Baykal'ı kızdıran soru; Ben boşuna mı anlatıyorum

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Anayasa değişikliği konusunda izlenen yöntemin yanlış olduğunu söyledi.

29 Aralık 2016 Perşembe 23:02
Baykal'ı kızdıran soru; Ben boşuna mı anlatıyorum






Baykal'ı kızdıran soru; Ben boşuna mı anlatıyorum

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, katıldığı TV programında Anayasa değişikliği konusunda bir soruya sert tepki gösterdi. TBMM'ye yönelik FETÖ'cü cunta artıklarının füzeli saldırısından Meclis'in daha da güçlenerek çıktığını söyledi. Baykal Habertürk TV'de Didem Aslan Yılmaz'ın sunduğu Türkiye'nin nabzı programında konuşurken parti içi gelişmeler konusunda sorulan soruya sert tepki gösterdi. Baykal 'Ben deminden beri heyecanla ne anlatıyorum, bunlar boş sözler. Geçelim lütfen' diyerek tepki gösterdi.



FETÖ artıklanının aklını kiraya verdiğini söyleyen Baykal ""Geçmişi yeniden inşa ederek daha iyi bir gelecek kurgulamaya çalışmak boş bir çabadır. O dönemle ilgili eleştiriler yapılabilir ancak bunlardan bie şey çıkmaz. Bu anayasa paketi bizi yanlış bir geleceğe doğru itiyor. Bu paket sadece bir hukuk metni değildir, ülkenin yönetim biçimi ile ilgili bir konu değilidr. Bu paket bir medeniyet tercihidir. Nedir o medeniyet? Bizim çağdaş dünyanın demokrasi dünyasının değerleriyle berasber onlarla iç içe yaşamayı başarıp başamayacağımızın tercihir. Bu paket uygulanırsa Türkiye bir ülke olmanın ötesinde bir kişinin simgelediği ülke olmaya başlar. Bu tercihten otoriter bir yönetim çıkar. Millet değil bir kişi egemenliği çıkar" dedi...

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ SÜREKLİ GÜNDEMİMİZDE

"Anayasa tartışması bizim siyasal hayatımızın geride kalan döneminde sürekli olarak gündeme gelen bir tartışma. Yani bugüne kadar gördüğüm 16 kez anayasa değişiklikliği TBMM gündemine geldi. Sanırım 80 maddesi değiştirildi. Son yıllarda anayasa tartışması daha da yoğunluk kazandı. Bugüne akdar hiç konuşulmayan paket birdenbire ortaya çıktı. Bu paket hiçbir zaman bu kadar net konuşulmamıştı. Başkanlık rejimi hiçbir temel unsur yok. Çok şaşırtıcı bir yeni paket çıktı."

"Şuanda 18 maddeye indi. Bunlar tabi aynı maddeler de olabilir. 70 madde ile ilgili bir paket var. Bu kez biraz farklı. Bugüne kadar ki anayasa değişikliğini tümü paylaşarak gerçekleşti. Kutuplaşma çekişme konusu haline gelemedi. Biri demokratikleşme için bir kısmı herkesin üzerinde ittifak ettiği konulardaydı. Normal bir şekilde gerçekleştirildi. Şuanda hiç konuşulmayan düzenlemeler var toplum bilgilendirilmiyor.  Üniversiteler sivil toplum kuruluşları. Ciddi bir olay Türkiye'nin siyasal çizgisinde kırılma meydana getirdi."

