Arınç: Eleştirilere Kulak Asmazsanız Birikir Birikir Türkiye Yönetilemez Hale Gelir

Sebile ÇETİN- Serhat TEZCAN/BURSA, () - BURSA’da konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eleştirilere açık olunması gerektiğini belirterek, "Çünkü eleştirisine kulak asmazsan, sözünü dinlemezsen, sözünü kesmeye çalışırsan,...

08 Kasım 2014 Cumartesi 17:59
Arınç: Eleştirilere Kulak Asmazsanız Birikir Birikir Türkiye Yönetilemez Hale Gelir






Sebile ÇETİN- Serhat TEZCAN/BURSA, () - BURSA’da konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eleştirilere açık olunması gerektiğini belirterek, "Çünkü eleştirisine kulak asmazsan, sözünü dinlemezsen, sözünü kesmeye çalışırsan, birikir birikir Türkiye, yönetilemez hale gelir. Çünkü sokaklara çıkarlar. Konuşmanın ötesinde kötü şeyler yapmaya başlarlar. Onlarla baş etmek de giderek zorlaşır. Görüşmekten, dinlemekten, eleştirilmekten korkmayalım" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MÜSİAD'ın düzenlediği Kültürpark'taki yeni binanın açılışı ve 20’nci yıl Gala Programına katıldı. Burada konuşan Arınç, Ak Parti’den istifa eden Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal’ın kurduğu Demokratik Gelişim Partisi’ni eleştirdi.
“TAŞITINDAN BİNASINA KADAR İSRAF EDİLMEMELİ"
İsrafa karşı hükümet olarak yeteri kadar mücadele edemediklerini söyleyen Bülent Arınç, devletin kendi içindeki israfa baktığında yüreğinin sızladığını kaydetti. Meclis Başkanlığı döneminde israfı önleme noktasında adeta deliye döndüğünü ifade eden Arınç, “Boş yere akan sudan bile biz sorumluyuz. Ben önümdeki mektup yazılı kağıdın arkasını teksir olarak kullanırdım. Alıştırma, ödev yapardım. Ama kocaman kocaman ruloları çöp sepetine atan, bununla birlikte pek çok şeyi israf eden bir bürokrasi de kağıt fabrikası açsanız yetişemezsiniz. O yüzden her işinizde, taşıtından tutun binasına varıncaya kadar israf edilmemeli. Bazı kamu kurumlarının ödediği aylık veya yıllık kira ücretlerini duydukça ben hükümetin içersindeki bir bakan olmama rağmen, üzülüyorum, utanıyorum. İsraf olmamalı. Allah israf edenleri sevmez. Bundan daha büyük bir imtihan olamaz. Böyle bir adamı ben ne yapayım. Bunu düşünerek yiyeceksin içeceksin. Ekmeğin kırıntısını bile israf etmeyeceksin" diye konuştu.
“LÜKS HAYAT ÖZLEMİ İLE EVİNDEN KAÇANLAR VAR"
Kendisinin sofrada tabakları dahi sünnetlediğini ve bu yüzden kilo aldığını belirten Arınç, açık büfelerin rezalet olduğunu vurguladı. Dünyada ve Türkiye’de bu yiyeceklere ulaşamayan insanlar bulunduğunun altını çizen Arınç, “İsrafla mücadele edeceğiz. Lüks hayat özlemini bu ülkenin çocuklarına yerleştirmeye çalışanlar var. Bu gerçek dünya değil. Bu bir algı, sanal alem. Ama nice genç kızlar, erkekler böyle bir lüks hayatı olması için evlerinden bile kaçıyor. İşin psikolojik boyutu var. Reel ekonomide mutlaka tasarrufçu olmalıyız" dedi.

