Canlı çiçeklerle süslediği pastalarıyla yeniden hayat buldu

Tiroit kanseri teşhisi konulduktan sonra risk analiz uzmanlığını bırakan ve pastacı olan 32 yaşındaki Öcal, organik meyveler kullanarak canlı çiçeklerle tasarladığı yaş pastalarla hayat buldu.

13 Ekim 2017 Cuma 16:48
Canlı çiçeklerle süslediği pastalarıyla yeniden hayat buldu






ANKARA (AA) - Kansere yakalandıktan sonra mesleğini ve yaşam biçimini değiştiren 32 yaşındaki İrem Turnaoğlu Öcal, organik meyveler kullanarak canlı çiçeklerle tasarladığı yaş pastaları ile hem kendinin hem de başkalarının hayatına mutluluk kattı.

Öcal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009 yılında Hacattepe Üniversitesi Risk Yönetimi Bölümü'nden mezun olduğunu ve risk uzmanı olarak bir süre çalıştığını ancak risk analizleri üzerine bir hayatın kendisine çok uygun olmadığını anladığını söyledi.

Bir süre risk analiz uzmanı olarak görev yaptıktan sonra mesleğini bıraktığını anlatan Öcal, kısa bir zaman sonra rahatsızlandığını ve kendisine tiroit kanseri tanısı konulduğunu belirtti.

Yeni anne olduğu bir zamanda, yeni bir hayatı kollarında tutarken ölümle yüzleşmek zorunda kaldığını, zor günler yaşadığını dile getiren Öcal, bu dönemde hayatına ilişkin radikal kararlar aldığını ifade etti.

Öcal, "Artık kendimi mutsuz edecek hiçbir şey yapmamaya karar verdim. Bu sürede hayatla ve kendimle yüzleştim. Sevmediğim ortamlarda çalışmak, hazır beslenmek, gün içinde tat almadan atıştırmalıklarla günü bitirmek istemediğimi fark ettim." dedi.

"Kanseri yendikten sonra da pastacı olmaya karar verdim"

Küçüklüğünden bu yana hep bir ucunda gıda sektörünün içinde olmayı arzu ettiğini dile getiren Öcal, şunları kaydetti:

"Kanser oldum, kötü günler geçirdim ama aynı zamanda bana çok da güzel kapılar açtı. 'Ben bunu yapacağım' deme şansı verdi. Bana güzel bir özgürlük sağladı, bunun için çok şükrediyorum. Kanseri yendikten sonra da pastacı olmaya karar verdim.

Pasta yapmak değil, farklı ve iyi pasta yapabilmek için sektördeki ustaların yanında çalıştım, ders aldım. Altyapımı oluşturduktan sonra da özellikle yarının emaneti olan çocuklara doğal pastalar yedirebilmek, hatta şeker yerine bal ve pekmezle tatlandırlan ürünler sunabilmek, gerçek tereyağ, kakao oranı yüksek çikolatalar yedirmek istediğim için pastacı oldum."

"Taze çiçek gören kişi, daha yemeden mutlu oluyor"

Öcal, anne pastası tadında profesyonel pastalar yaptığını ifade ederek, tüm meyveleri mevsiminde kendi yöresinden getirttiğini ve daha sonra kullanabilmek için de bunları özel olarak kuruttuğunu ya da dondurduğunu söyledi.

Pasta tasarımlarında sadece görselliği değil aynı zamanda hayatı da simgelemek istediğini, bu nedenle süslemede kaplama hamurları kullanmadığını, bunun yerine canlı ve yaşamın içinden ürünleri tercih ettiğini belirten Öcal, "Yaşayan pastalar yapıyorum. Canlı ürünleri kullanarak yaşam bir şekilde pastalarda da vuku bulsun istiyorum." diye konuştu.

Pasta süslemesini özellikle canlı çiceklerle yaptığını vurgulayan Öcal, her pasta ayrı bir kişi için yapıldığından her birinin farklı bir ruhu olması gerektiğine inandığını belirtti. Öcal, "Yaşam aslında bir kelebeğin hayatı kadar kısa olduğundan, ben hayatın ne kadar tatlı ve değerli olduğunu bir kez daha hatırlatabilmek için bunu canlı objelerle simgelemek istiyorum. Bunun için de meyveleri bütün halinde kullanıyorum ki insanların o meyvenin enerjisini almasını istiyorum." dedi.

Canlı çiceklerin hayatı yansıttığına işaret eden Öcal, çiçeklerin kokusunun, yapraklarının dokusunun ve birbirinden güzel renklerinin, hayatın en güzel renklerini ve tatlarını tüm görselliğiyle ortaya koyabildiğini dile getirdi. Öcal, "Üstünde taze çiçek ve meyveleri gören kişi, daha yemeden mutlu oluyor. Çünkü, bütün halinde olduklarından da adeta dalından koparılmış hissi yaratıyor." şeklinde konuştu.

İrem Turnaoğlu Öcal, meyveli pasta değil pastalı meyveler yaptığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Pastaları tasarlarken, orman meyvelerinden oluşan bir pastada yeşil yapraklı bitkilerle ve böğürtlenleri bir araya getirerek adeta bir ormanı canlandırmaya çalışıyorum. Pasta bittikten sonra da hala tazeliğini koruyan çiçekler, vazoda bir süre daha hem kokusu hem renkleriyle yaşamaya devam ediyor."

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.