Sözler ve Yeminler

'' Yersiz yeminlere kendini alıştırma, en iyisi yemin gerektirmeyecek kadar doğru konuş.''
                                                                           Dale Carnegie



Yıllardan beri tanıdığım yakın bir arkadaşım, seneler önce aşık olduğu bir kadınla evlendi. Hala birbirlerine karşı sevgileri devam ediyor. Onların ilişkisinin yakın şahidiyim. Çünkü sık sık dertleşiriz ve herşeyini benimle paylaşır.
Arkadaşım görevi gereği çok seyahat ediyor. Çok iyi niyetli bir kişi olmasına rağmen, yoğun iş hayatı nedeniyle birçok isteklerini gerçekleştirememiştir. Evliliğinin ilk yıllarında eşiyle bu nedenle sorunlar yaşadı. Eşine verdiği sözleri yoğun iş temposundan erteledi, sıkça zor durumda kaldı. Eşi kırıldı, kendi incindi.

Birgün yine sohbet ederken, bir planından bahsetti; ''Sahilde yer ayırttım, şöyle birkaç gün karımla başbaşa vakit geçireceğim. Yelkenli de ayarladı, karım çok sever, ona sürpriz yapacağım.''
Ona dedim ki; ''Hafta sonları acil işin çıkıyor, emin misin planından? ''Hayır bu kez çıkmayacak, karımda senin gibi düşünüyor, artık bana inanmıyor, ama bu kez sözümde durduğumu görecek.'' dedi.
Düşüncelerimi söyleme zamanımdı.
Ona dedim ki; '' Bak! Yanlış yapıyorsun. Sen verdiğin sözlere sadık birisin fakat, işinle eşin arasında seçim yapman gerektiğinde kırılan ve üzülen eşin oluyor. Emin olmadığın zamanlamalar yapıyorsun. Çok iyi niyetl, olman sonucu değiştirmiyor. Eşine zor sözler vermek yerine, işinin koşullarına uygun olabilecek bir planla gidersen, sözünde durmakta zorlanmazsın. Onunla daha kısa mesafeli planlar yapabilirsin. Onun tek istediği seninle olmak, gittiği yerler değil. Böylece sen sözünde durur kendini kötü hissetmezsin, o da verdiğin sözlere güven duyarak huzurla uyur.''
Arkadaşım söylediklerimi aynen uyguladı ve işe yaradı.

Bizler herşeyi yapmak isteyebiliriz. Hayal edebiliriz ve hayalimizde ki kişinin tavırlarını biz belirleriz. Ancak gerçek hayatta böyle mi? Ağzından söz çıktıktan sonra yapmalısın. Sonra karşındaki insanın hayal kırıklığının derecesini belirleyemezsin. Onun özgür iradesi bu.

Ben de ailemdeki tüm bireylere birer daire hediye etmek istiyorum. Bu mümkün mü? Böyle bir maddi gücüm yok, fakat ben onlara her hafta sonları harika sofralar kuruyorum, onlara sürpriz yemekler hazırlıyorum. Tüm aile bireyleri biraraya geliyoruz, harika zaman geçiriyoruz. Bunu bir gelenek haline getirdim. Bu benim tutabileceğim bir söz.

Sözlerimin arkasında durmanın verdiği özgüvenle huzurluyum.

Verilen sözlerin büyüğü küçüğü önemli değil, söz yerine getirildiğinde değer kazanır.

Tutulmayan sözler silgi gibidir.

Hayatında yaptığın her doğruyu tek tek siler, sen silinenlerin üzerinden giderek tekrar yazmaya çalışırsın. Bu boş bir çabadır.

Tutulmayan sözler küçük te olsa ruhumuzda çok büyük yaralar açar. Bir süre sonra sinirli, sürekli yemin eden bir kişi olursun.

Sözlerinin doğruluğunu yanlışlığını anlayamaz hale gelirsin. Birine bir söz vermeye kalktığında, bilinçaltın seni terletmeye başlar, sebebini bilmediğin bir sıkıntı üstüne çöker.

Çünkü iç benliğin verdiğin her sözde endişe duyar. Utanmak, küçük düşmek, olmadığı biri gibi görünmek istemez. Bazen de sorunları ertelemek için sözler verir, sonra da işleri karıştırırız. Bunu herkesten önce kendine yapmamalısın.

Hayat zaten zor bir sınav, bunu daha da zorlaştırmak kendine yaptığın en büyük kötülüktür. Oysa senin sözlerinin değeri vardır. Değerini sen belirlersin. Ya pırlanta olursun, ya da elmas. Seçim senindir unutma!...

''İnsanın onuruyla arasında çok ince bir tel vardır. O da sözdür.''
                                                                 Theodre Simon



Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.