Kahpe



    Birden aklıma düştü bu kelime.

    Aniden.

    Durup dururken…

    Sonra birden Kemal Tahir’in bir cümlesi çınladı kulaklarımda:

    “Pala salladı Kerim Ağa’ya, arkadan kahpece!

    Pala salladı arkadan kahpece…

    xxx     xxx       xxx

    Artık pala sallanmıyor arkadan!

    Kalem sallanıyor…

    Yaşasaydı Üstad, “Kalem salladı Vatan’a, arkadan kahpece!” diye yazardı herhalde.

    Kalem salladı arkadan kahpece!..

    Kahpeler türemiş medyada, yazıp çiziyorlar kahpece!

  
    xxx      xxx      xxx

    Hatırlarsınız; “Gözlerim açık gideceğim!” demiştim bir çalışmamda.

    “Başına çuval geçirilen askerlerimizin intikamı alınmadan ölürsem, gözlerim açık gideceğim!

    Seri katilin Dışişleri Bakanı Clinton henüz ayrılmışken ülkemden, bu kez CIA denen cinayet karargâhına Başkan olan Petraeus kirletti kutsal topraklarımı!

    Ankara’da şu anda!

    Başkentimde!

    Kim bu Petraeus denen kana susamış katil peki?

    4 Temmuz 2003’te, Irak’taki Türk askerlerinin, Mehmetçiğin başına çuval geçiren general!..

    Hani öldüğümde gözlerimin açık gitmesine neden olacak o amerikalı!

    İşin kötüsü, Allah başka türlü takdir etmemişse, önümde üç beş yıl kaldı; muhtemelen öcümü alamadan gideceğim buralardan…

    xxx    xxx    xxx

    Peki, “kahpe” kim; kimi hedef alarak döküyorum içimi?

    Hayır, ne seri katilin Dışişleri Bakanı, ne de CIA’nın Başkanı beni öfkelendiren.

    Kendi kanımdan biri!

    Kendi vatandaşım!

    Beni, aynı topraklarda yiyip içme, aynı havayı teneffüs etme zilletine uğratan biri.

    Bir kahpe!

    Ne yazık ki, bir Türk(!)…

    amerikalıların Ülkemin topraklarını kirlettiği bugünlerde tüm bunları görmeyip/göremeyip, kendi vatanını(!) “arkadan kalem sallayarak” taciz eden bir Türk(!).

    xxx     xxx     xxx

    Ne Cemil Bayık’ın, “Son operasyonda da benzer bir durum yaşandı. Türk ordusu gerillaya karşı operasyona başlamış, gerillanın üstüne gidiyordu. Gerilla da operasyonun sonucunda askere ateş açmıştır.” açıklaması durdurabiliyor onu; ne de Genelkurmayın, “Otopsi sonucuna göre, askerlerimizin yanarak değil, kurşunlarla başlarından, gözlerinden ve boyunlarından vurularak şehit edildiği tespit edilmiştir.” açıklaması.

    Tatmin olmuyor!

    Kahpe çünkü!

    Almış eline kalemi, arkadan arkadan sallayıp duruyor!

On üç Vatan evladının şehit edilmesinin, tutuklu generallerin salıverilmesini sağlamak için bizzat Türk Ordusu tarafından planlanarak icra edildiği yazıyor…

    Ancak bir kahpenin düşünebileceği şeyleri kaleme alıyor; on üç yiğidimizin, kendi Ordumuz tarafından katledildiğini “ima” ediyor yazısında.

    Yazar:

    Kahpe çünkü!..

    xxx     xxx     xxx

    Yalnız da değil.

    Bir kahpeler korosu tutmuş sahneyi.

    Çok sesli icra ediyorlar kahpe marşlarını.

    Türk topraklarında, Türk dinleyiciye, “Kahrolsun Türk Ordusu Marşı”nı okuyorlar.

    Okurlar.

    Doksan yıl önceki dedelerinden miras olarak almışlar beste ve güfteyi.

    xxx    xxx     xxx

    Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak…

    Dedelerimiz o zaman da duymuşlardı bu kahpe marşı.

    Şimdi biz duyuyoruz.

    Onlar dedelerinden gördüklerini yapıyorlar; şimdi sıra bizde!

    Ya dedelerimiz gibi davranıp o kalemlerini sokacağız gözlerine.

    Ya da…

    Ya da dedelerimiz gibi davranıp o kalemlerini sokacağız gözlerine!

    xxx      xxx      xxx

    Tarih tekerrür ediyor.

    Kahpeler yine tuttular sahneyi.

    Ama aynen dedeleri gibi, göremedikleri bir şey var:

    Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak…

    Vatan, vatanseverlerini bekliyor dört gözle!

    O kalemleri gözlerine sokmanın zamanıdır…

  

  

   
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.