SAHTE HAYAT
 
Herşeyin sahtesi çıktı. Sahte denilirken taklitten bahsediyorum.
 
Ekmeğin, suyun, yumurtanın, kaşarın, sucuğun, salamın, kıymanın, sütün v.s.
 
 
Hatta insanın bile sahtesini çıkarttı, bu insanlar. Duyduklarınıza inanamadınız değil mi?
 
İnsanın sahtesi nasıl olur? demeyin. Japonya'nın bilim merkezlerinden Osaka'da insan büyüklüğünde bir robot ürettiler.
Hatta yeni doğmuş bebek bile yaptılar. Çoçuk sahibi olamayan yada çoçuk doğurmak istemeyen ve çoçuk sahibi olmak
isteyenler için. Aynı gerçek bebek gibi. Geliştirilen robotlar, koşabiliyor, zıplayabiliyor, düşüp yeniden kalkabiliyor. Tıpkı
bir insan gibi mimikler yapıp ağzını hareket ettirebiliyor. Bebek olarak üretilenler, küçük çoçuklar gibi ağlıyor, altını pisletmiş
gibi. Acıkınca da ağlıyor. Aynı bir bebek gibi. Gülümsüyor, yüzünü buruşturabiliyor, kaşlarını çatabiliyor, konuşabiliyor,
gözleriyle gerçek duyguları ifade edebiliyor bu robotlar. Esnek plastikle kaplı yüzünün altında 34 minik motor bulunuyor.
Bu motorla da mutluluk, üzüntü, kaygı gibi 10 duygu depolanıyor.
 
Artık biz insanlara ihtiyaç kalmayacak bu dünya da. Birgün bu gidişle bu robotlar tarafından yönetileceğiz. Hayatımız
robotların elinde olacak. Olacak değil olma yada başladı. Şimdi robot doktorlar çıktı. Ameliyatları da onlar yapıyor.
İnsan oğlu'nun nesli yok olup gidiyor sanırım.
 
Derisiyle, tipiyle ve hatta hatta istediğimiz insanın tipiyle aynı biz insanlar gibi bunlar. Ama ancak biz insanlarda bulunan
ruh yok bunların içinde, yakında onu da yaparlarsa şaşmam.
 
Bırakın yediklerimizin, içtiklerimizi, giydiklerimizin sahtesini insanın sahtesi bir başka oluyor.
 
Yumurtanın bile sahtesini yapan bu insanoğlu, kopyalamayöntemiyle başladı, insanı çoğaltmaya ama baktı ki;huyu
birbirine benzemiyor. Başladı robottan üretmeye hiç olmazsa huyunu, suyunu biz kurarız. Bizim istediklerimize
cevap verir diye başladı, üretmeye. Gel gelelim ki düşünemedi kendi neslini kendi elleriyle yok etmeye başladığını.
 
Artık erkekler kadın istediklerinde evlenmelerine gerek kalmadı. Alacak bir robot tipini de kendi tayin edecek, böylelikle
kadın dırdırırından da kurtulacak. Belki babalık sevgisini anlıyamıyacak ama kimin umrunda şu anda. Robotta
istediği herşeyi yaptıracak, robot nasıl olsa ona karışmayacak. Karısı yaşlanmıyacak, devamlı genç kalacak onun
gözünün önünde.
 
Kadınlarda koca derdinden kurtulacak. Onun giysilerini yıkamıyacak, yemeğini yapmıyacak, erkekler için
çoçuk doğurup doğum sancısı çekmeyecek. Belki annelik sevgisini hissetmiyecek ama doğum için bozulan vücudu
olmayacak. Erkeğin cinsel isteklerine boyun eğmeyecek, hem nasıl olsa cinsellikle bulaşan hastalıklara da yakalanmıyacak.
Nereye gittin?, Nereden geliyorsun?, Nerede Kaldın?, Ne yaptın?, Ne giydin?, Ne yedin?, Ne içtin?, Kiminleydin?
diyen bir adama hesap vermeyecek.
 
"Öyle adamlar gördüm üstünde elbise yok, öyle elbiseler gördüm içinde adam yok." (Mevlana)
Belkide Mevlana bile bundan bahsediyordur bu sözüyle. İnsanlar üretiyoruz ama içinde bizden gerçek birşey yok.
 
Ama herşeyin sahtesi zarar veriyor bizim hayatımıza, bunu göremiyoruz. Sağlığımız elden gidiyor. Huyumuz, suyumuz
değişiyor. Annelik-babalık nedir? öğrenemiyeceğiz. Robot çoçuklarla idare edeceğiz. Bizden sonra gelen nesiller
bizim yaşadığımız güzel duyguları öğrenemiyecek. Birisi için hayatını vermek ve onun için birşeyler yapmak nedir?
öğrenemiyecekler. Bizim yaşadığımız güzellikleri bilemiyecekler. Belki ileride bunları yazılarda ancak okuyabilirler.
Ama bu da nekadar yeterli gelecek onlara.
 
Dünya 3 günlüktür. Dün, bugün ve yarın. Dün geçti, yarının geleceği belli değil, öyleyse bugünün kıymetini bilin.
 
İnsanların yaptığı sahte paralardan çok paraların yaptığı sahte insanlar vardır. Bizlerde öyleyiz işte. Robotlarımızla.......
 
 
Herşeyi sahteleştirenler, ölümünde sahtesini bulabildiler mi? Teselli o ki artık herşeyin sahteleştiği "sahte  dünya da ölüm gerçek."
 
 
Hayat doğarken, kulağımıza okunan ezan ile namazımızın kılınması arasında geçen süredir.
 
Doğarken okunan ezan, ölürken kılınan namazımız artık kılınmayacak. ÖLÜM olmayacak, ancak robotlarla
yaşantımız tamir olacak. Sevinelim mi?, üzülelim mi? artık ölüm olmayacak, yaşlanmıyacağız.
 
Hayat; sevdiğimiz şeyleri yapabilmek için sevmediğimiz  şeyleri yapmak zorunda kaldığımız süreçtir.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.