"BU TELAŞ ÇOK MANİDAR"

"Türkiye'de uzunca süre düşünmüş bir insan olarak paketle olan düşüncelerimi vatandaşa aktarmak istiyorum. Bu suçlama şeklinde değil. Katkı yapma çabasındayım. Bu paket çok önemli. Hiç kimsenin bilgisi yok. Siyasette bir kırılma konusu oldu. Olağanüstü bir hızla tamamlama çabası var. Bu kadar önemli bir düzenlemeyi alelaceleye getiriliyor. Sanki üzerindeki konuşulması uygun değlimiş gibi. İnsan bir dakika deme ihtiyacı hissediyor. Mesela paket hazır değilken imza toplandı. Ne bu telaş. Niçin bir soru işareti var. Yani bir defa bu çok manidar. Bu telaş manidar. Bu kadar önemli bir düzenlemeyi bir kırılma ortaya koyacak olan paketi alelacele geçiriverilme telaşı var. Ama komisyona sunarken komsiyona sunulan bir metin var ya o yanlış olmuş. Bir telaş var. Sonra o değilimiş dediler. Peki imza atanlar ne durumda. Bunun saygınlığını Türkiye'ye yakışırlığını sorgulamamız gereken bir manzara ortaya koyuyor."

"OYLAMA İLE İLGİLİ ÇOK CİDDİ KAYGILAR VAR"

"Türkiye'nin yaşamsal gerilimleri yaşadığı ulusal dayanışmaya ihtiyacı olduğu bir dönemde ekonomik çok ciddi sıkıntıların gelişmekte olduğu görülürken, içerde terör dışarda Suriye derinden yaralarken birbirimizi üzmeden ne yapmamız gerekir derken birdenbire böyle bir anlamsız tartışmanın gündeme getirilip yasalaştırmak istemesi bir çözüm değildir. Zamanlamadan ziyade bir an önce yapma ihtiyacı var."

Şöyle bakıldığı zaman ya bunu çok konuşurkan içindeki ortaya çıkar millet en olduğunu anlar. İçerde çok kapsamlı sunuşlar yapıyor arkadaşlar. Orada önemli ciddi şeyler söylüyorlar. Diğer partililerin üzerinde de etkili olduğunu düşünüyorum. Ya bir paket getitiryorsun kimsenin gazetecinin haberi yok. Bu iş böyle konuşulmaz. AK Partili mileltvekilleirni sorumluluk duygusuna inanıyorum ne olacağı belli olmaz. Oylama doğru dürüst olmalı. Oylama ile ilgili ciddi kaygılar var. Gerçekten herkez hür bir vicdanla oy kullanırsa bu iş geçmez. Geçmemesi gerekir. Bu iş yanlış. Bu geçerse toplumda geçemesi gerekecektir. 60 gün hemen karda kışta yapılma telaşı olacak. Güvenmiyor musun getirdiğin pakete? Bugüne kadar yaşana yanlışlıklar hep bu yüzden oldu. FETö konusu, PKK konusu yanlış. Kulak vermiyorsun sonra ülkenin başı derde giriyor. Burada da büyük bir yanlışa gittiğimiz kanaatindeyim.

SİSTEM TIKANDI MI?

"Kendileri diyorlarki fiili durum yaratıyoruz. Ortadaki anaysal çerçeveyi kenara koymak senin hakkın mı parlementer rejime saygı duyulmuyor. Parlamenter sistem ile ilgili değil. Suriye politikası ile ilgili değerlendirmelerimizi anlatamıyoruz. Başkanlık rejimi olsa daha mı rahat anlatacağız. Türkiye'nin ortak akla uzlaşmaya ihtiyacımız var. Bu bir üslup meselesidir. Hiçbir sistem siyasetçinin hatasını bertaraf etmeye muktedir değildir. Tek başına ben bilirim demiyeceksin. Senin gibi düşünmeyenleri dinleyeceksin. İstişare yapacaksın. Bir dinle kardeşim. Ciddi konuş tartış. Darbeden sonra bir dayanışma vardı sonra kayboldu."

