Liseye Giriş Sınav sonuçları açıklandı; geçmiş olsun diyelim öğrencilerimize. Çünkü zor bir sınavdı. Şimdi daha zor bir süreç bekliyor veli ve öğrencilerimizi.

LGS sonuçlar hepimizi ilgilendiriyor, çünkü genç nesil bizim geleceğimiz…

Öğrencilerimizde liseye geçiş heyecanı var, velilerimizde ise yerleştirme kaygısı! Fakat sevinç ve korkuyu bir arada yaşadığımız nadir duygular bunlar, ben iki defa tattım...

Bu makalemde, sınav sistemi hakkında kısa bir değerlendirme yapıp, veli ve öğrencilerimize değerli önerilerde bulunacağım. Her ne kadar öğrencilerimiz elinden geleni yapmış olsalar da, önlerinde üniversite sınavı var; daha büyüğü!

Bir milyon öğrenci sınava girdi. Sınav sonuçları birçoğumuzu memnun etmeyebilir! Hele de bu -test usulü kumarbaz sınav sistemi!..-

Kabul edelim ki:

Kalabalık ama genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz! Eğitimde, kalite olarak uzun zamandır istenilen dünya standartlarını yakalayamadık! Sınav sistemini bir türlü oturtamadık! ... Bu ve benzeri birçok sorunları dile getirip çözüm önerilerini de sunduk daha önceki yazılarımızda, umarız ki dikkate alınır.

Ey Devletim:

‘Eğitim’ bizim baş meselemiz; sorunların üzerini kapatmamalıyız!

Hepimiz bu geminin içindeyiz, birbirimizi suçlayarak değil çözüm önerilerini dikkate alarak yol alabiliriz. Burada büyük görev devlete düşüyor; Eğitim sistemi,her yeni MEB Bakanına göre değiştirilmemelidir. Eğitimde müfredat değişikliği yapılmadan önce ‘dar bölge seçilerek’ denenmeli. Eğitim konusunda bu ülke için kafa yormuş tüm uzmanlar toplanarak, çalıştaylar düzenlenip; 5-10-20 yıllık planlar hazırlanmalı ama tüm ideolojiler bir kenara bırakılarak! Milli Eğitim sistemi; şuan ki ezberciliğe dayalı öğretimden kurtarıp, eleştirel ve beceriler içeren  eğitim yapılmalıdır. Yani tek başıne öğretimle olmaz Sezai Karakoç üstadımızın dediği gibi...

OKS, SBS, LYS… gibi sınav ismi ve sistemini sürekli değiştirmekle olmaz ama sınavları tamamen kaldırmak da çözüm değildir!
Sınav eski adı ile ‘imtihan’ dünyanın her yerinde var ve doğrusu da budur. Sınav, kaotik ve karışık değil çözüm bulunabilir bir sistemdir aslında. Sınav, objektif bir değerlendirme, eğitimde fırsat eşitliği, hakkaniyetli seçme ve yerleştirme işidir.
Güvenli ve sağlıklı bir sınavla, çocuklarımızı seviyesine göre sınıflandırarak, birbirine yakın düzeyde okul ve sınıfların oluşturulması en ideal çözümdür. Sınavlar ezbere dayalı değil, beceri ölçer, yetenek, analiz-sentez (Pisa sıralı) olmalı. Üniversiteye her öğrenci girebilmeli. Üniversite sınavı bir defa ve kolay ama mezuniyet zor olmalı.

Her ebeveyn/veli, çocuğunu güvenliği sağlanmış, aklına yatan bir okula vermek ve sonrasında da gelecek ile ilgili kaygı duymamak ister.

''Gençliği ihmal eden, geleceği imha eder''

Yetkililerin alması gereken üç acil önlem:
1- Okul sayısı yetersiz: nüfus yoğunluğu olan yerlere, her mahalleye okul yapılmalıdır!
2- Nitelikli/niteliksiz farkı kapatılmalıdır: tüm okulların kalitesi yükseltilerek, her okul nitelikli olmalıdır...
3- Yatılı/proje okulları kaldırılmalıdır: öncelik, mutlaka okulun olduğu mahalledeki çocuklara verilmelidir...

Üsküdar'daki benim mahallemde, proje okulunda okuyan bir tane mahalleli çocuk yoktur! Yarısı yatılı yurtta kalıyor, diğerleri servisle uzaktan geliyor! Böyle hak olmaz!..
Bir kez daha tekrarlıyorum/ısrarla; Okul yapın okul...


Bir de iğneyi kendimize batıralım:

Her şey ailede başlar. Yani bizde! Üç tür veli profili gözlemliyorum: okuyan, okumayan, fırsat buldukça okuyan.

Okuyan veli; karneler dağıtılır dağıtılmaz yaz tatilinde kitap okumak için, çocuğunun elinden tutup kitapçıya koşuyor.

Okumayan veli, “Ben kitap okumasını sevmiyorum!” deyerek, çocuğunu da aynı mantıkla yaklaşıp, kitap sevgisi aşılayamıyor!

Fırsat buldukça okuyan veli ise; daima hayatı mücadele içinde, düşe kalka yol alıyor, tatlı sert çocuklarını iteleyerek okutmaya çalışıyor!..

Benim birinci ve ikinci tip velilere sözüm yok!.. Çünkü ilki bilinçli veli, neyi nasıl yapacağını bilen; kendini ve çocuklarını ciddiye almış, işi baştan sıkı tutarak yaşam standartlını yükseltmiş kişilerdir. Bu veliler hem kendi okur hem çocuklarını okutarak, gelecek endişesi taşımazlar.

