Gürsel Tekin: Akp 'saraylıların Partisi' Oldu

Mehmet AKTARAN / İstanbul, () - MALTEPE Belediyesi Avrupa Birliği ve Uluslararası İlişkiler Merkezi'nin açılışına katılan CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, basın mensuplarını sorularını yanıtladı. Tekin, Cumhurbaşkanlığı Sarayı...

06 Kasım 2014 Perşembe 22:10
Gürsel Tekin: Akp 'saraylıların Partisi' Oldu






Mehmet AKTARAN / İstanbul, () - MALTEPE Belediyesi Avrupa Birliği ve Uluslararası İlişkiler Merkezi'nin açılışına katılan CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, basın mensuplarını sorularını yanıtladı.

Tekin, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili tartışmalara ilişkin bir soru üzerine, “2002 yılında seçimden hemen sonra AKP yetkilileri, başta Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Ankara'daki devasa binalar ile ilgili çok acımasızca eleştirileri olmuştu. Sadece binaların değil, milletvekillerinin oturmuş oldukları lojmanların bile çok lüks olduklarını ifade etmişti. Doğrusu o zaman şaşkınlık ve hayretle izledim. İlk kez bir siyasetçi Ankara'daki bu hantal yapıyı çok net bir şekilde tespit etmiş ve bunu da ifade etmişti. Programlarını da 3Y üzerine kurmuşlardı. Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaksız bir Türkiye yaratacaklardı. Biz de, muhalefet olarak da doğrusu çok heveslenmiştik. Bu tespitleri yapabilecek bir siyasi parti çıkması gerekir diye bekliyorduk. Çıktı ve o siyasi parti başka bir şey oldu. 'Saraylıların partisi' oldu. Gazetelerdeki o resimleri görünce, bir siyasetçi olarak utandığımı ifade etmek istiyorum" dedi.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Çözüm sürecinde gelinen nokta ile ilgili olarak da görüşleri sorulan Gürsel Tekin, şunları söyledi:

“Dünyanın her yerinde, kritik şeylerle ilgili, siyaset üzerinde her türlü tartışmayı yapabilirsiniz. Ama iç veya dış barışınızı bozabilecek sıkıntılı şeyler siyaset malzemesi haline getirilmez. Dünyanın bütün demokratik ülkelerine baktığınızda yöntem budur. Yani dış politikayı iç politika malzemesi haline getirmezsiniz. Getirdiğiniz zaman çok ağır bedel ödersiniz. Nihayet şimdi çok ciddi ağır bedellerle karşı karşıyayız. Türkiye hiçbir dönemde yaşamadığı sorunlarla yüz yüze kaldı. Çözüm süreci ya da ismini bir türlü belirleyemedikleri barış süreci, bunun adı barıştır, yani ne derlerse desinler, bu sürecin başladığı günden itibaren, 76 milyonu ilgilendiren, kısmen tabii ki gizli olabilir, ama çoğunluğunun şeffaf olması gereken bu sorunun kapalı kapılar ardında gitmesi, doğrusu başlı başına bir çözümsüzlüktür. Taraflardan iktidar partisinin milletvekilleri bu çözümün ne olduğunu bilmiyor. HDP milletvekilleri bilmiyor. Parlamentoda siyasi partiler bilmiyor. Çözüm nedir, içeriği nedir, ne kadarı çözülür, ne kadarı çözülmez... Bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Ama şunu da ısrarla vurgulayarak söylemek istiyorum: Bu mesele, iç politika, rey meselesine dönüştürülecek mesele değildir. Çok tehlikelidir. İktidarın da bu konuda hassasiyet içerisinde götürmesi gerektiğine inanıyorum."

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.