HAZRETİ EBU BEKİRİ GÖRSE UZUN ADAM DER"
Bir ülkede demokrasinin var olması için muhalefetin olması gerektiğini kaydeden Başbakan Yardımcısı Arınç sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir ülkede muhalefet varsa demokrasi olur. Bizim muhalefetimiz de bu. Ne küçük görelim ne de alay edelim. Onların söyledikleri, yaptıkları yanlış olabilir. ‘Ama muhalefet var ki biz de iktidardayız. Ve bu ülke demokrasi ile yönetiliyor’ diyebilmemiz lazım. Eleştiriler olmalıdır. Eleştiri olmazsa, demokrasi de istikrar da olmaz. Biz de şöyle bir kanaat var. ‘12 senedir gecemizi, gündüzümüze kattık. Gözünüze, dizinize dursun. Bizi mi eleştiriyorsunuz. Ne yapmadık ki sizin için? Bu yollar, hastaneler, üniversiteler sizin için değil mi?’ Evet bunların hepsi milletimiz için. Muhalefet de bu köprülerden geçiyor. Onlar da bu üniversitelerde okuyor, Marmaray’a binip karşıya geçiyor. Eleştiri insanın doğasın da var. Bazı insanlar bilerek eleştirir, bazılarının damarında vardır. Bir büyüğümüz derdi ki ‘bu adam eleştirmeden duramaz.’ Mesela derdim. ‘Bu kapıdan Hazreti Ebu Bekir girse. O mükemmel insan, peygamberimizin dostu, her şeyini ona feda etmiş bir insan. Cömertliğin sembolü. Bizim adam derdi ki ‘aman boyu da amma uzunmuş.’ Bu gerçektir. Mutlaka eleştirecek bir şey bulur insanlar. Bir şey bulacak ki adam eleştirsin. Ancak onunla tatmin oluyor. Adamı asıp kesecek halimiz yok. Bir kısmına bakarsın güler geçersin. Bir kısmına cevap verirsin. Bir kısmı da doğrudur sen farkında değilsin. Bakarsın ‘Adam ne kadar doğru söylüyor. Benim bir yanlışımı ortaya koydu. Kendime çeki düzen vereyim’ dersin. Ama ‘kimse beni eleştirmesin’ diye bas bas bağırmaya gerek yok."
“BIRAK ADAM KONUŞSUN AÇILSIN"
İnsanları böylece birbirlerini daha iyi tanıyabileceğini ifade eden Arınç, “Sen konuş ben dinleyeyim, ben konuşayım sen dinle olursa kavga olmaz. Kesin kes ‘Olmaz hiç kimse bunları böyle konuşamaz’ dersen, işin sonu kötü olur be kardeşim. Bırak adam konuşsun, açılsın. Doğru yapıyorsan karşılığını ver. Yanlışsa düzelt. Bir kısmında saçma sapan şeyler olur güler geçersin. İnsanlar çeşit çeşittir. 76 milyon insan, 76 milyon karakter. O zaman bu ülkeyi iyi yönetebileceğiz. Çünkü eleştirisine kulak asmazsan, sözünü dinlemezsen, sözünü kesmeye çalışırsan, birikir birikir Türkiye, yönetilemez hale gelir. Çünkü sokaklara çıkarlar. Konuşmanın ötesinde kötü şeyler yapmaya başlarlar. Onlarla baş etmek de giderek zorlaşır. ‘Konuşsunda açılsın adamlar, ne cevherler biliyorlarmış dinleyelim’ diyeceksiniz. Görüşmekten, dinlemekten, eleştirilmekten korkmayalım. Çünkü biz güçlü insanlarız. 12 sene Türkiye’yi tek başına yönetmek demek altın ödül almak demek" dedi.
Konuşmasının son bölümünde, MÜSİAD’ın çalışmalarını öven Arınç, eskiden ekonomik değerlendirmeler konusunda MÜSİAD’ın sözünün dinlenmediğini buna karşın TÜSİAD’ın, hükümetlerle birlikte yapılan toplantılarda yer aldığını sözlerine ekledi.
Arınç, daha sonra başarılı MÜSİAD üyelerine plaketlerini dağıttı.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.