ANA Parti Genel Başkanı Ahmet Özal, seçim barajının yüzde 5'e indirilmesi gerektiğini belirterek, çözüm sürecinin de şeffaf zeminde tartışılması gerektiğini söyledi.
Geçen Kasım ayında ANA Parti'nin kuruluşunu gerçekleştiren 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, bazı temas ve ziyaretlerde bulunmak üzere bugün Diyarbakır'a geldi. Merkez Sur İlçesi'ndeki Gazi Caddesi'nde yürüyerek, esnaflarla sohbet eden Özal, tarihi Ulu Cami önündeki kahvehenede oturdu. Buradaki vatandaşlarla konuşan Özal, gazetecilerin seçim barajına ilişkin sorularını yanıtladı. Yüzde 10 olan seçim barajının çok yüksek olduğunu ifade eden Özal, "Seçim barajı yüzde 10 ve çok yüksek. Herkes bunu kabul ediyor. Bunun Avrupa'da, demokratik ülkelerde ortalaması yüzde 5'tir. 5 makul bir rakamdır. Bana göre yüzde 5'e indirilmesi lazım" dedi.
'ÇÖZÜM SÜRECİ GİZLİ GÖRÜŞMELERLE OLMAZ'
Çözüm sürecine kimsenin, 'Hayır' demesinin mümkün olmadığını belirten Özal, şöyle devam etti:
"Barışa, çözüm sürecine, silahların susmasına hayır diyecek kimseyi tanımıyorum, tanımak da istemem. Biz de gazetelerden takip ediyoruz.Anlaşma ve protokolün ne olduğunu bilmiyoruz. Bence bu kadar halkın önünde yapılan bir anlaşma mutlaka açıklanmalıdır. Birileri açıklasın ki bu millet bunun takdirini yapsın. Ben bu kadar gizli tutulmasını doğru bulmuyorum. 6 ay sonra seçim var. Verilen sözleri bilmiyoruz. Verilen sözlerden korkmaya gerek yok. Türk halkı da, Kürt halkı da sağduyu sahibi olan düzgün insanlardır. Bizim milletimiz akıllıdır. Doğru kararı verir. Halktan saklayıp korkmanın bir manası yok. Direk halkın önüne konması lazım. Çünkü 6 ay sonra seçimde bugün verilen sözlerin tutulup tutulmayacağı garantisi yok. Çünkü bugün söz veren hükümetin 6 ay sonra iktidarda mı, muhalefette mi olacağını bilmiyoruz. Devlette devamlılık esassa bazı şeyleri kamuoyunun ve diğer siyasi partilerin bilmesinde fayda var. Bunu mutlaka halkın önünde tartışmak ve halkın kararını dinlemek gerekir. İnşallah taraflar bunu açıklar ve herkes rahat eder. En azından herkes ne olduğunu bilsin. Bu şekilde gizli gizli görüşmelerle bu iş olmaz. Hem halk önünde yapılması, hem gizli tutulması doğru değil. Hatip Dicle şeffaf olmak gerektiğini söylüyor. Ama onlar da olamıyor. Bence iki tarafın şeffaf olması gerekir."
14 Aralık operasyonu ile ilgili soruları da cevaplayan Özal, "Eğer devletin içine bazı güçler sızdıysa, bu iddia ediliyorsa bunların ıspatlanıp cezalandırılması lazım. Ama öncelikle ıspatlarnması lazım. Ispatlanmayan şeylerle insanların üstüne gitmek doğru değil. Hizmet camiasının böyle birşey yapıp yapmadığını bilmiyorum. Ama birisi ispat etsin görelim. Öyle birşey varsa mutlaka cezalandrılsın. Ama yoksa da insanları karalamak doğru değil. Ben hizmet camiasının okullarını gördüm. 140 ülkede var. Her yerde Türkiye'yi tanıtıyor. Orada gördüğüm okullar gayet düzgün ve temizlerdi. Ama siyasete bulaşıp paralel yapı şeklinde organize oluyorlarsa bunun ıspatlanıp cezalandırılması lazım. Son 12 senedir Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarda. Bu yapılarma 12 senede olduysa bunda suçlanacak biri aranıyorsa Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kendisine bakması lazım" diye konuştu.
Ahmet Özal, gezi kapsamında Diyarbakır'ın peynirciler çarşısını da gezdikten sonra, Erdebil Köşkü'nde onuruna verilen öğlen yemeğine katıldı.
FOTOĞRAFLI
