ön saflarda yer almaktadırlar artık!

    Furkan 30 doğru söylemekte; mucize Kuran, on dört asırdır olduğu gibi, bir kez daha muazzam bir tespitte bulunmaktadır!

    Müslümanlar(!) Kuran’ı terk etmişlerdir!

    Zamanı gelmiştir!

    xxx    xxx    xxx

    Koca koca adamlar, “yasama, yürütme ve yargı”nın tek elde toplandığı bu ülkede bir araya gelip demokrasi nutukları atabilmektedirler.

    Milletvekili seçilen tutukluların salıverilmeme gerekçesi, üç yıl dolmasına rağmen hâlâ “delillerin toplanamaması” olarak gösterilebilmekte; evrensel hukukun ilk ilkesi olan “aksi ispat edilene kadar herkes suçsuzdur” kabulü, “ben kimi istersem o suçsuzdur”a dönüşebilmektedir.

    Başta Doğu Perinçek olmak üzere, “sorun çıkarması muhtemel” tüm vatanseverler hapishanelerde çürümeye terk edilmekte; vicdan  ve izan sahibi herkesin artık çok iyi tahlil edebildiği “Ergenekon tertibi” zulme doymamakta şehvetin doruğuna çıkabilmektedir.

    Aydınıyla cahiliyle, yazarıyla çizeriyle, politikacısıyla askeriyle, koca Türk Ulusu, özellikle vatanseverleri ve TSK’yı hedef alan operasyonun bir abd operasyonu olduğunu görmemekte marazi bir ısrar içinde debelenip durabilmektedir.

    Zamanı gelmiştir!

    xxx    xxx     xxx

    Hedefinin tüm Ortadoğunun ve yakın doğu ülkelerinin rejimlerinin ve sınırlarının değiştirilmesi olduğu seri katilin Dışişleri Bakanı tarafından açıklanan Büyük Ortadoğu Projesinin eşbaşkanlığının yapıldığı bu Müslüman(!) ülkede, yine koca koca adamlar bir araya gelip Türkiye’nin bağımsız bir dış politika izlediğini iddia edebilmekte; yine başta sözde İslamcılar olmak üzere tüm halk kesimleri, kardeş ve Müslüman Libya’nın bombalanmasına, dost ve Müslüman Suriye’nin istikrarsızlaştırılarak abd müdahalesine hazır hale getirilmesine sessiz kalabilmekte; seri katil tarafından komşu Irak’ta öldürülen bir milyon kişinin kanının akıtılmasına ortak olabilmektedir.

    Bir zamanlar Muhammedi vicdanda çok haklı olarak “İblis/Şeytan” olarak tescil edilen abd emperyalizmi, tüm dünyayı kana bulamak için Vatan’ımızı bir üs ve ileri karakol olarak kullanmasına rağmen, AKP iktidara geldiğinde bıçak gibi kesilen Cuma çıkışlarındaki o kutsal amerikan aleyhtarlığı, marazi bir biçimde “seri katil hayranlığı”na dönüşebilmektedir.

    4 Temmuz 2003 tarihinde Türk askerinin başına çuval geçiren seri katilin aslında o çuvalı Vatan’ın tamamının başına geçirdiği geniş halk kitlelerince görmezden gelinmeye devam edilmektedir.

    Türk Ulusu, İstiklâl Savaşı günleri dahil, tarihinin hiçbir döneminde bu denli aşağılanmamış, celladına bu denli hayran olma ihanetinin içine bu kadar kayıtsızca yuvarlanmamıştır!

    Zamanı gelmiştir!

    xxx    xxx    xxx

    Türkiye, Devleti oluşturan tüm kurumları ve taraflı tarafsız tüm halkıyla, abd emperyalizmi tarafından dayatılan bölünmeyi içine sindirebilmiş görünmektedir.

    Amblemindeki altı oka fütursuzca ihanet eden, seçimlerden hemen önce topladığı sözüm ona liberal gazeteci ve CIA ajanlarına Anayasadan Atatürk milliyetçiliğini çıkaracağını hayasızca beyan eden CHP’siyle; ülkücülere asla yakışmayacak zavallı bir teslimiyet çizgisinde yıllardır ısrar eden, Türkiye’nin başına geçirilmiş bir çuval olan Ergenekon, Balyoz, Kafes vb. tertipleri “çürük yumurtalar ayıklansın” safsatasıyla zımnen destekleyen ve tüm tertiplere rağmen hâlâ amerikan emperyalizmine açıktan tavır koyamayan MHP’siyle; BOP Eşbaşkanlığını açıkça ve gururla ilan eden AKP’siyle; bölünme halinde amerikan emperyalizmine ve İsrail’e mahkûm olacağını açıkça gören ve bunu kabullenme ihanetini sergileyen BDP’siyle; “milli” olması herkesten çok gereken büyük burjuvazisiyle, TÜSİAD’I ve MÜSİAD’ıyla; yalaka, yandaş, iliştirilmiş, holding, taraflı tarafsız tüm medya kuruluşlarıyla; hain, çıkarcı, vurdumduymaz, nemelazımcı, korkak, sinik, yılgın tüm aydınlarıyla…

    Bölünmenin nasıl bir karmaşaya, yıkıma, şiddete, mahvoluşa yolaçacağını düşünebilen düşünemeyen, Türk’üyle Kürt’üyle…

Topyekün tüm halkıyla…

Zamanı gelmiştir!

   
    xxx    xxx     xxx

    “Sadece aklı ve gönlü işleyenler düşünüp ibret alır.” (Ra’d, 19) diyor Kuran.

    “Sadece aklı ve gönlü işleyenler düşünüp ibret alır!”

    Sodom’un sapıkları, Hz.Lut’u uyarmak için şehre gelen melekleri dahi taciz etmekten kendilerini alamamışlardı; şehvet gözlerini kör etmiş, düşünebilme yetilerini ellerinden almıştı.

    Aynen, Vatan’a ihanet şehvetinin bizim gözlerimizi kör ettiği, düşünebilme yetimizi mahvettiği gibi…

    “Sadece aklı ve gönlü işleyenler düşünüp ibret alır!” diyor Kuran.

    Aklı ve gönlü işlemeyenler bu denli çoğalmışsa…

    Zamanı gelmiştir!

    xxx    xxx    xxx

    Hz.Lut ve ailesi (karısı hariç) dağların arkasına kaçarak yıkımdan kurtulabilmişlerdi ; oysa bizim kaçabilecek bir yerimiz de yok!

    Vatan bir tane çünkü!

    O halde yapılabilecek tek bir şey kalıyor geriye:

    Allah’ın o muhteşem merhametinden güç alarak bu sapkın gidişe karşı Vatan topraklarını savunmak!

    Tarih, devrimi dayatıyor!

    Ya hep beraber büyük bir yıkım karşısında yok olup gideceğiz; ya da Türk’üyle Kürt’üyle, zenginiyle fakiriyle, sağcısıyla solcusuyla “aklımızı ve gönlümüzü işletip düşünerek ibret alacak” ve birlik ve beraberliğimizi paramparça etmeye and içmiş haçlı emperyalizmini ve onun tamamlayıcı unsurlarını bu topraklardan söküp atacağız.

    Tarih devrimi dayatıyor!

Zamanı gelmiştir!

   

   

   

   

   

   

   

   

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.