DEVLET BAHÇELİ'NİN HAMLESİ

"Bunu kesinlikle yanlış olduğundan şüphe etmiyorum. Bunun hiç doğru olmadğı kanısındayım. Bizim tarihsel süreklilk kazanmış kurumlarımızla böylesine oynanmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Bunun dedikodu olduğunu düşünüyorum. Çok ağır projelere bu önerilere şiddetle karşı çıkan bunları ihanet diye niteleyen insanlar düşüncelerini zaman içerisinde değiştirebilir. 20 Ocak 2015 'Erdoğan'ın Başkanlık isteiği Türkiye'nin sistemi ile taban tabana zıttır. Erdoğan tek adam olmak için bastırmaktadır.' (Bahçeli'nin eski konuşması).Bu şimdiki noktaya nasıl geçti ben makul izah göremiyorum. Bunlar inandırıcı olmaktan uzak yüzeysel konuşmalardır. Daha önce o sözleri ciddiye alıyordum şimdi bu sözleri ciddiye alıyorum. Birlikte dayanışma içinde yürüyorlar. Konu Sayın Bahçeli konusu değil. "

"Başkanlıkla onların getirdiğinin alakası yok. Bu bir tek adama ülkeyi teslim etmektir. Yargıyı da yürütmeyi de yasamayı da. Şöyle bir sistem. Bunu kim istedi. Kim olursa olsun bu yetki bu kudret verilmez. Verilmemelidir. Hiçbir ülke al bütün bu yetkiler senindir. Demez dememeli."

BAŞKANLIK SİSTEMİ

"Güçlü liderlere elbette ihtiyaç var. Bu hem Türkiye'nin hem dünyanın ihtiyacı var. Al bilmem meclis, yargı yütüme senin elinde demek değil. Güçlü lide rbunu talep eden lider değildir. Mustafa Kemal güçlü bir liderdir. Bunu talep etmedi. Türkiye'nin çok partili bir sisteme getirdi. Kendisinden sonra da hayatta kalacak bir düzen bulmaya çalıştı. Türkiye'nin ana problemi budur biz milllet olmaya devlet olmaya çalışıyoruz. Bir bağımsız kendi toprakları üzerinde egemen bir siyaset oluşturmak isteyen çok çekmiş nesillerin dinleri, imanlarıyla, gelenekleriyle yaşayacakları bir milelt olarak biraraya geldik."

"Özellikle son dönemlerde bir takım güçlüklerle karşılaştığımız açıktır. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran kendimizi sayma noktasına gelmemiz lazım. Anayasal düzende yapılacak sistemin bunu desteklemesi lazım. Suç işlediğin zaman hesap vermen gerekir. Hukuk insanlara değil kurallara itaat etmektir. O kurallar herkes için geçerli olmalı o aşamalara geçmiş değiliz. Yetkisini bilen sorumluluğu bilen olmalı. Böyle bir düzeni henüz oluşturamadık. Bu bizim devlet olma çabamızı engelleyecektir kaygısı içindeyim."

"Türkiye Cumhuriyetini ortaya çıkmasına yönelik adım mill mücadelede ortaya çıkmıştır. Atatürk "Bu durumdan bizi milletin azim ve kararı kurtaracaktır." Bu lafıyla padişaha şirk koşuyor. O yapı o egemenlik sistemi bizi kurtaramaz. Biz hepimiz kuratracağız diyor. Önce egemenlik bulalım diyor. Meclis savaşı yapıuyor. Orduyu kuruyor. İlk kez meclis orduyu kuruyor. Ordusu ile savaşı yapıyor. Sonra cumhuriyeti kuruyor. Kimin emrine itaat edeceğiz. Hukuk kurala itaat etmektir. Kişiye değil. O kuralı kim koyacak. Millet koyacak. Hepimiz milletin eşit parçasıyız. Biziz diyen insanlar. Bir meclis kuracağız o meclis milletin yüzde yüz iradesini temsil edecek. Kabaca biz her milletten insan yer alıyor. Meclis bu yüzden önemli biz bunu kenara atarsak. Kanunu ben yapacağım derse olmaz."

"CHP parlamenter rejimin nasıl güçlendirilemsi gerektiği ile ilgili çok ciddi çalışması var. biz parlamenter rejimin güçlendrilimesi gerektiğine inanıyoruz. Ülkeye yönetenler inanmadıkları için o sıkntıarın ortaya çıktığını düşünüyoruz. Meclisin yasam yetkisi paylaşılıyor. Cumhurbaşkanı bu anayasa işinde bakanlıkları açıp kapatıyor. Yüksek kamu yöneticilerini belirliyor. Kurumların kaderi geleceği belli değil. Oyuncak mı burası deneme tahtası mı Türkiye? Böyle şey olmaz. 200 yıllılk bir mesele bu. Ne bozuyorsunuz. Bunu ileri götürün. En önemli yetkisi bütçe yapma görevidir. Şimdi bütçeyi saray hazırlayacak meclis onaylayacak. Siyaset bir kişinin seçilmesine bağlı."