“Ben kitap okumasını sevmiyorum!” diyen veli tipine de diyecek sözümüz yok! Çünkü o kendini aşmış, iflah olmaz…

Sözüm orta kesime. Yani hayatın yükünü omuzlamış, bir şeyler yapmaya çalışan cefakâr velilere…

Bugüne dönecek olursak, Liseye Giriş Sınavı ile ilgili şunları önerebiliriz:

Sayın veliler;

Korku ve paniğe kapılmayın! İllaki endişe olacaktır; bunu heyecana yoralım ve yanlışa düşmeyelim:
Uzmanlardan ve rehberlik öğretmenlerinden mutlaka yardım alın! Öğrencileri okullara yerleştirme; 2-13 Temmuz tarihleri arasında yapılacak, yeterli zaman var; yerleştirme kılavuzunu iyi okuyun. Eğitim uzmanların TV açıklamalarına kulak verin, internet haber sitelerindeki detayları okuyun... 1 milyon öğrenci sınava girdi ve nitelikli/proje okullarının alacağı öğrenci sayısı ancak 70 bin civarında. Yani toplam öğrencinin yüzde beşi kadar! Tercihinizi yaparken dikkat edin, 81 özel okul var kayıt yaptırabileceğiniz ve bu özel okullara kayıt yaptırıken kesin kayıt değil ön kayıt yaptırın! Aksi halde devlet okuluna kayıt hakkınızı yitirirsiniz...

Proje/nitelikli okullar taban puanlarını açıklayacaklar; Yerleştirme, yüzdelik dilime göre olacak; En fazla 10 tercih yapılacak; Adrese yakın okula ya da komşu yakın okula ön kayıt yapılacak.
Adrese dayalı sistemde 3 renk belirecek; En yakın okullar, Yakın okullar, Uzak okullar.
Öğrenciler, merkezi sınav puanı, yerel yerleştirme ve pansiyonlu okullar olmak üzere üç grupta tercih yapabilecekler. İlk olarak yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullar ekranından tercihte bulunacak. Yerel yerleştirmede tercihlerinden ilk üç okulu kayıt alanında seçmek kaydıyla öğrenciler en fazla beş okul tercihi yapabilecek. 

Kılavuza göre, tercih işlemi, https://e-okul.meb.gov.tr internet adresinden yapılabileceği gibi mezun olduğu okuldan ya da herhangi bir resmi ortaokul müdürlüğünden de gerçekleştirilebilecek. Yapılan tercihler mutlaka ilgili ortaokul müdürlüklerine onaylatılacak.

Özel liselere kayıt işlemleri ile yetenek sınavıyla öğrenci alan okulların kayıtları 27 Haziran-13 Temmuz 2018 arasında tamamlanacak. 2 Temmuz'da tercihlere esas kontenjan tabloları ilan edilecek.

Yerleştirme işlemleri için tercihler 2-13 Temmuz tarihleri arasında alınacak. Yerleştirme sonuçları ve boş kontenjanlar, 30 Temmuz'da açıklanacak.

6-10 Ağustos'ta birinci, 13-17 Ağustos'ta ikinci, 27-31 Ağustos'ta üçüncü, 3-6 Eylül'de dördüncü nakil tercih başvuruları yapılacak. 10-14 Eylül'de yatılılık başvuruları okul ve kurumlarca alınacak.

Merkezi yerleştirme, merkezi sınavla öğrenci alan fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, proje uygulayan eğitim kurumları ile mesleki ve teknik Anadolu liselerinin Anadolu teknik programlarına tercihler doğrultusunda merkezi sınav puanı üstünlüğüne göre yapılacak.

Sevgili öğrenciler:

LGS sınavı geçmiş olsun. Başarılı öğrencileri kutluyorum. Mesela 500 tam puan alan, bir değil birkaç öğrenci var; yıl boyunca en az 50 deneme sınavına giren ve günlük ortalama 200-300 soru çözerek kendini ciddiye alanlar…

Şimdi kariyer ve meslek planlama zamanındasınız; yetenek ve becerinize uygun seveceğiniz mesleklere yönelin.

İstanbul Lisesi, Robert Koleji vb. yurt dışı bağlantılı isim yapmış aristokrat okulları tercih ederken bir kez daha düşünmenizi öneririm!..

Orta sıralarda puan alanlar; tercih sıralaması yaparken yükseklerden uçmadan, girebileceğiniz okulları yazarak 10 tercih hakkınızı iyi kullanın!..

Düşük puan alan öğrencilere ise tesellim; önünüzde bir dört senelik merdiven daha var üniversite kapısında başarılı olabilmeniz için tırmanacağınız. Siz siz olun bunu es geçmeyin ve kendinizi şimdiden ciddiye alın!..
Nasıl mı?
Mesela; hafta sonlarını verimli geçirin, dershaneler kalksa da etüt merkezleri açıldı. Mutlaka buralara giderek ders bilgilerinizi güçlendirin.  Yardımcı kitap ve soru bankası alarak çok soru çözün. Boş vakitlerinizi internette değil, sporla uğraşarak geçirin, ‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’ değil mi!
Son olarak: bol bol kitap okuyun ama kafanızı dolduracak her kitabı değil; size hayatta lazım olacak kitapları okuyun. Çünkü hayaliniz, ufkunuz, meramınız artacaktır.

Bir düşünür öyle demiş: “Gençlere önerimdir; gittiğiniz okullar size yetmeyecek, yetiştirmeyecek, öyle kurgulandılar. Deliler gibi kitap okuyun!”

Şimdiden hayırlı olsun tercihleriniz, her birinizin yanaklarınızdan öpüyor, başarılar diliyorum…