Samsun'da selden ölen kapıcı çocukları insan mıdır?

    Kapitalist zihniyetin paradigmasıyla baktığınızda, aslında bunun böyle olmadığını görürsünüz!

    Samsun'daki facia üzerine herkes bir şeyler yazıp çiziyor; ama kimsenin sormadığı bir soru var:

    Kapıcılar neden bodrum katında oturur?

    Bu bir kader midir?

    Kapitalist paradigma, kapıcıları ve çocuklarını bir fire gibi görmektedir. Bu o kadar böyledir ki, örneğin apartman inşa edilirken, bodrum katında, kalorifer dairesinin bir kısmı kapıcılar için ikametgâh olarak tasarlanır.

    Neden?

    Kendinize bir sorun.

    Bu o kadar böyledir ki, işte tam da bu nedenle, yukarıdaki soruyu, yani "kapıcılar neden bodrum katında oturur" sorusunu bugüne kadar ilk kez duyuyorsunuz.

    Samsun'da, hem de bir apartman dairesinde (bodrum dairesi tabii) ölen kapıcı çocukları meselesinde sadece TOKİ değil, bu sisteme biat eden ve sistem partilerine oy veren herkes sorumludur!

    Kıldığınız namazlar boşuna, verdiğiniz sadakalar boşuna, gittiğiniz haclar boşuna; çünkü Allah'ın en değerli varlığı insana ihanet içindesiniz!

    Cevabının verilmesi gereken soru, yukarıda tekrar ettiğim sorudur; bu soruya cevap vermeden işin içinden sıyrılmanız mümkün değildir.

    Bakın Kuran ne diyor ve bunu hangi tehditlerle pekiştiriyor:

    Güneş büzülüp dürüldüğünde,

    Yıldızlar ışıklarını yitirdiğinde,

    Dağlar yürütüldüğünde,

    O bakmaya kıyılmayan develer kendi hallerine bırakıldığında,

    Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,

    Denizler kaynatıldığında,

    Benlikler çiftleştirildiğinde,

    O diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğunda,

    Hangi günah yüzünden öldürüldü diye!

    Sayfalar açılıp göz önüne konduğunda,

    Göğün örtüsü soyulup indirildiğinde,

    Cehennem kızıştırıldığında,

    Cennet yaklaştırıldığında,

    Her benlik önceden ne hazırlamışsa bilmiş olacaktır! (Tevir, 1-14)


    Samsun'da sel sularına diri diri gömülen o çocukların akıbeti, kapitalist paradigmanın "ekonomik değil" gerekçesiyle görmezden geldiği ve "her benlik önceden ne hazırlamışsa bilmiş olacaktır" ilahi uyarısıyla karşı karşıya kaldığı bir "kader"dir.

    Kaderdir, çünkü bu ne ilktir ne de son olacaktır; ancak bu kader Kuran tarafından değil, kapitalist paradigma tarafından yazılmaktadır.

    Ekonomik değil gerekçesiyle tedbir alınmadan maden ocaklarına sürülen insanoğlunun ölümü nasıl kapitalist bir kaderse, Samsun'da, hem de bodrum katında sel sularına teslim edilen o biçare çocuklar da kapitalist kaderin kurbanlarıdır.

    Dincisinden ateistine, hacısından hocasına, sosyal demokratından liberaline kadar herkesin cevap vermesi gereken soru, "kapıcılar neden bodrum katında oturur" sorusudur!

    Gerisi hikayedir!

    Bu hikayeyi yazanlar ve yazanlara katkı sunanlar, "Cehennem kızıştırıldığında" bunun hesabını vereceklerdir!

    Aynen, Türkiye'deki milyonlarca aç ve susuz fakir fukaranın, işsiz gezen garibanın, milli gelirden hak ettiği payı alamayan yoksulun hesabını verecekleri gibi.

    Soru bütün haşmetiyle ortada durmaktadır; özellikle kapitalist paradigmanın alçak dişleri arasına sıkışıp kalmış olan ve kendisine "Müslümanım" diyen insanların cevaplaması gereken soru budur:

    Kapıcılar neden bodrum katında oturur?

    Allah bunu mu istemektedir?
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.