CUMHURBAŞKANI İLE MECLİSİN KARŞILIKLI FESİH YETKİSİ

"Karşılıklı derken şunu görelim. Taraflardan biri TBMM. İlerde büyük lafı kaldırılabilir. TBMM milelitn tümünün milli iradenin tecelli ettiği meclis. cumhurbaşkanı kimseçilirse seçilsin. Üçüncü bir turda zorlamalar yapmayı öngörüyorlar. Milli iredenin ayrını seçmiş cumhurbaşkanı. Şimdi Başkanlık rejiminde cumhrbaşkanı feshediyor yüzde 50 ,ile yüzde 100. Amerişka'da kongreyi feshedebilri mi cumhurbaşkanı tuhaf. Feshederken bri şart bir gereçe öngörülmüş mü hayır gerekçe göstermeden meclisin fesheine yönelik kararı tek ablına albilri. Bakın Suriye'de Esad bu kararı alamaz. Esad meclisi feshetmek için gerekçe göstermek zorundadır. Gerekçe söleyecek gerekeçsiy de kullnayamöayacak. Bizde feshetme kararı aldığı anda biter. Buna mukabil mecliisn cumhurbaşkanın seçime götürmeye yönelik şartşarı ise farklı 360 oy almak zorunda. Burası 360 ile seçime gitmeyi teklif edebliyor. Meclis kendilsi hakkında karar alamıyor. Meclisd kendini feshedemiyor. Bugün toplantı çoğunluğu ile bu karaı alabilir. Sen ayrı git ben ayrı gideyim. Ben meclsiim kardeşim. Nİye yedeğine alıyorsun meclisi. Cumhurbaşkanı dışında siyaset şekillenemsin ihtiyacı görülşüyor. Amerika'da başkanın da meclsiin de kendine göre takvimi var. Millete bir defa kendini ifae etme hakkı veirliyor. Öyle şey olur mu? Meclisin gidişat düzeltmesi söz konusu değil. Bu milleti de susturmaya yönelik. Bu düzenleme meclise, bakanlar kurulan karşıdır. Milletin iradesi karşıdır. "

"Toplum bir defa siyasetin ağırlık merkezi saraya gidecek. Ve vatandaş dertlerini milletvekillerine anlatarak çözüm bulabilir olamayacak. Kaç kişi olacağı belli değil meclis gibi başjkan yardımcıları kurabilir. Halkın sorunları karşısında milletvekillerin içini açması mümkün değil. Yasama bürokrasi ile birlikte çıkarılır. Meclis buna göre organize olmuş değil. Mecliste çıkarılan kanunlarınv dışıdna hükümetin önerdiğnini dışında ya bir kanun ya da iki kanun vardır. Sarayın hazırladığı bütçeyi bu siysai bir kara amilleitn müdahale etmesi gerekir hazırlanan bütçeyi onaylaması gerekir. Bu kadar içi boşaltılmış mecliste milletvikili sayısı 600'e çıkacak. Vatandaşlarımzı bunları bilsin. Gereksiz, yanlış, fazla. İşini almışsın elinden. Güvenoyu vermeyecek çünkü cumhurbaşkanı kuracak. Burada bir meclis var. Gazi meclis. Bu gazi meclisi yetim meclis yapacağız. Cumhurbaşkanı parti genel başkanıdır. Bu oalbilri şey değil. Siyaset tarafsız olsun diye ısrar etmişti. Hemen vazgeçtiler. "

CUMHURBAŞKANININ PARTİ GENEL BAŞKANI OLMASI

"Geleceğin cumhurbaşkanı sabahleyin grup toplantısı yapacak. Öğleden sonra yapılan oylamalarda şunu kullanın diyecek. Sonra başbakan olacak şu ihaleleri şöyle yapın diyecek. Sonra HSYK'ya yeni üyeler getirecek ne sıfatla cumhurbaşkanı sıfatıyla. Bir parti başkanına hakim atama yetkisi verilecek. Kanun yapılacak. Hükümeti de cumhurbaşkanın cebine alacak demektir. Meclisi de hükümeti de yargıyı da cebine koyacak."

