ELDA ELA

Severek ayrılanlar gibiymiş güzün gelişi. Güneş gösterse de kendisini, ağaçlar bir bir dökermiş yapraklarını dallarından. Severek ayrılanlar da gülücük atarken etrafa, içten içe erirlermiş zamanla…

Yaz mevsimini bekliyorduk dört gözle, kışın soğuğundan ve uzun sürmesinden bunalmıştık belki de. Planlarımız vardı mevsime dair; kimimiz yuva kurmaya hazırlanıyorduk, kimimiz tatile gitmeye. Ama göz açıp kapayıncaya kadar bitti gelmesini iple çektiğimiz yaz mevsimi.
Belki çoğumuz hayallerimizi bile gerçekleştiremedik. Daha uzun süreceğini ümit ettik mevsimin. Erteledik belki de yapacaklarımızı, yapmamız gerekenleri.
Ne zaman ki serinlemeye başladığını hissettik gecelerin, yazı kaçırdığımızı görüverdik ve yapacaklarımızı başka bir yaza erteledik buruk bir şekilde, biraz da hevesi kursağında kalmış bir yürekle…

Yazın canlılık katan, enerji veren ruhuna inat, sonbahar hep hüzün verir yüreklere. Sabah daha zor kalkar insan yatağından, gün daha uzun gelir, geceler bitmek bilmez çoğu zaman. Yağan yağmurlar, esen rüzgarlar, dökülen yapraklar hep terk edişin habercisidir Rüzgar savurduğu gibi tozu, toprağı, yaprağı, savursa ya keşke kötü anıları da beraberinde.
 İmkansız diye bir şey olmasa mesela, her şey kişisel gelişim kitaplarında anlatıldığı gibi kişinin elinde oluverse. Olacak dediğinde olduruverse insan yapmak istediklerini de. Ama olmuyor işte, olduramıyor insan bazı şeyleri. Sonbaharın savurduğu yapraklar gibi savrulmak zorunda kalıyor ümitleriyle birlikte. 

Yazın bitmesiyle birlikte “depresyona dikkat” başlığı altında yazılar alınmaya başlanıyor kaleme. Tıpkı severek ayrılanların hallerine acıyanların “aman dikkat et kendine, geçecek bu kötü günler de” demesi gibi bir benzetmeye tabi oluyor insan. Oysa ne baharın gelişi, ne yazın bitişiyle depresyona girer insan. Sadece onu yılgınlığa iten hangi mevsimde olursa olsun kavuşamadığı ümitler olmuştur. Yoksa mutlu geçen yazın ardından neden mutsuz olmak için çaba göstersin ki kişi; mutlu zamanların kışın da devam etmesi için çaba göstermez mi? Ama elinden kayıp gitmişse ümitleri ne yazın varlığı, ne kışın uzaklığı ruhunun üşümesini engelleyemez sanki!

Öyleyse en güzeli ulaşılmazı hayal etmeden elindekiyle yetinmesini bilmeli! Maalesef olmuyor değil mi? Her şeye rağmen, tüm olasılıklar çözülmeden hiçbir şeye girişilmemeli.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.