Yatağımız aynı ancak yorganlar farklı olunca kardeş ülkeler, soydaş bölgeler arasında zaman zaman olayların durumuna gore “farklı düşünceler”, “farklı değerlendirmeler” ortaya çıkabiliyor.
 
Suriye’de uçak düşürülmesi hadisesinden sonra ortaya çıkan Türkiye ile Rusya arasındaki kriz, Kırgızistan gibi bazı soydaş ülke ve bölge yöneticilerinin bu olay karşısında Rusya lehine görüş sergilemeleri ülkemizde üzüntüye neden olmuştur.

 
Şu husus blinmelidir ki Türk(iye) kamuoyu; Eski Sovyerler Birliği üyesi Türk Devlet ve Topluluklarından bu olay sonrası “Türkiye’nin yanındayız” gibi bir tavır sergilemesini gibi bir beklentisi olmamıştır.
 

Ancak Kırgız lider Atambayev’in yaptığı gibi Türkiye’yi Rusya’dan özür dilemeye davet etmesi veya BDT Toplantısı sonrası, topluluğun dönem başkanı Ermenistan Cumhurbaşkanı’nca soydaşlarımızın da üye olduğu Bağımsız Devletler Topluluğu’nu bağlayıcı şekilde “Rusya’nın yanındayız” ifadesinin kamuoyu ile paylaşılmış olması elbette Türk(iye) kamuoyunu üzmüştür.


Halbuki eski Moskova peyki olan Türk Devlet ve Topulluklarının bu hadise sonrası sessiz kalmaları, hiç bir taraftan yana olmadıklarını ortaya koymaları gerekirdi. Hatta tıpkı Nazarbay’ın yaptığı gibi Türk Devlet ve Toplulukları liderlerinin bir araya gelerek Rusya ile Türkiye araısında “arabuluculuk” yapmak için ortak girişimde bulunmaları en doğru davranış olacaktı ki, böyle bir girişim Putin’in olası baskısının da önünü alacak, Rus kamuoyu da anlayışla karşılamak zorunda kalacak hem de Türkiye’deki kardeşlerini üzmemiş olacaklardı.

Şüphesiz ki; Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan, Tataristan, Çuvaşiştan, Balkarya, Tuva, Altay, Başkurdistan ve Azerbaycan gibi kardeş ülkeler için hiç arzu etmedikleri en kötü şeylerden biri; bir asır birlikte yaşadığı Rusya ile kardeş Türkiye arasında siyasi, ekonomik ve askeri açıdan bir krizin çıkmasıdır…


Maalesef masadaki kriz, işte o hiç istenmeyen en son senaryodur. Eski Sovyet peyki Türk Devlet ve akraba topluluklarının bu kriz karşısında yapmaları gereken, tarafsızlıklarını koruyarak iki ülke arasında barışın temini için “arabuluculuk rolü”nü üstlenmeleri için ısrarlı olmalarıdır.  Çünkü iki ülke arasında çözümsüzlüğün devam etmesi, Türkiye ile bölgedeki Türk Devlet ve Toplulukları arasındaki ilişkileri de zedeleyecektir.

Unutulmamalıdır ki, Kazakistan’ın nüfusunun neredeyse yarısına yakını Rus’tur… Bu ülkeler hem Şanghay Örgütü, hem Bağımsız Devletler Topululuğu hem de Gümrük Birliği ile birbirine her açıdan bağlı durumdadır. En önemlisi de doğuda devasa Çin karşısında bu ülkelerin sırtını dayayabileceği tek ülke Rusya’dır…

Ancak yine de unutmayalım, en büyük üzüntü, kardeşin kardeşe çelme takmasıdır… En öncelikli beklenti de, kardeşin kardeşinin yanında yer almasıdır…

Eğer bunları yapamıyorsanız, Özbek lider Kerimov gibi sessiz kalmanız dahi yeterlidir ve anlayışla karşılanır…


**       **       **

Bu kriz esnasında Tataristan Cumhurbaşkanı’nın Türk yatırımlarına sahip çıkan sergilediği kararlı duruşu, alkışı hak etmiştir. İlişkilerin olumsuz seyrettiği Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’un bu kriz karşısında tarafsızlığını koruması, Kazak lider Nazarbay’ın ise Putin ile görüşerek arabulucu olma isteğini ifade etmesi alkışı hak etmiştir. Kırgız Cumhuriyeti eski Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı görevlerinde bulunmuş olan Prof. Dr. Osmanakun İbraimov’un, kardeş Kırgız halkına tercüman olarak yaptığı değerlendirme alkışı hak eden bir başka girişim olmuştur. Elbette Azerbaycan liderinin sergilediği davranış takdirin üzerindedir ve kardeşliğin gereğidir.


Türkiye ise bu krizden ders çıkarmalı, Türk Dünyasına yönelik akılcı planlamalar yapmalı, her sahada ortak milli politikalar üretmek için stratejiler geliştirmelidir…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.