Bilgen: Türkiye barış masasına oturmalı!

HDP Sözcüsü Bilgen Şırnak'taki operasyonlarla ilgili olağanüstü hal ve sıkı yönetimde bile yaşananın daha ötesinde insanlık dramının olduğunu söyledi. Bilgen Türkiye'nin yeniden barış masasına oturmaktan başka şansının olmadığını kaydetti.

17 Aralık 2015 Perşembe 17:39
Bilgen: Türkiye barış masasına oturmalı!






 Bilgen: Türkiye barış masasına oturmalı!
Binlerce polisle Şırnak ve Diyarbakır gibi illerde oparasyonlar yapılıyor. Konuyla ilgili KRT TV‘de Çağlar Cilara‘ya özel açıklamalar yapan HDP sözcüsü Ayhan Bilgen, bugün yaşananların sıkıyönetim uygulamalarının bile ötesinde olduğunu söyledi. Bugün yaşananların 90’lı yıllarda travma yaşayanların öfkesinin yansıması olduğunu kaydetti.

“SIKIYÖNETİMDE BİLE BUNLAR YAŞANMADI”

“Bu tablo olağanüstü hal ve sıkıyönetimde bile yaşananın daha ötesinde bir insanlık dramını içeriyor. 90’lı yıllarda köylerde, mezralarda benzer bir örneğine şahit olduk. Cizre bunu daha öncede yaşadı. O zaman Doğan Güreş, Mehmet Ağar ve Çiller gibi isimlerin siyasette etkili olduğu bir dönemdi. Yine aynı mantıkla, terörle mücadele ediyoruz diyerek resmi rakamlara göre 3 milyonun üzerinde insanın yerini terketmesine, yüzlerce faili meçhule ve 3 binin üzerinde köy ve mezranın boşalmasına neden olan bir süreci yaşadık. Bugün belki yaşadığımız şeyler o gün. Şimdi yapılanda insan ve toplum güvenliği ile izah edilebilir bir durum değil. Bu politika, kimden kaynaklanır olursa olsun, kimin ne kadar suçu, payı olursa olsun insani boyutu ile asla kabul edilebilir değil. Ayağındaki terlikle ölen çocuğu terörist diye tarif edemezsiniz, 70 yaşındaki kadını böyle tarif edemezsiniz ve buradaki sorumluluğunuzu geçiştirecek yaklaşım sergileyemezsiniz. Bu olan biteni örgüte fatura ederek bir hukuk devletinin sorumluluğu asla ortadan kalkmaz”

Bilgen bölgeye bağımsız heyetlerin gidemediğini, tek bilgi kaynağının Anadolu Ajansı olduğunu söyledi. HDP sözcüsü, Meclis’in komisyon kurup bölgeyi incelemesini, bütün partilerin bu komisyonda olmasını önerdi.

“O HALKLA NASIL YENİDEN BİRLİKTE YAŞAMAYI KONUŞACAKSINIZ?”

“Oraya bağımsız heyetlerin gitmesine izin verilmiyor. Anadolu Ajansı üzerinden yalan haberler yapıp kamuoyu algısı oluşturuluyor. TBMM’de komisyon kurulmasına hayır oyu veriyorsunuz, sonrada halk adına hüküm veriyorsunuz. Bırakın o zaman bütün partiler bu komisyonda temsil edilsin, komisyon gitsin, halk gerçekten neden şikayetçi ve ne bekliyorsa bunu komisyon rapor etsin, kamuoyu ile paylaşsın. Bu yolları seçmeyip kendi medyanız ve algı operasyonlarınız üzerinden bu işi örtebilirsiniz ama sonrası ne olacak. O halkla nasıl yeniden birlikte yaşamayı konuşacaksınız. Yaşadıkları acı, haftalarca çocuklarını tedavi edememek, ekmek alamamak, suya ulaşamamanın ortaya çıkaracağı kırılmayı, insan hayatını zaten bir tarafa koyuyoruz, nasıl aşacaksınız. Bunu düşünmeden, buna dair planlama, tedbir almadan, diz çöktüreceğiz, boyun eğdireceğiz politikası dünyanın hiçbirinde barışa hizmet etmedi.”

Yeniden barış masasına dönülebilir mi sorusuna yanıt veren Bilgen, “Türkiye’nin bundan başka şansı yok. Bunu her seferinde aynı yanlışları tekrarlayarak, deneyerek, test ederek ölçmek ve öğrenmek zorunda kalıyoruz. Bu coğrafyada birlikte yaşayacaksak konuşarak sorunlarımızı çözmek, taleplerimizi, beklentilerimizi karşılayacak siyasal mekanizmaları kurmak zorundayız. Yani, bu eninde sonunda olacak olan, kaçınılmaz olana gidene kadar bu kadar insanın hayatı ile oynanmasını da son derece insanlık dışı politika olarak görüyorum” dedi.

“ÜÇÜNCÜ GÖZ KONUSU BU İŞİN EN KRİTİK NOKTASI”

Bilgen, ‘hangi şartlarda barış masasına oturulur’ sorusuna ise, “Bunun yolu demokratik ortamın oluşmasıdır. Anayasayı konuşurken bunu yapabilirsiniz. Şehirlerin yaşanılabilir, yasakların olmadığı, şiddetin kimse tarafından kimseye uygulanmadığı bir ortamda konuşulur ve bir hukuk inşa edilir. Birlikte yaşamanın zemini, çerçevesi geliştirilir. Bunun yolu, yöntemi budur. Bizim başından beri söylediğimiz üçüncü göz konusu bu işin en kritik noktası. Gerçekten sorun kimden kaynaklanıyor. Bütün bunlarla ilgili tarafsız bir heyet olsaydı, bu süreç niye bozuldu, bugün niye birbirimizi öldürüyoruzun cevabını da toplum daha doğru biçimde öğrenirdi. Eğer siz üçüncü tarafın varlığından rahatsızlık duyuyorsanız o zaman siz karanlık, kirli işlere tenezzül etmişsinizdir. Bunu örtmek için de muhatap bırakmak istemiyorsunuz demektir” diye konuştu.

HDP sözcüsü, çatışmalar nedeniyle okulu yarıda kalan çocuklarla ilgili ise, “İnsan hayatının neredeyse sıfırlandığı bir ortamda eğitimi tartışma imkanınız bile lüks. Bunun ortaya çıkaracağı travmalar, çocuklarımızda, gençlerimizde ortaya çıkaracağı öfkeyi ve tepkiyi ne yazıkki on yıllar boyunca yaşamak zorunda kalacağız” dedi.
Son Güncelleme: 17.12.2015 17:42
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.