"Obama bir yargıç atayabildi. İzin vermediler. Ömür boyu atanıyor çünkü. Bu büyük bir teminat. Bu sonuçlar çok vahim. HSYK'ya atanacak olan üye sayısı 13 oldu. Birisi Adalet Bakanı, Adalet Bakanı Müsteşarı, 5 tane daha atayacak Cumhurbaşkanı sıfatı ile geri kalanları meclis atayacak son tahlilde mecliste çoğunlukta bulunduran parti seçecek. Yüksek seçim kurulunu o belirleyecek. Öyle anlaşılıyor ki seçim kanunu değişecek. Bir seçim kanunu değişikliği öngörüyoruz. Yani 2019 Kasımından sonra da bir seçim kanunu değişikliği mümkün. Burada garip bir şey bir yıl önceki seçim maddesini değiştirmek nasıl mümkün olabilir."

"Siyasette tarihi zaman tünelinden bakarak hüküm vermek kadar yanlış bir şey olamaz. Biz deneyim içinden çıkıp bir yere doğru gidiyoruz. Demokrasiye, eşitliğe doğru gitmeyi istiyoruz. Maalesef o insanlar oradan başladılar. Şerefle onurla seçime girdiler. Kaybedeceklerini bile bile seçime girdiler. İnönü bu benim hayatımın en büyük zaferidir demişti. Siz daha ileri gidiyorsunuz. Biraz samimiyet biraz dürüstlük. "

GENSORU İLE BAKAN YA DA HÜKÜMETİN DÜŞÜRÜLMESİ

"Önemli olan o yetkinin orada olması önemli. Meclisin üstünlüğü meclisin iredesine saygı anlayışı fevkalade önemlidir. Ülkeyi yönetenler bunu dikkate almalıdır. Şimdi biz Türkiye olarak bakanlar kuruluna, başbakana, bakanlara alıştık. Bir düzen var. Kaldırılıyor neden? Ortada Başkan ve yardımcıları var sayısı yetersiz."

"Bir suç varsa gidersin kardeşim mahkemeye tavrı var. Cumhurbaşkanı için, bakanalar için nereye girdeirm. Ortada suç olduğunu baleirtmek, için 301 kişiye ihtiyaç var. 301 kişi soruşturma başlatalaım diyecek. Sonra bu tartışılacak ve uygun görüşülürse soruşturma açılacak. Soruştuam 360 ile açılacak. Soruşturma sonrası komisyon rapaorunu hazırlayacak. Yüca divana 400 ile sevkediliyor. Siz birilerini atamışsınız. Sizin atadıklarınız sizi yargıay götürecek. Böyle bir meclis cumhurbaşkanını cezai olarak takipedecek. Diyelim ki süreç başladı 300 oy geldi. 360 oy geldi soruşturma açıldı. Cumhurbaşkanı ayrılıyor mu yoo. 400 aldı ayrılıyor mu yoo. Eğer milletvekili seçilmesine engel bir suçsa tamam yoksa hayat bu olabilir deniyor. Birkaç aylık süreç içerisinde cumhurbaşkanı meclisi feshedebilri mi imza alması gerekiyor mu hayır Tekrara seçilir. Peki  bakanların durumu nedir? Bakanların dokunulmazlıkları var. Güvenoyu yok. İstediği anda teker teker birlikte hiçbir kısıtlamaa tabi olmadan bakan tayin edebilir, yetkilerini tanzim eder. Kamu kuruluşları açabilir. Özel kuruluşları değiştirebilir, OHAL ilan edebilir ve OHAL kararnamesi yayınlar,  OHAL kararnamesi ile anayasayı değiştirebilir. Her türlü kararı alır. Bunun savunulacak bir tarafı yok."

