Her şey Rusya'ya ait bir savaş uçağının Türk hava sahasını ihlali sırasında vurulmasıyla başladı.

NATO tarihinde ilk kez bir Rus savaş uçağı üye bir ülke tarafından düşürülmüştü.

Rusya Devlet Başkanı Putin, 'Sırtımızdan hançerlendik' sözleriyle Türkiye'ye ve Türklere olan öfkesini açıkça dile getirmişti.

Ekim ayı başından itibaren Ankara ile Moskova arasında başlayan FIR hattı ihlallerinin önlenmesi görüşmelerinde Rusya konuyu savsaklamakla geçirmiş, IŞİD bahanesiyle geldi Suriye topraklarında ilk işi Türkiye sınırındaki Türkmen muhalifleri vurmak olmuştu.

İnsani yardım konvoyları, Halep'teki ılımlı muhaliflere ait sosyal tesisler ve dahası IHH'nın inşa ettiği ekmek fırını bile Rus uçaklarının IŞİD terörüyle mücadelesinde hedef haline gelmişti.

Esad'ın Suriye'sini Türkiye'ye tercih eden Moskova yönetiminin Şam aşkı boşuna değil.

Moskova'nın öncelikleri sıralanırken Rus politikacıların kullandığı hamaset kokan üsluba inanmak oldukça güç. Politik gerçeklerden uzak açıklamaları bir kenara bırakarak önce rakamlara bir göz atalım..
Rus ekonomisi son 15 yılda petrol ve doğalgaz ihracatından 1 trilyon 788 milyar dolar gelir elde etmiş, dünyanın ikinci büyük petrol ihracatçısı bir ülke.
Petrol geliri, Rus ekonomisini ayakta tutan en önemli gelir kalemi.

Rusya'nın yıllık petrol geliri açısından altın yılını yaşadığı 2011 yılında uluslararası petrol piyasalarında Brent Petrolü'nün varil fiyatı 117 dolara kadar yükselmişti. Rus yönetimi 2011 yılında tarihinin en büyük petrol ihracatını gerçekleşterirdi. 198 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz satışı ile Suudi Arabistan'ın ardından dünyanın ikinci büyük petrol ihracatçısı ülke konumuna geldi. Bu tarihe kadar Rusya'nın petrol satışından elde ettiği yıllık gelir 150 milyar dolar düzeyinde kaldı.

Petrol fiyatlarında geçtiğimiz yıl başlayan ve bu yıl da süren düşme eğilimi en çok İran ve Rus ekonomisini vurdu.

Yakın tarihte Libya, Irak, Kuveyt, Mısır gibi ülkelerde çıkan iç ayaklanmalar ve IŞİD terörü petrol fiyatlarında Moskova'nın bekeldeği artışı bir türlü gerçekleştirmedi.

Uzmanlara göre, petrol varil fiyatlarındaki her on dalarlık düşüş Rus ekonomisi için en az 20 milyar dolarlık zarar anlamına geliyor. 110 dolardan uluslararası piyasalarda 45 dolara kadar düşen petrol fiyatının Moskova'ya verdiği yıllık zarar 60 milyar doları bulabiliyor.

Uzmanlara göre Putin'in sırtından bıçaklayan Türkiye değil, aslında uluslararası petrol fiyatlarındaki düşme.

Çünkü Türkiye ile yıllık 35 milyar dolarlık toplam ticaret hacmi içerisinde Rusya için bu rakamın hiç bir önemi yok.

Rusya'nın önümüzdeki yıl uluslararası piyasalardan petrol satışından elde edebileceği toplam gelir 2004 yılı rakamlarına denk geliyor.

Moskova 2016 yılı petrol gelirleri hedefi 80 milyar dolar düzeyinde. Ancak bu rakamın bile ulaşılabilirliği oldukça güç.

Suriye, İran ve Rusya'yı IŞİD terörüne karşı birleştiren petrol fiyatlarındaki aşırı düşme, gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri icin önemli bir ferahlama sağlıyor.  Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu enerji ithal eden ülkelerin cari açıkları, düşen petrol fiyatlarıyla birlikte azalırken yatırımları da artıyor.

Petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş süreci IŞİD'in sonunu getirirmi bilenmez ama Rusya ve İran gibi ülkelerin ekonomilerinde ciddi yaralar açacağı aşikar. Rusya'nın Türkiye ile olan son 20 yıllık iyi ilişkiler dönemini sona erdirmesinin arkasında bu acı tablonun bulunduğunu unutummamak gerekiyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.