Müzik terapisi kanser tedavisini destekliyor
Müzik terapi konusunda Cerrahpaşa Üniversitesi'nde 1990 yılında ilk tohumları atılan araştırma süreci Türkiye'de giderek yaygınlaşıyor. Prof.Dr. Ayhan Songar ile başlayan, Doç.Dr. Rahmi Oruç Güvenç ile devam eden, Türkiye'de ve AB ülkelerinde yaygınlaşan Müzik Terapi yöntemleri çok sayıda ölümcül hastalıkla mücadelede destek tedavisi olarak karşımıza çıktı. Orta Asya Türk Müziği'nin kullanıldığı müzik terapi yöntemleri giderek yaygınlaşıyor.
4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla açıklama yapan Beykoz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Gülten Kaptan Ateşoğlu, müzik terapisinin kanserli hastalara faydalarından bahsetti. Prof. Dr. Ateşoğlu, ‘Müzik terapisi kanserli bireylerde; ağrı, kaygı, stres, depresyon ve hastalığın yan etkileri ile baş etmede rahatlatıcı rol oynuyor. Gelişmiş ülkelerde, müzik terapistleri onkologlar ile birlikte çalışıyor’ dedi
Dünyada her yıl 14 milyon kişi kansere yakalanıyor ve yaklaşık 8 milyon kişi kanser nedeni ile ölüyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; Türkiye’de her 5 ölümden 1’inin, Avrupa’da ise her 4 ölümden 1’inin nedeni kanser. Hayatımızın bu kadar içinde olan kansere karşı farkındalığı artırmak için her yıl 4 Şubat Dünya Kanser Günü olarak kutlanıyor.
Müzik terapistleri onkologlar ile birlikte çalışıyor
Gelişmiş ülkelerde, müzik terapistlerinin doktorlar, hemşireler, konuşma terapistleri, psikologlar ve psikiyatrlar gibi sağlık uzmanlarıyla birlikte çalıştığını kaydeden Prof. Dr. Ateşoğlu, 'Ülkemizde müzik terapisi yaygın bir yöntem olarak kullanılmıyor. Ancak İngiltere'de 600'den fazla kayıtlı müzik terapisti var. Hastanelerde, bakım evlerinde olmak üzere çeşitli yerlerde çalışıyorlar. Amerikan müzik terapistlerinin çoğunluğu da onkoloji birimlerinde çalışmaktadır' diye konuştu.
Prof. Dr. Ateşoğlu, enstrüman çalmanın, şarkı söylemenin, müzik dinlemenin faydalarını, şöyle sıraladı: 'Duyguları ifade etmede, hastalığın belirtileri ve tedavisi ile başa çıkmada, rahatlama ve rahat hissetmede, duygusal, fiziksel iyilik halini, özgüven, benlik saygısı ve yaratıcılık duygusunu geliştirme veya yeniden canlandırmada yararlı olduğu belirtilmektedir.'