TÜRKİYE KOALİSYONLARDAN ÇEKTİ İDDİALARI

"Şuanda Türkiye'de istikrar mı var? Ekonomide, siyasette istikrar mı var. Darbe yaşadı bu ülke. İnsanlar işsiz kaldı. Dün bir kanalda önemli bir ekonomik değerlendirme yaptı. 14 yıllık istikrar döneminde yapılanlar ister 1923'ten itibaren alın darbelerin, ihtilallerin yaşandığı, koalisyonların yaşandığı dönemlerin altında. Neyin peşindeyiz? Koalisyonlar korkutmaca olarak kullanılıyor. Acaba bir başka uzlaşma zemini olsaydı böyle mi olurdu? Avrupa çoğu koalisyonda. Koalisyon mu değil mi bunu millet kararını alır. 14 yıldır tek başına iktidardasın ne koalisyonu. Bu kadar sıkıntıyı biz niye yaşıyoruz. Eğer istikarar istiyorsan devletin bir cemat tarafından kuşatıldığına sebep olduğunu sorgula. Bütün PKK'ya teslim ettin her şeyi. Güneydoğuyu ona bıraktın anaların gözyaşını dindireceğiz dedin sen dedin bunu. Yanlış yönetmişsin kardeşim. Sadece sen talimat vermiş olduğunda iyi mi yönetmiş oluyorsun. Şuan niye bunun üzerindeyiz. Neden partinin genel başkanı olmak istiyorsun bir tehlike mi var? Burada ülkenin yararı var."

YENİDEN CHP GENEL BAŞKANI OLMAK İSTİYOR MU?

"Benim öyle bir talebim yok. Benim CHP'nin ve Türkiye'nin iyi olmasından başka istediğim bir şey yok. Partimin iyi yönetilmesini başarılı olamasını istiyorum. Çok daha iyisini istiyorum. Dürüst çalışkan bir insan iyi niyetle çalışıyor. Daha iyisi var mı diye arıyoruz. Eminim genel başkan da arıyordur. Bu memleketin bir evladı olarak kapatıp kaçırılmasına izin vermemeliyiz. Baktım gidiyor bu iş. Her zamankinden farklı olarak arkadaşlara gittim. Bir diyalog elbette söz konusu. Bu duygular için bana gelen her arkadaşa yardımcı olmaya çalışıyorum. Sayın Genel Başkan, parti adına mecliste siz konuşma yapar mısınız dedi onur duyarım dedim. Genel Başkan budur. Şimdiki işimiz bu. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Her iyi partilinin yapması gereken bu sorunu karşısında durmaktır. Hem benim açımdan hem Sayın Genel Başkan açısından söylüyorum. Herkes iyisini yapmak istiyor."

"Herkes elinden geleni yapıyor. Bunların neresi ile işbirliği yapacaksın. Meclis bu konuda bir uyarı yaparsa geri çekerler. Bu iş topluma giderse gelir çekmek zor oalcak. Bunu yanlış yapıyor Tayyip Bey."

