Dr. Reşit Galip Kimdir ?
Dr. Reşit Galip, 1893 Rodos doğumlu bilim adamı, eğitimci ve doktordur. Rodos'ta Yunan işgali sırasında Ege'ye göç eden ailesiyle birlikte geldi. Yunan işgali ve yayılmacılığına karşı okuduğu her okulda ateşli konuşmalarıyla tanınır. Daha lise öğrencisiyken çıkardığı gazete dergilerde dönemin fikir hayatına önemli katkılarda bulunan makaleler ele aldı.
Bugünlerde Türkçü, Kafatasçı suçlamalarına cevap verircesine birlik, beraberlik ve tam bağımsızlık çağrıları yaptı. Lise öğrenciliği döneminde okulda Türk Ocakları'nın şubesini açtı. Okulda arkadaşlarıyla birlikte ilk katıldığı savaş Balkan Harbi oldu.
Yaralanarak geri döndüğünde gazi ünvanı aldı. Birinci Dünya Savaşı'na Kafkas Cephesi'nde katıldı. Erzurum'da ağırlaşan hastalığı yüzünden İstanbul'a gönderildi.
Burada Tıbbiye'yi tamamladı. Tıbbiye sıralarında İstanbul'un işgaliyle karşılaştı. İşgal süresince oldukça etkili örgütlerden biri olarak bilinen Köycüler Cemiyeti'ni kurdu. Bu örgüt Anadolu'ya silah, cephane başta olmak üzere ilaç ve tıbbi yardım tedariği konusunda uzmanlaştı. Bu sırada kendi ürettiği aşıları kobay bulamadığı için kendi üzerinde denedi, Olumlu sonuç alınca cepheye sevk etti..
Daha sonra Anadolu'ya geçerek Kütayha ve çevresinde Yunan ordusuna karşı bir cepheyi örgütledi. Emet yakınlarında Yunan ordusunu günlerce durdurdu.
Türk Ocakları’nın genel kurultayında kurdukları Türk Tarihi Tetkik Heyeti’nin genel sektereri olarak Türk Tarih Kurumu’nun temellerini attı.
Kkuruluşunda yer aldığı Türk Dili Tetkik Cemiyeti de Türk Dil Kurumu’na dönüştürüldü. Türk Ocakları kapatılınca onun yerine kurulan Halkevleri’nin teşkilatlanmasını yürüttü.
İstanbul Darülfünun’un çağdaş bir üniversiteye dönüştürülmesi kararı 1931’de verildi. Bakanlığı sırasında ilkokuldan başlayarak öğrencilere Atatürk ilkelerine bağlılık ruhu aşılamayı müfredatın parçası yaptı. Cumhuriyet 10’uncu yılını doldururken 23 Nisan 1933 sabahı çocuklarına kendi yazdığı bir andı okuttu ve o gün Çocuk Haftası’nı açış konuşmasında da bu metni tekrar etti.
Bakanlıkça yayımlanan bir genelge ile bu ant okullarda zorunlu oldu. Döneminde, Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile Milli Kütüphane ve İlimler ve Sanatlar Akademisi’nin kurulmasıyla ilgili çalışmaları başlattı.
Bakanlığı sırasında hep 1 milyon kitabın olduğu bir kütüphane hayal ettiğini söyledi. 5 Mart 1934’te vefat ettiğinde cebinde sadece 5 lirası vardı.
Vefatından 69 yıl sonra ırkçı, kafatasçı suçlamalarına maruz kalınca, bugünün ve geleceğin yalakaları kullansın, sağlıklı olsun diye kendi imkanlarıyla bulduğu çok sayıda aşı formülünü o dönemin Kızılay'ına armağan etti.
Ruhu Şad olsun
