Ahmet OKUMUŞ

            2012-2013 Eğitim Öğretim Yılının başlamasıyla sancılarda yeni eğitim sistemi ile artarak devam ediyor. Kapıların altında kalan öğrencilerden tutunda, lavaboya uzanamadığı için düşüp başını yaran öğrenciye varıncaya kadar her konu dile getiriliyor. Tabi buna korsan servis araçlarını da eklemek gerekir. Lakin korsan denilince nedense devleti yönetenlerden ses çıkmıyor. Geçen haftaki yazımda Başkent Ankara'nın göbeğinde Kızılay'da korsan satılan kitaplardan bahsetmiş ve şöyle konuyu dile getirmiştim. Bakın muhalefet değildir bu yazdıklarım. Bu bir hak aramadır. Yıllardır Başbakan Erdoğan İlköğretim ve orta öğretimde bedava verilen kitaplar sayesinde ailelerin eğitimlerine büyük destek verdiklerini her seçim dönemi anlatır ve büyük alkışın yanında oyunu da alırdı. Bunu da hak ediyordu. Anasının ak sütü gibi helal olsun. Ancak, bu yıl ne oldu da orta öğretimde okuyan yani liselerde okuyan yaklaşık 7-8 milyon öğrenciye İngilizce kitapları verilmedi. Şimdi her okul kendine göre kitap temin etmeye çalışıyor. Piyasada kitap olmadığı için korsanlar cirit atıyor. Bu Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'e niçin bunun hesabını sayın başbakan sormuyor. Yoksa ucuz kitapları verip, pahalı kitapları veremeyecek güçte mi? Ankara'da Kızılay'ın göbeğinde, başbakanlığın 200 metre ilerisinde korsan kitaplar satılıyor. Hem de kuyruklar oluşturuluyor. Ama bir yetkili çıkıp da bu ne rezalet demiyor? 

            KİMSENİN SESİ ÇIKMIYOR

            Başbakanlığın karşısında Kumrular sokakta 10'larca kişi korsan kitap satıyor. İşin en önemlisi bunu yazıyoruz. Ama Allah'ın kulu bir yetkili de çıkıp bu haksızlığa dur demiyor. Korsanın her türlüsüne karşı olan hükümet acaba korsan kitap satışlarına neden engel olmuyor. Ankara'nın göbeğinde başkentte korsan satış yapılıyor kimsenin sesi çıkmıyor. Ondan sonra namusuyla işyerini açıp işçi çalıştırıp, SSK, BAĞ-KUR ve vergisini zamanında ödeyemeyen vatandaşa kimse çıkıp neden ödeyemiyorsun dememeli. Çünkü esnafın batmasında en büyük etken konulan yasaların uygulanmaması ve denetimlerin düzenli yerine getirilmemesidir. Ankara Valisi Alaattin Yüksel Başta Olmak üzere Emniyet Müdürü ve elemanları üzerlerine düşen görevi yapmalıdırlar. 

            ELEKTRİK VE DOĞALGAZ FATURALARINA DİKKAT

            1 Ekim'den itibaren başta doğalgaz ve elektrik olmak üzere birçok temel girdi maddelerine bildiğiniz gibi zam geldi. Ön ödemeli doğalgaz saati olanlar önceden aldıkları gazla gelen zamdan az etkilenmeye çalıştılar. Ancak, ön ödemeli olmayan doğalgaz ve elektrik saatlerinde yapılan uygulama hatasını buradan dile getirmek zorundayım. Enerjisa Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş Başkent Ankara'da elektrik faturalarını 5 Ekim tarihinde abonelerine gönderdi. Şimdi açıklık bekleyen ve kafalara takılan konu şu elektriğe 1 Ekim 2012 tarihinden itibaren zam geldiyse faturaların 30 Eylül itibariyle abonelere eski fiyattan ulaşması gerekirdi. 5 Ekim'de sayaçlar okunup fatura edildiğine göre vatandaşlara zamlı fatura 1 Ekim tarihinden itibaren değil, 5-6 Eylül'den itibaren uygulanmaya başladı. Yok, efendim eski fiyattan faturalar ibraz edildi deniliyorsa o zaman da devlet 5 günlük faturayı eski fiyattan ibraz ettiği için bu kez de devlet zarar ettirilmiş oldu. Ama gelen faturalardaki fiyatların hiçte eski olduğunu göstermediği yönünde.

            HAKSIZ UYGULAMAYA SON VERİLMELİ

            Uzun zamandan beri tartışılan elektrik faturalarındaki uygulamaya bir son verilmeli gerçekten. Bakın 37,48 kuruşluk bir elektrik tüketimi olan vatandaş 6 lira 63 kuruş dağıtım bedeli ödüyor, yine aynı vatandaş 70 kuruş perakende satış hizmetleri bedeli ödüyor, Bakın tezada nasıl söğüşleniyoruz. Dağıtım bedeli nedir? Satış Hizmetleri bedeli nedir? Buna bir anlam veremiyorum. Birde sayaç okuma bedeli var 0,423 kuruş. Satış hizmet bedeli ayrı, iletişim sistem kullanım bedeli ayrı, enerji fonu, hükümet daha iyi propaganda yapsın diye birde TRT payı, elektrik tüketim vergisi diyerek 37.48 kuruşluk fatura 49.74 kuruşa çıkıyor. Durun daha bitmedi. Bunun üzerinden 8.95 kuruşta KDV ödeyeceksin. Ne oldu 37.48 kuruşluk fatura 58.69 kuruşa çıktı. Bu da olmadı birde yuvarlama adı altında 1 kuruş alıyor. Bakın sürekli olarak kuruşları kullanın diye uyaran devlet hak etmediği birde haksız para alıyor. Bir üste tamamlamak için. O zaman bu kuruşlar neden kaldırılmıyor? Anlayacağınız, önüne gelen öpüyor.      
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.