ERDOĞAN İLE BAYKAL BULUŞMASI

"1 Mart Tezkeresi konusunda hükümet istişare ihtiyacı içeirisindeydi. Ben çok kararlı bir şekilde tavrımı koymuştum bunu kıyak diey yapmadık dorğu olduğu için yaptık. Neysi söz konusu olan Türkiye 2002 seçimlerine giirerken Tayyip :Erdoğan KAP'ni genel bşkanı olarak girdi. Oy pusularına gnel başkanı olarak yazıldı vatandaş oy verdi. Seçim yapıldı. Meclisin üçte ikisini ele geçirdi. Onun milletvkeili omasına hukuki engel bulundupu iddia edildi. Milletvekili olamadı. Parti iktidarda bu o kadar kolay çözlebilecek bir sorun ki. Bir parti gneel başkanını milletvekili olamazsın diyerek hukuki dyaanağını bir geçerliliği yok. Öyle bir düzenleme hiçbir ülkede yok. O Kenan Evren'in 12 Eylül anlayışı içinde getirdiği bir karardır. ORada bir şiir okudu diye söylendi. Dediler ki sen bu mahkumiyetin nedeniyle milletvekili olamazsın. Seçimden yeni çıkmışsın. Böyle bir hukuki düzenleme var. Biz o zaman ne yapacaktık. Bu doğru değil, hukuki değil. Evet o benim rakibim. Ben hukuka karşı sorumluluğğumun gereğini yaptım. İnancımın gereğini yapıyorum. Erdoğan'a tepki dolayısıyla yapıyorlar Deniz Bey böyle yapmasa bu adam şimdi yoktu. Yok böyle bir şey. Siyasetine karşı mücadele verdim. Bu son seçimlerden sonra 7 Hazirandan sonra görüştük. Benim siyaset anlayışımda. Meclisin geçici başkanı ile görüşmek isterse buna hayır demek zavallıcadır."

"Ben o zaman cumhurbaşkanı ne yapacağız diye sordu ben çok açık bir şekilde sakın ha tekrar seçime gitmeyin bu bir uzlaşma fırsatıdır. Bu seçimi bozmaya yönelik bir çaba çok yanlıştır. Doğru olmaz. Biliyorum bu sizi sıkıntıya sokuyor dedim. Ayrılırken bana bunu bir deneyelim dedi. İster MHP, ister CHP ya da diğer partiler arasında yapılsın. Sonra çıktı dedi ki millet kararını verdi."

"İlk görüşmeden cesaret alarak muhalefetin ortak görüşünü temsil eden bir başkan seçilmiş olsaydık. CHP ile Ak Parti koalisyon kurulabilirdi. Benim kanaatim odur. Türkiye'nin rahatlamaya ihtiyacı var. 95 yılıında bizi partide bir yönetim değişikliği vardı ben geldim. SHP CHP'ye dönüşmüştü. Ben seçildikten sonra koalisyonun içindeyiz. Ben daha koalisyona girerken kurultay karar almıştı. Bu hükümetten çekilme yetkisini de istiyorum demiştim. Ona rağmen başbakan ile konuşma yaptık. Hükümete devam edelim dedi. Kendisine bunun olamayacağımı anlattım. Dedim ki Türkiye kuşatma altındadır. Susurluk olayından önce. Develt kuşatma altındadır. Bunun sorumluluğunu almam dedim. Kuşatılmış bir iktidardır dedim. Derin yapı."

"Sayın Bahçeli'yi ziyaret ettim. Orada hiçbir olumsuzluk almadım. Anlayışımı niyetimi söyledim. Dediğim gibi MHP'nin Gerup Başkanvekili tamam diye haber gönderdi. Biz darbeye giden sürecin tehlikelerinde AKP'den farklı olarak bilincindeydik. Belki yaşanan acıların önemli bir kısmı yaşanmazdı. Tedbirler alınabilirdi. Ülke içinde bir kuşatma olduğunun herkes farkındaydı. Uzlaşma seçimden sonra yaşansaydfı bambaşka bir noktada olurduk. Türkiye'nin uzlaşmaya ihtiyacı var. Bir nihai çatışmayı öngören meydan okuyan, kimseye bir şey koklatmam anlayışı içinde. MHP ile beraber yürüyorlar. Türkiye'nin yumuşamaya ihtiyacı var. Kendimize tanıdığımız yanılma payını vatandaşlara da tanımamız lazım. Ahmet Şık nedir bırakın eleştirsin. Bir zamanlar eski develt zihniyetine yönelik olarak söylenirdi. Bırakın işin yanlış olduğunu söylesinler. Uzlaşma olmadığı için böyle söyleniyor. Önerilen anayasa paketi Türkiye'yi daha da kutuplaştıracak."

 
Anahtar Kelimeler:
Deniz Baykal
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.