Yalnız değilsiniz.
Biz varız.
Biz kimler miyiz?
 
 
Televizyon kanalları, gazeteler, facebook, msn, bandoo, internette aklınıza gelecek tüm kanallar.
 
 
Eskiden kişi kendine eş bulmak için anne ve babasının görüşlerini alır, onların istediği kişilerle görüşmeden
yada eşinin dostunun kanalıyla bir kere görerek evlenirlerdi.
 
Ama işte o yıllardaki evlilikler evlilikti.......
Kalıcıydı, sadıktı, eşler birbirine karşı saygılı idi. Bir kuru soğanı bölerek yerlerdi, ama o kuru soğan
onlar için çok tatlıydı. Çocuklarıyla daha çok vakit geçirirdi. Yalan, dolan, hırsızlık yoktu. Eşler birşey
alırken birbirlerine danışarak alırdı.
 
Oysa şimdi öyle mi?
 
Kredi kartı elinde, gir mağazaya al istediğini ve öderiz sonra.
 
Internette gir, eş arıyorum yaz...
Dökülsün önüne bir sürü seçenek. Doktor, hakim, savcı, öğretmen, güvenlik görevlisi, fabrika işçisi......
Seç seçebildiğini. Bak ekranda çıkan resimlere, ama o resimdeki kişiler doğru kişiler mi?
Ne kadar tanıyorsun onu? Huyu suyu ne biliyor musun?
 
Televizyonu aç kanal kanal dolaş. Hangisinin tipini beğenirsen hemen telefona sarıl, ara.
 
Alo.
Ben Hülya.
Ahmet Beyi çok beğendim. İşte ben falanca falanca şehirde oturuyorum. Görevim bu, gelmek istiyorum.
Telefondaki ses buyursun gelsin görüşelim der.
 
Ertesi günü süslenir, püslenir televizyona gideriz. Gitmeye de gerek yok. Eğer İstanbul'daysanız
televizyon araç gönderir, sizi aldırır. Hemen görüşürsünüz.
 
Televizyonda başlarız görüşmek için konuşmaya. Efendim ben sizi dün dinleneyemedim, ama etkilendim.
Kendinizi anlatırmısınız biraz.
Karşındaki başlar anlatmaya.
Eeeeee ne oldu paravan açılsın mı? Açılsın. Hemen karşınıza çıkınca elektrik alamadım; yok ben başkasıyla
devam etmek istiyorum der ve bir sonraki kişiyi bekler, seçmece karpuz gibi seçmeye başlarız.
 
Ne elektrik alamıyorsun efendim. Eskiden elektrikte yoktu. Gaz lambası vardı, ama evlilikler sağlamdı.
Ya şimdi öyle mi?
1-5-10 yıl dayanıyoruz. Sonra değiştiriyoruz. Biraz zora geldik mi? biz geçinemiyoruz, ayrılmaya başlıyoruz.
İstediğimiz kimse de; başlıyoruz aradığımız özellikleri dizmeye. Evi olsun, arabası olsun, yatı olsun, katı olsun,
birde bizi geçindirecek 5-10 milyon maaşı olsun.
 
Nedir bu? Eş mi bulmak? Yoksa ticaret mi yapmak?
 
Halbuki iki kişi el ele verip birlikte yapsalar, birlikte paylaşsalar, birlikte yeseler, birlikte içseler daha iyi olmaz mı?
 
Çıkıp televizyona yok efendim amacım burada ticaret değil, bu yaştan sonra rahat etmek demeseler.
Biz yalnız kalmak istemiyoruz, biz bir arkadaş, bir dost, bir sohbet edecek insan arıyoruz deseler olmaz mı?
Olmaz tabii ki.
Kim istemez rahat etmeyi?
Ama anne ve babalarımız öyle miydi? Zorlukla kazandılar, zorluklarla bizleri yetiştirdiler.
Hemen düşünmeden taşınmadan ayrılmadılar. Bizim için ellerinden geleni yaptılar.
 
Yeni nesil ise 1 günde evlenip 2 günde boşanmaya kalkıyor. Sonra nafaka almaya çalışıyorlar.
Belki de televizyon kanallarından para alıyorlar, eş bulmak için geliyorlar da evlenmiyorlar.
Bunun adı ticaret değil mi? Nedir sizce?
Hem istedikleri kadın ve kocayı kendileri seçiyor.
Doğru mu yapıyor oysa? Hayır en ufak birşeyde, en ufak bir zorlukta, en ufak bir yoksullukta yüz üstü
bırakıyor karşısındakini. Biz anlaşamadık oluyor bunun adı.
 
Interneti açıp sanal alemde dolaşmaya-seçmeye- yazışmaya başlıyor. Karısını, belki de kocasını aldatıyor. Karşısındakinin kim olduğunu bilmeden, hırsız mı?, terorist mi?, zengin mi?, fakir mi? demeden yazışıyor.
 
Hemen etkilendim deyip kaçıyor karşısındakine.
Ailesini dağıtıyor, bir anda siliyor herşeyi. Yalnız 5 dakika sevgi sandığı isteğin peşinden koşuyor. Ne mi oluyor
sonunda? Onunla da bitiriyor.
 
Senle yazışan, seninle görüşen kimse birkaç gün sonra seninle en ufak bir kavga da nereden bileceksin iki gün sonra seni de bırakıp gitmesin bu kişi?
 
Bir anlık heves için zorluklar geçtiğin katlandığın kişiyi nasıl bırakıp gidersin?
 
Daha güzel olacağını mı sanıyorsun? Aldanıyorsun......
 
Güzel olmasını istiyorsan sizlerin elinde bu evliliği yürütmek.
 
Her evde tatsız anlar olur, her evde her akşam et pişmeye bilir, her evde problem-sorun çıkabilir. Ama önemli
olan o sorun ve problemleri birlikte çözebiliyorsanız bu daha güzeldir. Önemli olan biri sinirli iken diğeri
sakin olmalı ve alttan almalıdır. Önemli olan güzel şeyleri de birlikte yaşamaktır. Televizyon ve internet
peşinde koşturup 5 dakikalık mutluluk için yıllarını paylaştığın kişiyi yüzüstü bırakıp gitmek değildir.
 
Hem evlenirken birbirlerine karşı söz vermiyorlar mı?hastalıkta, sağlıkta da bir ömür boyu birlikte olacağız diye.
 
Nerede bu sözler, ne çabuk unutuluyor.........
 
 
Ben arkamdan baktığımda ayrılan çiftler görmek istemiyorum. Bozulan evlilikler görmek istemiyoru, bozulan yuva görmek istemiyorum, bozulan aile ve dağılan aile görmek istemiyorum. Ben gelecek nesile huzurlu, mutlu ve çocuklarıyla birlikte bir ömür boyu geçirip, bizim ailelerimizin bize bıraktığı gibi bir yuva bırakmak istiyorum.
 
Hatta hatta evliliğin uzun sürmesini özendirecek eşler bulması için evlenmeden önce iyi düşünüp, ailelerin
olurunu da almalarını istiyorum.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.