TSK ve Emniyet Genel Müdürlüklerinde izinler kaldırıldı ama Meclis tatilde!

Meclis, alınan olağan üstü toplantı kararından sonra görüşmelerin bitiminde yeniden kapandı. Meclis, ülkede yaşanılan terör faciaları için bir araştırma komisyonu kurulması için toplandı. 2012 yılında Hüseyin Çelik, dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı iken “ Birkaç Mehmet şehit oldu diye Meclis’i toplamayız “ dedi. O dönemde hükümetin yetkileri ellerinde, sandalye ve oy çokluğuna sahip oldukları için Meclis toplanmadı. Birkaç Mehmet şehit oldu diye tatile ara verilmedi. Haziran 2015 seçimleri sonucu tek bir güce ait olmayan yetki, Meclisin toplanmasına karar verdi.

Toplantı öncesi gazeteciler, çıkacak kararın merakıyla yakaladıkları Vekilleri soru yağmuruna tuttu. Soru çok açıktı. Meclisten Terör Araştırma Komisyonu kurulması için karar çıkacak mıydı? Her partiden Vekilin görüşü alındı. Çıkan sonuç, Meclis tatilde olsa bile bir araştırma komisyonu olmalıdır cevabıydı. Meclis açıldı, atışmalar kaldığı yerden devam etti. Bülent Arınç bir kadın Vekile “ Kadınsın sus “ cümlesi yeni bir tartışma yarattı. Derken oylamaya geçildi. Çok değil bir iki saat önce Meclisin bahçesinde komisyon olmalı diyen bazı MHP’li Vekilleri, Meclis içinde ret oyu veriyordu. HDP evet oyu verdiği için mi yoksa AKP ile bir ortak protokol yaptıkları için mi bilinmez ama Terör Araştırma Komisyonu istemedikleri belli! CHP ise zaten bu tasarıyı sunan partiydi. Evet oyu vermesinden başka bir şey beklenemezdi. AKP ise çizgisinden hiç sapmadı. Muhalifler ne yapsa tersini yapma çizgisinden… Tasarı, AKP ve MHP’nin ret oylarıyla Meclisten geçmedi ve karar sonrası Meclis tatile girdi.

TSK, Kuzey Irak’ta gerçekleştirdiği operasyona Arslan Kulaksız adını verdi. Ahmet Davutoğlu ekranlarda bu operasyonu gururla duyurdu. Hedef alınan noktalar, PKK kampları ve Kandil’di. Meclise sunulan tasarı Binbaşı Arslan Kulaksız’ın öldürülmesi, terör eylemlerinin araştırılmasına dayalıydı. Ahmet Davutoğlu’nun partisi bu komisyona ret oyu veriyor ama terörle suçlanan Selahattin Demirtaş’ın partisi bu komisyona evet oyu veriyordu. Aynı ekrandan Ahmet Davutoğlu, ülke halkının kaderini size bırakmayız diye sitem ediyordu. Kime bırakmıyor ve ülke halkının kaderi neydi? Şu an yaşanılan şey sadece ölüm olduğuna göre ülke halkının kaderi ölüm mü? Ülke halkının kaderindeki ölüm değişmediği sürece kimde kaldığının önemi var mı? Ülke halkının kaderi işsizlik, yoksulluk, eğitimsizlik, sağlıksız yaşamak ve ölüm ise yıllardır ne değişti elinizdeyken?

2008 yılında AKP’nin kapatılması gündem konusu olduğunda MHP, parti kapatmaya karşı olduklarını ve parti içindeki bireylerin cezasını çekmesi gerektiğini dile getirdi. Şimdi ki gündem ise HDP’nin kapatılması oldu. MHP, kapatılmasından yana tavır sergiledi. 2008 yılındaki MHP’nin söylemi şimdi AKP’li yetkililerin diline dolandı. Birçok konuda benzerlik gösteren bu iki parti, HDP’nin kapatılması için bütün kozlarını kullanır mı?

Selahattin Demirtaş, HDP’nin kapatılması ve Vekillerine yapılan suçlamalardan dolayı dokunulmazlıklarının kaldırılması için başvuru yaptı. Başvuru sonrası parti yetkilileri, diğer partiler içinde çağrı da bulundu. Aynı cesareti sizlerde gösterin çağrısıydı. CHP, aynı adımı atmaya karar verdi. MHP’nin bazı Vekilleri yapılabilirlik düşüncesinde olduğunu söyledi. Meclis bahçesi ve Meclis içi gibi sonradan farklılık gösterir mi bilinmez! AKP ise sadece dokunulmazlık için varmış gibi suspus!

Yalçın Akdoğan Barış Sürecinin bitmesini, Demirtaş’ın Meclisteki parti konuşmasında Erdoğan için söylediği “ Seni başkan yaptırmayacağız “ sözünün etkili olduğunu açıkladı. Devamında ise “ Barajı geçmek için Süreci harcadılar “ dedi. Yani halkın bildiği gibi ülkeye barış gelecek, çocuklar ölmeyecek, analar ağlamayacak, halk huzur içinde ve kardeşçe yaşayacak umutları, aslında birilerinin çıkarları doğrultusunda olacaktı. Yani aslında istenilen şey barış değildi. Demirtaş’ın “ PKK dağdan inse önünü kesip inmeyin diyecekler “ sözü bunu mu gösteriyor?

Kadınların susturulduğu, terörün sonlandırılmasının istenilmediği, ekran ile kapalı kapılar arkasındaki farklılıkların olduğu, ülke yerine şahsi çıkarların ön planda olduğu, akan kanı ranta çevirenlerin olduğu, faili meşru cinayetler varken erken seçim olsa hangi partiye oy vereceksin diye araştırma yapan topluluğun ülkeye barış getirmesi hayalden öteye gitmeyecektir. Ölümlerden rant sağlayanlar, bu cinayetlerin baş mimarlarıdır. Ölümleri durduracak kararları hiçe sayanlara sorulmalı mıdır, hayırdır sizin bundan çıkarınız ne?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.