Melâhat KIYAK ÜRKMEZ

    Yarınlara kalabilmek pek kolay olmasa gerek. Fedakârlık, emek, özveri, inanç, hizmet aşkı ve hepsinden önemlisi kul olabilmenin sorumluluğunu yüreğinde taşıyabilmektir yarınlara kalabilmek...

    Yazmayı düşündüğüm, yarınlara kalacak, gerçekten önemli hizmet ve kalıcı çalışmalara imzasını atmış olan Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli için –onu yazmak bir yazar için tarihe olan borcunun îfâsıdır-  âdetâ dilim değil beynim tutuldu. Hangi eserinden başlayalım. Gözlerimin önünde bu kadar kısa bir zaman diliminde gerçekleştirdiği hizmet ağı görkemli bir gökkuşağı gibi yükseldi. Evet! Hangisinden başlasam?

    Hangisinden başlasam konuya? En iyisi devasa parklar, yollar, yapılar... yerine küçücük, restore edilmiş, otantik evlerden ve küçük olmasına karşı devasa hizmetler sunan güzelliklerinden bahsedeyim.

Burada asıl ilginç olan Sayın Başkan'ın Konya'nın ruhuna hitap edişidir, bir belediye başkanının o şehrin ruhunu keşfetmesidir. Bu satırları yazarken sanki görünmez bir el elimden tuttu. Başımı kaldırdım; Türk Edebiyatının erişilmez âbidesi, Türk Edebiyatının hâlâ aşılamayan yazarlarından Ahmet Hamdi Tanpınar ve hemen, benzersiz eserlerinden biri olan ve içinde Konya'nın da bulunduğu, "Beş Şehir"i çağrıştırdı. Ve... Tanpınar'ın anlattığı Konya... Bu yazıyı bitirdiğim anda yazının mürekkebi kurumadan kitaplığımdaki, "Beş Şehir"i elime aldım ve anlattığı Konya'yı tekrar tekrar okudum.

    Şimdi sadede dönersek; Sayın Başkan'ın hizmetleri arasında, herkes soğukta tir tir titrerken dünyanın bir ucundan, şehrin ücra köşelerinden değişik tabakadan insanlar Mevlâna Müzesi'nin hemen çıkışındaki Karatay Belediyesi Dinlenme ve İkram Evi'ne geliyor ve orada evet orada Konya tadında masalar, sandalyeler... Konya tadında içilen çaylar, yaz günlerinde sokaklardan alev fışkırırken içeride serin serin içilen yine Konya tadında soğukluklar... Yine Konya tadında ücretsiz olarak, ivazsız bir ikram... Peki... Günde ortalama bin beş yüz yerli ve yabancı turistin uğradığı, soluklandığı, ikram gördüğü; Konya ve Hz.Mevlâna'yı tanıtıcı CD ve broşürlerin hediye edildiği; ücretsiz internetin sunulduğu hizmetler karşısında insanlar ne diyor?

    Yabancı turistler ilk önce ücretsiz oluşuna şaşırıyor, inanamıyor, neticede dinlenme evinden memnun olarak ayrılıyor, ülkelerine döndüklerinde gönüllü bir tanıtım elçisi olarak gördüklerini anlatıyor. Yerli turistlerin, özellikle yaşlı ninelerin, dedelerin yorumları tek cümleyle özetlenebilir, "Başkan cennete giden yolunu buradan hazırlamış". Kapının yanında açılmış olan kalın defterin sayfalarını şöyle bir karıştıracak olursanız gelenlerin yazmış oldukları duaların, teşekkürlerin envâi çeşidini görebilirsiniz. Bugüne dek hiçbir belediyenin yapmadığı ya da düşünemediği bu tür hizmetlerin yurdumuzun her yerinde emsal teşkil etmesi ecdadımızı yadetmek olacaktır elbette.

    Bütün bir ömrü vatana, devlete hizmetle geçen, hizmetinin sonunu getirerek emekli olan o nurâni emeklilerimiz, emekli konaklarında arkadaşlarıyla buluşup sohbet edebilmekte, ücretsiz ikram ve hizmetlerden yararlanmakta... Bu hizmete de değinmeden geçemeyeceğim. Emeklilerimize, 'Artık yaşın yetmiş işin bitmiş' gözüyle bakmak yerine belediyenin bu insanlara yaptığı hizmetlerin ruhlardaki yankıları, İslâm'ın yüce ilkesi, "Çalışmak ibadettir" düsturunun bu muhteşem olgu ve olaylardaki tecellisidir. Diğer yandan pek çok başarı ve hizmetleri düşünülecek olursa; böylesine ciddi, vakur bir başkan imajı Hak'la karışınca, halkın içine girince çok somut bir gerçeğe dönüşüyor. "Ben sizden birisiyim" gerçeğine... İşte halk, işte demokrasi, işte politikacı, işte gerçek devlet adamı... Allah sayılarını çoğaltsın. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.