23 Nisan 2011’de, “Peçeli Emperyalizm” temalı bir panele katıldım. Katılanların tamamına yakını akademisyenlerdi. “Peçeli” tanımlaması ile iki noktaya vurgu yapıyorlardı: Üstü örtülü emperyalizm ve İslam kılıfı giydirilmiş emperyalizm.

İçimi çekmekten yorgun düştüm!

İçimi çekmekten yorgun düştüm; çünkü biri de Eren Erdem olan üç konuşmacı da söylediklerinde haklıydı.

İslam, emperyalizmle işbirliği yapıyordu!

Peki bu mümkün müydü?!.
Allah’ın Kitabı emperyalizme onay veriyor muydu?!.

 *** **** ***
 

Dinleyici olarak katıldığım bu etkinlikte bir konuşma yapmam istendi.


İki-üç dakikalık bir konuşma yaptım.

Bu süre zarfında, Allah’ın Kitabı’nın kapitalizmi şiddetle reddettiğini, dolayısıyla emperyalizmi de telin ettiğini anlatmaya çalıştım.

Bunu anlatırken, aydınların Kuran’a uzak durduklarını, bunun da emperyalizmle işbirliği yapan Müslümanların(!) işini ne denli kolaylaştırdığını anlattım.

İki-üç dakikalık bir konuşmaydı.

Bu kadar kısaydı, çünkü İslam’ın emperyalizmle bağdaştırılması moralimi alabildiğine bozmuştu. Son sözlerim, aydınların Kuran ile ilgilenmediklerini hatırlatmak olmuştu.

Konuşmamı bitirip yerime doğru yürürken, oturumu yöneten profesörün Fatiha Suresi’nin Türkçesini ezbere okuduğuna şahit olduğumda bir kez daha şaşırmaktan kendimi alamadım.

Bir şeyler oluyordu, hiç kuşku yoktu!
    

Bir şeyler oluyordu…

*** **** ***

Allah’ın sevgili Elçisi’ne indirdiği Kitap kapitalizmi ve dolayısıyla emperyalizmi bu denli telin ettiğine göre, Müslümanlar nasıl oluyordu da abd ile, bir başka deyişle emperyalizmle bu denli içli dışlı olabiliyorlardı?!.

         Bunun açıklaması nasıl yapılabilirdi?!.

         Bugüne kadar aradığım her şeyi bulduğum Kitap’ta buna ilişkin bir şey bulabilir miydim?

         Yine içimi çekerek elime aldığım bu Muazzez Kitap, içimi acıtan bu sorunun cevabını hemen verdi bana!

         Hemen!
         Derhal!

         “O gün, gök bulutlarla yarılacak ve melekler peş peşe inecek. O gün gerçek egemenliğin Rahman’a ait olduğu ortaya çıkacak. Kafirler için çok zorlu bir gün olacak. O gün, zalim dizlerini dövecek ve ‘Eyvah! Keşke peygamberin gösterdiği yolda yürüseydim. Eyvah! Keşke falancayı dost edinmeseydim. Bana hatırlatıcı gelmişti, ama şeytan beni saptırdı. İşte böyle yapayalnız, yardımsız bırakır şeytan adamı!’ diyecek. Peygamber de diyecek ki: ‘Ey Rabbim, benim halkım bu Kuran’ı bir kenara attı.’ İşte böyle. Biz her peygambere günaha batmış kimseler içinde düşmanlar çıkardık. Fakat yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.” (Furkan, 25-31)

 
         Ne diyor Elçi:

 

         “Ey Rabbim, benim halkım bu Kuran’ı bir kenara attı!”


  *** **** ***
 

        Bir şeyler oluyor!

        Hiç kuşkusuz, bir şeyler oluyor!
        Bugün, İslam ülkelerinin tamamına yakını abd ile kol kola yürürken; bugün, Müslümanların tamamına yakını abd ile ittifak içindeyken, yeni bir şeyler oluyor!
         Bugün, Allah’ın Kitabı’nı fırlatılıp atıldığı yerden kaldıran ve onu okuyan bir hareket gelişiyor!

         Son zamanlarda İhsan Eliaçık’ın şahsında filiz veren bu hareket, “gök, bulutlarla yarılıp meleklerin art arda ineceği gün”e kadar meyvesini verecek ve insanoğlu, Yaratıcı’sına duyduğu bu mahcubiyetten kurtulacak inşallah.

 *** **** ***

Müslüman dostlar kendilerine şunu sormalıdırlar:

abd denen uluslar arası haydut, abd denen seri katil emperyalist midir ve Allah’ın Kitabı, emperyalistlere karşı Müslümanlara herhangi bir görev yüklemekte midir?

Her sorunun cevabını veren Kitap, bugün için en can alıcı soru olan bu soruya da cevap vermekte midir?

Elbette!


         Hiç kuşkusuz!

         “Ve biz istiyoruz ki, yeryüzünde ezilip horlananlara nimet ve bağış sunalım, onları önderler yapalım, onları mirasçılar haline getirelim.”(Kasas, 5)

 

         “Yeryüzünde ezilip horlananlar!”

 
         O gün yeryüzündekileri firavun ve Hâman ezip horluyordu.


         Bugün abd!..


         Ve ne kadar acıdır ki, bugünün sözde Müslümanları, yine bugün abd’ye (firavuna) Hâmanlık yapmayı bir onursuzluk olarak görmemektedirler; çünkü Muazzez Elçi’nin söylediği gibi Kuran’ı bir kenara fırlatıp atmışlardır.
 
  *** **** ***

         Diğer görüş sahiplerini bilmem, ama bugün emperyalizme karşı çıkmak, Müslümanların en öncelikli, en şerefli, en acil görevidir!

         “Size ne oluyor da, Allah yolunda ve ‘Ey Rabbimiz! Bizi, halkı zulme sapmış şu kentten çıkar; katından bize bir dost gönder, katından bize bir yardımcı gönder.’ diye yakaran mazlum ve çaresiz erkekler, kadınlar, yavrular için savaşmıyorsunuz!” (Nisa, 75)

          Ayet nasıl başlıyordu:

          “Size ne oluyor da…”

        Bugün “halkı zulme sapmış kent”, abd’nin hegomonyası altında inleyen bütün dünyadır!

 
        Gün, bizi yaratan Güç’ün “size ne oluyor da!..” sözüne muhatap olmamak için abd ile savaşılması gereken gündür!

 
         Gün, emperyalizme karşı çıkma günüdür!

         Gün, emperyalist abd ve NATO’nun, Libya’yı sabah akşam bombalıyor oluşunun ve bizim de buna destek veriyor oluşumuzun sorgulanması günüdür!

         Yaratıcı’nın, “Size ne oluyor da!..” çıkışmasına muhatap olmak istemeyenler bu soruyu enine boyuna düşünmek zorunda olduklarını bilmelidirler.

          “Göğün bulutlarla yarılacağı gün” bir gayb bilgisidir ve bu bilgi hiç kuşkusuz Allah’ın tekelindedir. (Yunus, 20)

 
         Ama böyle bir günün olacağı kesindir!


         Kuran’ı bir kenara fırlatıp attıkları için artık buna yeteri kadar inanmayanlar o gün çok mahcup olacaklardır!


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.