Yazar olmak, gazeteciliği fiilen yürüten arkadaşlarla birlikte aynı havayı teneffüs etmek demektir. Bunun doğal sonucu olarak da, paylaşım sayfalarına üyelik, oturduğu yerden kalemiyle fikrini insanlara ulaştırmaya çalışan bizim gibi kişiler için bir nevi küçük çapta bir yayın organına sahip olmaya eşdeğerdedir. Sanki bir dergi ya da yerel gazete sahibisiniz. Düşününüz!.. Sayfanızda binlerce kişiyle hasbelkader dost olmuşsunuz. Sizi dostluğa seçen okuyucularınız arasında seçim şansınız yok. Eğer tüm insanlığın derdini ya da sevincini dile getirmek gibi bir vazifeyi yüklenmiş iseniz; herkesin fikrine saygıyla, hemen hemen size gelen tüm istekleri severek kabul edersiniz. Sizin inancınız, fikirleriniz çok çok yabancı geliyorsa karşınızdaki dost kabul ettiğiniz kişiye, zaten kısa zaman sonra kendiliğinden uzaklaşır sizin ortamınızdan. Ya da siz aynı şeyi yaparsınız.

Bizim ülkemizde bana aykırı gelen öyle bir anlayış var ki, sahip olduğumuz Facebook benzeri sayfalar acılarımızın, sevinçlerimizın ya da kendi fikirlerimizın ortak paylaşım yerleri değil de, adeta kavga arenaları. Birbirimize acımasızca saldırı mekanları. Düşüncesinde bizlere yabancı vatandaşlara ille de küfrederek, kavgalara sıkca davetiye çıkarmak zorunda mıyız? Bu işi layıkıyla yerine getiren bozgunculuğa hevesli provakatör ruhlar bol miktarda sokaklarımızda, çevremizde... Hem de istemediğimiz kadar. Onların ekmeğine yağ sürmeye ne de çok hevesliyiz.
Devamlı tüm yayınları takip etme zorunluluğu, her tür fikriyattaki insanları da takip ayrıcalığı getiriyor. Kendinizi tam bir gazeteci gibi hissedip, onu paylaşıp, çevrenize duyurmak istiyorsunuz. Nafile çaba. İnanın bu sayfada dikkat çekici haber niteliği taşıyan bir bilgilendirme yapmaya korkuyorum. Ardından gelecek edep dışı yorumlardan çekindiğim için. Ya kardeşim, inancımız bizim başka dinden, inançtan insanlara dahi küfretmemizi yasaklıyor da bizlere ne oluyor? Bu nasıl yorum yapma anlayışıdır? Ahlak kurallarımıza aykırı diye yapılan gayri meşru bir yorumu, mesajı silmek zorunda kalıyorum. Saygısızlık addediliyor. Ya da zalimlere yakınlıkla münafık gönüller taşıdığımızı iddia edenler çıkıyor..

*********

Birilerinin fikrini asla tasvip etmez, reddedersiniz. Buna karşılık fikrinizi ifa özgürlüğünüz vardır. Ama tekrarlıyorum; edep sınırları içinde. Ahlaki kaidelere bağlı kalarak. Tersi hareket bizlere, toplumumuza ne kazandıracaktır ki? Çok ahlak dışı bir cümleyle yorum yapıyor arkadaş. Sayfamda o fikre yakın insanlar olduğunu, daha edepli fikir beyanında bulunmamız gerektiğini rica ediyorum dost kişiden. Aldığım cevap aynen şu: "Sana ne kardeşim o insanlardan. Sayfanda mikroplar varsa temizle kurtul. Hemen ........ir et git bu .... ri..!"
İnanılır gibi değil. İyi bunları .....ir edelim de, sen ben bizim oğlan kendi aramızda dönüp dolaşalım. Kendi sınırlarımız içinde fikriyatımıza uzak tüm insanlarla aramızdaki uçurumları iyice açalım. Tıpkı siyasete soyunanlar gibi. Yok efendim. Bizler yazar diye ortalıklarda salınıyorsak, geziniyorsak; halkımızı birbirine düşürmekten kesinlikle uzak durmalıyız.
Şahsen istediği aykırı boylam paralelinde gitmiyorum diye şahsıma "yumoş ....li" diyenlere boyun eğecek değilim.
Onlarla aynı fikir, inancı paylaşıyor gibi olsam da, şükür onlardan hiç, ama hiç değilim.
Ne söylerlerse söylesinler küfre, kötü davranış ve kavgalara en azından kendi sayfamda, kendi hitap veya paylaşımlarımda açık kapı bırakacak da değilim. Toplumda herkesin kalemi olmaya bir zamanlar söz vermiş bir insanı isterse herkes "......." la itham etsin, umurumda değil. Üstelik ben bir İslam gönüllüsü, Yaratan'ına dost kadınım. Bu güne dek kırk yıldır sadece bu kaygıyla medyadan uzak yaşamışım. Sizler nasıl davranırsanız davranınız kendi sayfalarınızda, yazılarınızda, gönül ortamlarınızda. Ben kendi cenahım, kendi sayfamda, kendi paylaşımlarımda edebe mugayir hiç bir söz, küfür veya davranışa asla izin veremem. Hem kavgacı ruhların tercümanı olmak için hediye edilmedi elime kalemim. Herbirimiz içinde aynı titizliği hayal ediyorum.
Sayfamda dost diye bulunan insanları da daima düşüncelerini her kanatta güzellikle, nezaketle beyan etme mecburiyetine, içimizdeki duygu heyelanlarını zapdetmeye davet ediyorum. Milletimizin huzuru, bekası adına...Saygıyla... Nice aydınlık seherlerde buluşmak dileğiyle..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.