JEAN-CHRİSTOPHE GRANGE KİMDİR?
Jean–Christophe Grange 15 Temmuz 1961 yılında Fransa’da dünyaya gelmiştir. Üniversite eğitiminin ardından serbest gazeteci olarak çeşitli haber ajansları ve gazeteler için çalışmış bir yandan da kısa öyküler yazmıştır. İlk romanı olan Leyleklerin Uçuşunu 1994 yılında yayınlamıştır. Roman Tatlı Avrupa, Sofya Savaş Zamanı, Leylekler Kibutzu, Ormanın derinliğinde, Cehennemde bir Sonbahar ve Kalküta devam ve son adlı bölümlerden meydana gelmektedir. Louis Antioche’nin hayatı kuş bilimci olan Max Böhm’ün Her yıl Afrika’ya gidip, ardından Avrupa’ya dönen leyleklerin izini takip etmesini istemsiyle değişir. Zira Leylekler Afrika’ya gitmiş ama geri dönmemişlerdir. . Louis Antioche’nin görevi leyleklerin yol güzergâhını takip ederek neden geri dönmediklerini bulmaktır. Ancak çıktığı yolculuk kâbusa döner. Gittiği her yerde parçalanmış cesetler ve peşine düşen katillerle karşılaşır. Leyleklerin kaybolmasının arkasında derin sırlar vardır. Romanda yazar muhteşem hayal gücü ile tüyler ürpertici bir yolculuğa çıkarmaktadır. Yazarın ikinci eseri ise Kızıl Nehirler 2001 yılında basıldı. Romanın konusu iki gözü pek polisin son derece karanlık ve karmaşık bir cinayeti çözme çabasını anlatır. Küçük bir Fransız kasabasında meydana gelen bir cinayet, araştırmaya giden iki polis, kökü eskilere uzanan bir gizli örgüt ile karşılaşır. Ve hiçbir şey tesadüf değildir. Yazarın 3.romanı olan Taş Meclisi 2000 yılında yayınlandı. Jean –Christophe Grange olağanüstü hayal gücünü ve kurguda ki başarısının romanda da gösterdi. Roman parapsikoloji, Şamanizm ve Eski Sovyetler birliğinin derin sırlarına uzanan bir hikâye. Daine bir çocuk sahibi olmak ister. Ve bu isteği kısa zamanda Moğol olan Lucien ‘i bulmasıyla gerçekleşir. Ancak Lucien ‘de zaman içinde bazı değişiklikler olmaya başlar. Çocuk farklı bir dil konuşmaktadır. Kısa zaman sonra Lucien’in Şamanlarda olan güçleri taşıdığı fak edilir. Lucien’in peşine gücünden yararlanmak isteyenler düşer. Ama Daine oğlunu korumaya kararlıdır.
2003 Yılı Jean –Christophe Grange 4.romanı olan Kurtlar İmparatorluğu’nu yazdığı yıldır. Romanda Türkiye’de geçen Sahnelerde bulunmaktadır. Roman ChrisNolan tarafından sinemaya aktarıldı. Grange’nin 5.romanı Siyah Kan 2005 yılında yayınlandı. Siyah Kan yazarın en sürükleyici romanları arasında yer alıyor. Kitabın arka yüzünde ki “Güneydoğu Asya’da Yengeç dönencesi ile Ekvator çizgisi arasında bir yerlerde bir yol vardır. Siyah kanla çizilmiş bir yol. Korkunun ve ölümün hâkim olduğu bir yol.”458 sayfalık roman bu ifadenin hakkını tam olarak veriyor. Grange’nin kurgusu okuyucuyu unutamayacağı bir gerilim ile baş başa bırakıyor. Roman Paris’te başlıyor ve Kuala Lumpur, Tayland, Bankok’ta devam ediyor. Son durak ise her şeyin başladığı Paris. Grange, hayranlarını kokutmaya ve tedirgin etmeye 2007 yılında yayınladığı 6.romanı Şeytan Yemini ile devam ediyor.519 sayfalık roman, Mathieu,Sylvie,Agostina,Manon adlı ara başlıklardan oluşmuş. Elbette bu bölümlerin hepsi birbirine bağlantılı. Romanda Luc adlı polis ayaklarına taş bağlayıp kendini suya atarak intihar etmesiyle başlar. Ancak getirildiği hastanede kalbi çalıştırılır ve yeniden hayata döner. Fakat bazı şeyler değişmiştir. Ölüm ve yaşam arasında ki o kısa anlar ve sonrasında olanlar romanın konusunu oluşturur. Arka sayfa nasıl bir romanla karşılaşacağımızın ipucunu veriyor. “Karanlık bir tüneldeyim. Tünelin duvarları yüzlerden oluşmuş. Acı çeken inleyen yüzler. Tünelin ucunda kırmızı bir ışık görüyorum. Bir yürek gibi atıyor. Ben bir Işıksız’ım”
Jean –Christophe Grange 7.romanı olan Koloni’yi 2007 yılında okuyucuları ile buluşturdu. Roman öldürülen bir kilise rahibi ile başlıyor. Rahip kulağına sokulan ve hiç iz bırakmayan bir cisimle öldürülür. Polis böyle bir suç aletinin ne olabileceğini araştırırken karşılarına küçük çocuklardan oluşan bir müzik topluluğu çıkar. Bu çocuklar sır ve dehşetle doludur. Ve elmas kadar saf olan bu çocukların saflığı kötülüğün saflığıdır.
Yazar 2010 yılında 8.romanı olan Ölü Ruhlar Ormanı’nı yayınladı. Yazarın 9.romanı 2012 yılında yayınladığı Sisle gelen Yolcu oldu.677 sayfalık kitapta, Psikiyatr Matias Freire hiçbir şey hatırlanmayan bir hastasını kontrol etmek için hastaneye gider. Hasta adam başına neler geldiğinden habersizdir İsmini veya adresini ya da kim olduğunu hatırlamamaktadır. Matias’ın hastası olan bu garip yolcunun hastaneye gelmesinden sonra, cinayetler işlenmeye başlar. Bu yolcu ile cinayetler arasında nasıl bir bağ vardır? Ya da yolcu hem av, hem avcı olabilir mi? İşte bu kurgudan giden romanda Grange, bizleri psikiyatrinin korkulu dehlizlerine sokuyor. Jean –Christophe Grange son kitabı Kaiken’i 2013 yılında yayınladı. Eşi Naoka’dan ayrılmak üzere olan dedektif Passan, evine girilip dolabına maymun fetüsü konulduğunu görünce boşanmadan bir süre vazgeçer. Amacı karısı ve iki oğlunun güvenliğidir. Ancak Japon kökenli olan Naoka bazı şeyleri kocasından gizler. Peşlerinde hiç ummadıkları biri vardır. Büyük hesaplaşma Japonya’da sona erecektir.
