Yayınlanması dileğiyle tarafıma gönderilen mesaj aynen şöyle:

"ABD Hükümeti'nin yardımıyla –geçmişindeki hizmetlerinden dolayı mükafat olarak- Çin'den Washington'a taşınan Rabia Kadir'in merkezi Prag'da yayın yapan Azadlık Radyosu'nun ABD Muhabiri ile yaptığı söyleşide Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti kurucu yöneticilerine yönelik tutarsız, seviyesiz ve hatta etik olmayacak şekilde hakaret etmiş, Çin ile işbirliği yapmakla suçlamıştır.

Daha düne kadar Çin Komünist Partisi üyesi sıfatıyla Çin Halk Cumhuriyeti Halk Kurultayları'nda Pekin'e hizmet eden, bunun karşılıında garip Uygur halkından duygu sömürüsü yaparak topladığı paralarla zengin olan, akabinde tarifi imkansız bir hırsla daha da güçlü olmak üzere ABD.li bazı kişilerle işbirliği yaparak ekmeğini yediği ÇKP'ye ihanet eden ve bunun karşılığında tutuklanan Rabia Kadir bence diasporadaki Uygur teşkilatlar arasında birlik ve beraberliği bozmak, özellikle fırsat bulursa Türkiye'yi zor durumda bırakmak (şükürler olsun ki Ankara bu oyuna gelmeyecek kadar güçlü istihbarat bilgilerine sahip) ve neticede Amerika çıkarlarına uzun vadede hizmet etmek amacıyla görevlendirilmiş bir proje görevlisidir.

Sizler Doğu Türkistanlı yöneticiler,  Türkiye'de doğan, Türkiye'de yaşayan sizlerin, Doğu Türkistan kuruluşlarının bu durum karşısında net tavır koymaları gerektiğini düşünüyorum. Takip ettiğim kadarıyla bazı Doğu Türkistanlıların da çekinmeden doğruyu söyleme kararlılığını gösterdiğini görmek beni biraz daha umutlandırmıştır.

"Bağımısz Doğu Türkistanlılar Hareketi"nin başkanı olan sayın Abdulmecit Avşar'ın "İstiklal" gazetesinde yayınladığı yazıdan da; özellikle aydın, muhafazakar Uygurların Rabia Kadir'den rahatsız oldukları anlaşılmaktadır.

Bu konuda Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti Başbakanı, Dayanışma Derneğinin de başkanlığını yapmış/yapıyor olan İsmail Cengiz'in bu gelişmeler karşısında sessiz kalması, suskun kalmasını anlayabiliyorum. "Kol kırılır yen içinde" anlayışıyla İsmail Bey'in bu çirkin sözlere cevap vererek birlik ve beraberliği zedelemekten kaçındığını düşünüyorum Ama yine de ısrar ediyorum, en azından  sayın Avşar'ın koyduğu dürüst tepkinin benzerinin de Sürgün Hükümet tarafından yapılmasını arzu ediyorum ki, hakikatler kamuoyu tarafından bilinsin diye..."

Bir dostumdan gelen bu yorumu O'nun ısrarı üzerine kamuoyu ile paylaşmak, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yorumsuz olarak yayınlıyorum. Sadece şu hususların bilinmesini istiyorum:

    Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti, Doğu Türkistanlıların üst kurumudur. Doğu Türkistan'da yaşayan Uygur, Kazak, Kırgız, Özbek, Dolan, Salur, Tatar  halklarının siyasi sembolik temsil organıdır.  Rabia Kadir de ABD'da Sorosvari kurumlardan maaş alarak insan hakları ihlallerinin durdurulması için gayret gösteren vatandaşımızdır. Onun Sürgün hükümet hakkında söyledikleriyle ilgili olarak önümüzdeki yıl yapılacak olan Sürgün Hükümeti İstişare Toplantısı'nda resmi cevap verilecektir).
    Türkiye ve Suudi Arabistan gibi Türk-İslam dünyasının iki önemli ülkesini, ayrıca Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, KKTC, Azerbaycan ve Özbekistan gibi kardeş cumhuriyetleri zor durumda bırakacak her türlü eylemden halkımızı uzak tutmak görevimiz olduğu gibi, davamızı destekleyen başta ABD olmak üzere Almanya, Hollanda, İngilitere Hükümetlerine de halkımız her zaman minnet ve şükran duyguları ile dolu olacaktır ve asla unutmayacaktır.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.