Hakan TARHAN, İstanbul-
Fenerbahçe Kulübü'nün yöneticilerinden Av. Deniz Tolga Aytöre, uzun süren sessizliğini bozarak açıklamalarda bulundu.
Tahkim Kurulu'nu ve Ünal Aysal'ı eleştiren Aytöre, Duygun Yarsuvat'a ise teşekkür etti. Fikret Orman'a asla cevap vermeyeceklerini söyleyen Aytöre, UEFA sürecinin kendileri adına devam ettiğini, durmayacaklarını ifade etti ve "Bir dönemin sıkıntılarını, hukuka aykırı sonuçlarını hala yaşıyoruz" şeklinde konuştu.
Deniz Tolga Aytöre müsabaka ortamını gerecek, güvenliği tehdit edecek hiç bir açıklamada bulunmayacaklarının altını çizerek şöyle konuştu:
"Açıklamaları başkanlar yapıyor ve siz de haber yapıyorsunuz, bunu kabul ediyorum ama bakın Fikret Orman'ın o açıklamasında öne çıkarttığınız tek bir husus var, -ben orayı basan şurayı basan başkan olacağım... unun bir anlamı yok ki"
FENERBAHÇE'NİN YAPTIĞI AÇIKLAMALARININ HEPSİ İKİNCİL AÇIKLAMALARDIR
"Biz hiçbir şekilde böyle bir strateji izleyerek, müsabakanın ortamını gerecek, güvenliği tehdit edecek hiçbir açıklamada bulunmayız. Basının konu Fenerbahçe olduğu zaman takındığı tavırdan bahsediyorum. Bizim burada yapacağımız şey, hepimizin sorumlulukları var bunları bir daha gözden geçirelim. Fikret Orman'ın tarzımı değiştiriyorum, dostluk devam etmeyecek başka türlü kavga edeceğim diye konuşması oluyor, buna asla yanıt vermem. Dediğim gibi son zamanlarda Fenerbahçe hep ikincil açıklamalar yapıyor. Siz hiç Fenerbahçe Başkanı ya da yöneticilerinin herhangi bir derbi maçından önce ya da müsabakadan önce çıkıp konuşma yaptığını, rakibi incitecek, rencide edecek, ya da oyunu gerecek söylemde bulunduğuna şahit oldunuz mu. Bütün manşetlerde bu gerginliğin sebebi Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım diye yazılıyor. Bunun böyle olmadığın çok iyi biliyorsunuz ama sürekli bu acitasyona alet oluyorsunuz.
Beşiktaş maçı öncesinde herhangi bir Fenerbahçeli yöneticinin dostluk mesajından başka mesajını duydunuz mu? Ya da Galatasaray maçı öncesi. Çünkü bizim böyle bir stratejimiz yok. Maçlardan önce gerginlik yaratmak, ya da 3 puan kazanımlarını maç öncesine ya da maç sonrasına taşımak gibi bir stratejimiz yok. Sürekli bir algı yönetimi. Fenerbahçe ne zaman lider oluyor, Fenerbahçe ne zaman mücadelesini sonuna kadar veriyor hemen bir algı yönetimi başlıyor. Fenerbahçe, Aziz Yıldırım ortamı gerdi. Her maçta 30 bin kişi Aziz Yıldırım'a küfür ediyor, ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor. Kimse terörist demiyor. Bugün futbolcluarın cevap vermek zorunda kaldığı şeylere bakın. Bunu sizler bu hale getiriyorsunuz. Bu bir serzeniş."
ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERİN DAHİ YÜZÜNE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ SÖYLEYEN BAŞKAN PROFİLİNDEN KORKMAYIN !
"Fikret başkan değerli bir kulübün başkanı. Açıklamalarını yorumlamam hadsizlik olur ama şunu da unutmayın; sizler hakemin ve federasyonun yüzüne hatta özel yetkili mahkemelerin yüzüne düşündüğünü söyleyen başkan profilinden korkmayın!.. Korkacaksanız, gazeteleri arayıp 'şu rakip futbolcunun söylemlerini manşet yapın' diyen başkanlardan korkun. Eleştirecekseniz bu tür başkanları eleştirin. Siz yerinden kımıldamadığı için eleştirdiğiniz İsmail Kartal'ı bir kenara bırakın, durduğu yer muhteşem olarak başlık attığınız, ama sahanın içinde gezip rakip takım oyuncularına sürekli müdahale eden teknik direktörlerden korkun"
MÜCADELEDEN YILMAYACAĞIZ
"UEFA süreciyle ilgili olarak şunu söyleyebilirim. Bir dönemin sıkıntılarını, hukuka aykırı sonuçlarını hala yaşıyoruz. Bu dönemi kendi içinde tartışabiliyorsunuz. Bu hukuksuzlukları, hukuka aykırı delillerle yapılan yargılamaları, operasyon mahiyetindeki iddianameleri bunların hepsini kendi içinizde tartışabiliyorsunuz. Ama bunları oralara anlatmak çok kolay değil. Oralar bunu anlamıyorlar, algılamak da istemiyorlar. Zaten özellikle UEFA'nın haziran ayında aldığı karar sonrası, şike ve doping konularında ülke içi yargılamalara dahi müdahil olma gibi bir eğilim olduğu için, bu gerçekleri ne kadar çok anlatırsanız anlatın onlar bunu anlamıyorlar. Ama biz sonuna kadar, bakın daha bu mücadele bitmedi, çok açık söylüyorum. Bundan sonraki adımları, izin verin bizde kalsın. Ama yerimizde durmayacağız, çünkü durursak düşeriz."
DUYGUN YARSUVAT'A TEŞEKKÜR, ÜNAL AYSAL'A GÖNDERME
"Eğer spora hizmet edecekseniz, Türk sporunu bir yere getirmeyi düşünüyorsanız lütfen bunlara öncelik verin. Duygun hoca bir davada vekil sıfatıyla yer aldığı için galiba eleştirildi. Ben gurur duydum, hukukun bu kadar önemsenmediği bir ülkede savunma hakkının...Duygun hocanın yaptığını çok manidar buluyorum ve tebrik ediyorum kendisini. Ünal Aysal gider Duygun Yarsuvat gelir, Tolga Aytöre gider Mahmut Uslu gelir, o gelir , o gider. Bu camiaları yönetemezsiniz, yönlendiremezsiniz. Bu camiaların genetik yapıları var dostlukları var, rakip olmuşlukları ve olacakları var. Bu camialarda kişisel söylemler tavırlar çok önemli değil, gelir geçer. Kalıcı olan camiaların birbirine olan saygısıdır. Camialar birbirine saygı duysun bu yeter. Duygun başkana tebrik mesajı gönderdik. Şahsım adına şunu söylerim, ben Fenerbahçe Başkanı'na zat diyen, Fenerbahçe Yönetimi'nden çok şık olmayan sözlerle, saygı içermeyen sözlerle bahseden bir başkanın yeniden seçilmesini herhalde tebrik etmezdim."
TAHKİM KURULU'NA ELEŞTİRİ
"Duygun hocanın dün savunmanın kutsallığı konusundaki ders niteliğindeki davranışını önce Tahkim Kurulu bir görsün. Savunma hakkının ne kadar kutsal olduğunu duygun hoca ders niteliğinde anlatmış. Kararlar kurullarındır, ama bu haklar da bizimdir. Savunma hakkını vermemek, duruşma vermemek bunlar olacak iş değil. Türkiye'de 7 hukukçu 7 avukat bulamazsınız ki duruşma hakkını tanımasın. Ama maalesef federasyon bu 7 kişiyi bulabilmiş."
