Melâhat ÜRKMEZ

Belki yazmam iki hafta gecikti ama gecikmiş olsa da yazmam gerektiğini düşündüğüm için yazmadan edemedim. Basitmiş, küçükmüş gibi görünen oysa genç öğretmen adaylarının belleğinde iz bırakarak emsal teşkil edecek olaylar, örnekler vardır. İşte 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Erol Güngör Konferans Salonu'nda böylesi örnek bir vefa örneği yaşandı.

Bir yıl içerisinde üniversiteden ayrılan ve emekli olan ve son bir yıl içerisinde üniversitenin faaliyetlerinde aktif görev alan hocalara plaket ve teşekkür belgeleri takdim edildi. Törene Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahir Yüksek, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Murat Sünbül, Dekan yardımcıları, çok sayıda akademisyen ve öğrenciler katıldı. Özellikle Prof.Dr.Funda Toprak Hocamı görmek beni çok mutlu etti. Şimdi Ankara'da Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde görevini sürdüren Funda Hoca'mla Kurban Bayramı'nda telefonla görüşmüştük, "Konya'ya gelirseniz sizi görmekten mutlu oluruz" demiştim. Sağolsun haber verdi ve görüşme imkanı bulduk. Yine şu anda Ankara'da Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde görev yapan prof.Dr.Alaybey Karoğlu'nu görmek de öğrencilerini sevindirdi.

Kültürümüzde eski ama hiç eskimeyecek bir deyim vardır, "Marifet, iltifata tâbidir" diye... Kaybolmamak için direnen bu deyimleri yeni kuşaklara anlatmak çok zor... Ancak bunu açıklama denemesine girersek, burada, marifeti bilim iltifatıyla motivasyon olarak karşılamak mümkün ve muhtemeldir. Anlatılmak istenen amaca gelince özellikle bilim ve kültürle uğraşanların ne kadar cehd içerisinde oldukları tartışmasızdır. Bu değerli çalışmaların ne kadar derin bir arayış ve çaba gösterdiği de açıktır. Bunun bedeli mümkün olmasa da bilim araştırmacısına verilecek en büyük ödül mânevî ve ruhsaldır. Başka boyutlarda da ele alınabilir. Bu iltifatlar, böylesi davranışlar sadece bir ödüllendirmek değil, yeni heyecanlara ve başarılara birer davettir aslında. Bilim yolunda, en zoru başarma yolunda yapılacak teşvik, en büyük destek yerine geçer. Daha doğrusu "bilim" denilen ve bir yüzü sabır taşı olan, iğne ile kuyu kazmak olan bu çok katmanlı süreç de vazgeçilmez bir şart ve imkânı hazırlamış olur. İşte bu imkân ve sorumluluğu en üst düzeyde temsil ve idame ettiren ışık yine beklenen adresten geldi...

Başta Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahir Yüksek, Dekan Prof. Dr. Ali Murat Sünbül ve fakültenin hocaları... Özellikle Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi'nden emekli olan ya da başka üniversitelere geçen hocalara verdikleri plaket müstesna bir kadirşinaslık ve vefa örneği olarak akademik tarihe geçmiştir. Bizler de, yetiştirdikleri binlerce öğrencinin vatan hizmetlerinde ve bilim tarihindeki yerlerini onurla alacaklarından kuşkusuzuz. Yarınlara akacak hizmetin haklı gururunu taşımaktayız.

Bu imkân ve fırsatı bahşeden, böylesi bir vefa örneği gösteren Sayın Rektör, Dekan ve fakülte hocalarını verdikleri destek ve emeklerinden dolayı kutlar, hizmetlerine başka üniversitelerde devam ederek bilim meşalesini onurla taşıyan hocalarımıza başarılarının devamı temennisinde bulunuyoruz.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.