Ahmet OKUMUŞ

            Bir yılı daha geride bırakırken yeni bir yıla merhaba demenin sevincini birlikte yaşadık. Tabi kimisi yeni yıla mutlu girerken, kimisi de hüzünlü girdi. Mutlu girenler hem ekonomik, hem de sağlık acısından iyi oldukları için mutlu girdiler. Mutlu girmeyenlerin ise neden mutlu olmadıklarını biliyorsunuz. Kimi eve terör olaylarından dolayı acı düştü. Ekonomi de ise iyi durumda olanların kim olduğu belli. Kötü olanlar ise yine hiç kuşkusuz küçük esnaf oldu. Neden birileri çok iyi durumda olurken birileri çok kötü durumda? Bunun sebebi açık ve net. Yeni yıla girmeden 3-4 ay gibi bir zaman öncesinde otomobillerin ÖTV oranları artırıldı. Bunun sonucunda satışlar azaldı. Satışlar azalınca sektör üretim miktarını düşürdü. Hal böyle olunca 2013'e otomotiv sektöründe 800 kişinin işine son verildi. Yani üretim azaldı, işsizlik arttı, SGK prim gelirleri ve Maliye Bakanlığı'nın vergi gelirleri işçi çıkarımı ile düştü.

            Oysa yıllardır Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'nun hükümetten bir talepleri var. Bu talepte öyle abartılacak uçuk bir talep değil. Spor kulüplerinin birikmiş vergi borcunu af eden hükümet acaba bu ülkenin ekonomideki barometresi olan küçük esnafına neden sahip çıkmaz anlamış değilim. Ülke genelinde toplam 150 bin ile 200 bin arasında ticari taksi ve dolmuş bulunuyor. Bu araçların yarısı yenilenmiş vaziyette. Yarısı ise ekonomik şartlar nedeniyle yenilenmediği için eski araçlarla hizmet verilmeye çalışılıyor. Oysa TESK ve TŞOF'un yıllardır üzerinde durduğu teklif kabul edilse kesinlikle ülke ekonomik anlamda zarar etmeyecek. Aksine vergi gelirleri artacak. En önemlisi yan sanayi gelişecek. Sadece yan sanayi gelişmeyecek bununla birlikte istihdam artacak. Buda işsizliğin önüne geçmek demek değil mi?

            Hem AB'ye girmeliyiz bunun için yasa, yönetmelik ve kanun çıkarıyoruz. Hem de 1980 model klimasız araçlarla 40 derece sıcakta turizm bölgelerinde hizmet vermeye çalışıyoruz. Bu nasıl bir AB'ye giriş anlayışıdır. Bu nasıl turizm gelirlerini artırma mantığıdır? Bunları attık bir kenara bırakmalıyız. Petrol ürünlerini dışardan aldığımızı ve döviz ödediğimizi söylüyoruz ama 1980 model aracın 2013 model araçtan daha fazla benzin ve motorin yaktığını ve çevreyi kirlettiğini hesap edemiyor muyuz? Bu nasıl şehircilik ve çevre korumacılığıdır? Hani temiz bir havada yaşamak insanlık hakkı idi? O zaman neden bu insanları 1980 model taksilerin gazlarına boğuyorsunuz. Bir taraftan dumansız hava sahası diyeceksiniz öte yandan gazlı hava sahası oluşturacaksınız. Bunların acilen düzeltilmesi bir insanlık hakkı değil midir?  

                   Bakın uzun süreden beri perakende yasasının mutlaka çıkarılması gerektiğini TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken her önüne gelene fırsat bulduğu yerde söylüyor. Bakın Palandöken ne kadar haklı çıktı? TOBB Başkanı Rıfat Hisarçıklıoğlu'da Palandöken'e destek vererek biran önce perakende sektörünü düzenleyen yasanın çıkarılmasını istiyor. Bunu istemekte oldukça haklılar. Bakın Ankara'da birçok AVM nerede ise kapanmanın eşiğine geldi. Kimisi kendisini yeniliyor, kimisi ek yapıyor. Yenilendik diyerek reklamlarla ayakta kalmaya çalışıyorlar. Bırakalım bu yenilenleri de isterseniz Başkent'in ilk AVM'si Ankara'nın göbeğindeki Atakule Alışveriş merkezine bakalım. Şuan kaç esnaf dersiniz. Cevap kocaman sıfır. Çünkü Atakule AVM'ye kilit vurulmuş durumda. Yine Ankara'nın Maltepe pazarını yıkıp AVM yapanlar şimdi acaba tam kapasite ile çalışabiliyorlar mı? Tabiki hayır. Anlayacağınız milli servet heba oluyor. Ama ülkeyi yönetenler nedense bir türlü perakende sektörünü düzenleyen yasayı tozlu raflardan indirip çıkarmıyorlar. Ne diyelim bizim milletimiz her zaman iyisini yapmıştır. Hiç kuşkusuz bundan sonra da en iyisini yapar ve yasayı çıkarmayanlara zamanı geldiği zaman hesabını sorar.

            Bu arada 600 bin emekliye hayırlı olsun yeni cezaları. Bakın defalarca buradan sosyal güvenlik destek priminin yanlış olduğunu yazdım. Ama Allah'ın kulu çıkıp da bu nedir demedi. Yine Palandöken bu konuya parmak bastı. Yüzde 35 lir seviyesinde olan oranı yüzde 15'lere indirtebildi. Aslında alınmaması gereken bir ücret. Çünkü kimse keyfinden çalışmıyor. Devlet bu emeklilere geçineceği oranda maaş verse kimse gidip 3-5 kuruş için sabahın seherinden gecenin seherine kadar beklemez. Emeklilere verilen ücretlerin düşüklü ne kadar yanlış ise bu kesintilerde o kadar yanlış. Bu az bir sayı değil 600 bin kişi. Hükümet aklını başına almalı bence.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.