"MUHALEFETTEN UMUDUMUZU KESMİŞ DURUMDAYIZ"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kayseri'de Ak Parti merkez Kocasinan ilçe  kongresinde, muhalefetin 17- 25 Aralık'ı 'Yolsuzluk Haftası' ilan etmesini eleştirirken,  Türkiye'de son 12 yıldan bu yana yasak, yoksulluk ve yolsuzluğun üzerine giden bir  hükümet bulunduğu görüşünü savundu. Yıldız, "Prensibimizde herhangi bir askıya alma, geriye bırakma söz konusu değildir. Bununla alakalı mücadelemiz kesintisiz devam edecektir" dedi.
Bakan Yıldız, 'Paralel yapı' ile ilgili çok farklı gelişmeler olduğunu, yargının tarafında olanların her geçen gün, her geçen ay, her geçen yıl taraf değiştiği bir ortamda yargıya olan güvenin azaltılmaya çalışıldığı bir noktada olduklarını anlattı. Bakan Taner Yıldız, şöyle devam etti:
"Bir suç eğer sabitse bu işleyenin milletvekili olması ile bunu işleyenin bakan, belediye başkanı ve gazeteci olması ile beraber o suçun suç olmaktan çıkmadığını bir kez daha gördük. İlerleyen demokrasi anlayışı içerisinde artık doğruyu tercih etmenin tek çare olduğunu bunun haricinde başvurulan yolların çözüm yolları oluşturmadığını bir kez daha gördük."
Bakan Taner Yıldız, kongrede yaptığı konuşmanın son bölümünde Şişli Belediyesi üzerinden CHP’yi eleştirirken, şöyle konuştu:

"Herhangi bir hadiseye bir bakın. Bu hadiseden çıkan sonuç kimleri sevindiriyor kimleri üzüyor. Bir bakın. Adliye saraylarının önünde olan olaylar kimleri sevindiriyor kimleri üzüyor. Ankara’da yapılan nümayişlerin, Diyarbakır’daki yapılan gösteriler. Türkiye’deki gelinen en son nokta çözüm süreci ile birlikte geldiğimiz noktanın kimleri sevindirdiğine kimleri üzdüğüne bir bakın. 17- 25 Aralık'ta, 6-7 Ekim olaylarında en son gelinen noktanın kimleri sevindirdiğine, kimleri üzdüğüne bakın. Biz yekpare, tek nefes, tek yürek olmaya çalıştıkça Türkiye’yi bölmek isteyenlerin amaçlarının ne olduğuna bir bakın. Artık, muhalefetten umudumuzu kesmiş durumdayız. En son Şişli Belediyesi'nde olayların, tehditlerin mafyanın ve resmi belediye başkanının düştüğü durum içler acısı. Acaba güç dengesi hangisinden tarafta diye hep beraber merak ediliyor. Genel merkez acziyete düşüyor. Hangisini tercih edeceğini oturuyor günlerce hesap ediyor. Bunlar Türkiye’nin yönetimine talip oluyor. Böyle bir şey olabilir mi ?"
"ALDANMIŞLIK DUYGUSUNU YAŞADIĞIMIZI BELİRTMİŞTİK"
Bakan Taner, beraber, yanınızda çalıştığınız, mahalle, iş arkadaşlığı yaptığınız,  belediyelerde Mecliste beraber çalışılan arkadaşların aleyhtlerine çalıştığını görmenin çok ağır bir duygu olduğunu ifade eerken, şöyle konuştu:
"Şimdi bundan hiç bahsedilmiyor. Şu ana kadar kendilerine oluşan fırsatlardan hiç bahsedilmiyor. Ama, sonuçta aldandık. Bunun hem İslami, hem insani, hem de devlet açısından baktığımızda üzerinde çok uzun süre düşünülecek bir yara var. Bu bölünmüşlüğü yapmaya kimin hakkı var? Beraber omuz omuza yürüyüp de telefon dinlemelerde en fazla mağdur olan birisi olarak, bunu yapmaya kimin hakkı var? Niçin bunları gizemli bir şeymiş gibi gösteriyorsunuz? Biz birbirimize varsa ikazımız, bunu hemen söylememiz gerekmez mi? Bir yerlere servis yapmak isteğiniz varsa onu bilmiyorum. Usul ile yapılan hatalarımız var. Bu konu ile her birimizin ayrı ayrı hesaplaşmamız lazım. 30 yıllık benim arkadaşım, benim yanıma bu olaylardan dolayı gelemiyorsa ben bundan üzülürüm. Bunları yapmaya hakkımız var mıydı ? Böyle gelişen sırtından kamburunu atmaya çalışan bir ülkeye bu yapılır mı? Askeri vesayetleri atarken, bunlarla alakalı gelişmeleri bir bir izlerken bunlar yapılır mı?"

FOTOĞRAFLI