Bugün (21 Eylül 2013) Konya’da yağmur gökten değil yerden yağdı. Yağan yağmur değil kültür yağmuruydu. Yüzyıllar sonrasına kalacak Konya Ansiklopedisi’nin 5. cildinin yayımlandığı basına ve kamuoyuna duyuruldu. Bir diğer yağmur ise Beşir Ayvazoğlu’nun davetli olarak Konya’ya gelmesi; sabah Büyükşehir Belediyesi’nin basın toplantısına katılması, öğleden sonra da TYB Konya Şubesi’nde “Doğumunun 95. Yıldönümünde Tarık Buğra” başlıklı konuşmasını sunmasıydı.
    Başkan Tahir Akyürek’in, “Ülkeler, şehirler kurulur, yıkılır, yok olabilir. Ancak o ülkenin yazarları, bilim adamları varsa o ülke yeniden inşa edilir” cümlesi çok manidar ve önemliydi… Niyazımız, Konya’mız yıkılmasın, yok olmasın. Konya Ansiklopedisi bir yıkıntı görmeden, sonsuza kadar kalsın. Zira bir ansiklopedi tarihe düşülmüş en bilimsel, önemli notları bünyesinde muhafaza eder. Bir ansiklopediyi vücuda getirmek ise yıllar alır. Maddi, mânevî yükü ağırdır. Bu önemli hizmetin gerçekleşmesinde ve devam etmesinde emeği geçen Sayın Akyürek’i, büyük emek, özveri, fedakârlık ve çaba harcayan M.Ali Uz, Bekir Şahin ve Ali Işık’ı, Saadet Uslu’yu ve madde yazarlarını kutlar, Konya’mız adına teşekkür ederiz.
Beşir Ayvazoğlu’nu 2003 yılında, Türk Edebiyatı Vakfı ve Kültür Bakanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği Ömer Seyfettin Hikâye Yarışması’nda bir hikâyemin ödül almasıyla İstanbul’a davet edilmem üzerine orada tanımıştım. O zamandan beri bir değerimiz olarak kitaplarını, yazılarını ve televizyon programlarını zevkle izlemeye çalışırım.
Sanat ve kültür adamı Ayvazoğlu’nu Konya’da görmek güzeldi. İl Halk Kütüphanesi’nde TYB’nin konuğu olarak konuşmaya başladığı ilk demlerde, dinleyenlerini Tarık Buğra ile hemhal etmeye, o âsude atmosferde yaşatmaya başladı. Tarık Buğra mesirelerinde seyran ettirirken, yazar çehresinin yanı sıra psikolojik tahlilleri, analizleri de farklı bir formasyona sahip oluşunun teyidiydi. Özellikle Milli Mücadele yıllarında yaşamış, babası ve çevresindekileri o yılların en yakın tanıkları olarak dinlemiş ve bilinenin aksine bazı gerçekleri vurgulamış olan Tarık Buğra’yı Ayvazoğlu’nun objektif bir perspektiften aksettirmesi takdire şayandı. Bir aydın; fikir ve görüşlerine ters düşse bile doğruyu söylüyor ve yazıyorsa, işte gerçek aydın, erdemli aydın odur gözlerde…
Tarık Buğra ile aynı gazetede, dergide yazmış, yakın arkadaşlıkları olmuş birisi olarak anlattığı ortak anıları gerçekten mesajlar yüklüydü. Tarık Buğra’yı canlı, ehil, birebir görmüş bir edebiyatçıdan dinlemek çok daha anlamlıydı. Sıkışıp kaldığımız teknolojinin sığ alanlarından sıyrılıp edebiyatın engin dünyasından nefhalar koklamak apayrı duyuşlarla yüklüydü…
TYB Konya Şubesi Başkanı M.Ali Köseoğlu ve programı hazırlayan üyelerini böylesi programlara imza attıkları için ayrıca kutlarız.
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.