Mustafa Cengiz "“Kulüpler Birliği kararına şaşırdık"

   Lokomotiv Moskova karşılaşması öncesi Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, basın mensuplarına açıklamalar yaptı.

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in ifadeleri şu şekilde:

“Kulüpler Birliği kararını biz de herkes gibi internetten öğrendik. Öyle bir şeye ihtimal vermedik. Dedikodu zannettik. Çünkü bizim konsantrasyonumuz Galatasaray’ı temsil etmek üzerine. Ülkemizi de temsil etme görevini üstleniyoruz. Bazılarına göre etmiyoruz ama Avrupa’da mücadele eden diğer takımlarımıza da başarılar diliyoruz. Hepsi de bizim gibi ülkemizi temsil ediyor. Ülkemizi temsil etme yolundayken böyle bir olay olması bizi çok şaşırttı. Aslında son aylarda ‘Şaşırmıyoruz’ sözcüğünü çok kullanıyorduk ama bu kez şaşırdık. Çünkü böyle bir bildiri gördük. Bildiriyi okuduğumuzda içeriğiyle hiç uyuşmadığımızı gördük. Bildiri tamamıyla Türkiye Futbol Federasyonu’na yönelik bir bildiri. Bu bildirinin özü itibariyle bizim de şikayetçi olduğumuz konular var. Fakat asıl gözden kaçan bir nokta var: Biz; Anadolu takımlarının, biz de dahil 18 takımın hatta Türkiye’deki 200 takımın haklarını savunduğumuza inanıyoruz. Yanlışların yapılmamasını istiyoruz. Süper Kupa’dan bu yana VAR uygulamasının mağduru olduk. Bu diğer takımlar için de geçerli. Biz VAR uygulamasında hakemlerin IFAB protokolündeki ikinci maddeye göre gitmesini istedik. Hepiniz bunu biliyorsunuz, tanıksınız. Bu diğer takımların da lehine. Tartışmalı durumlarda hakem ile VAR odasındaki görevlilerin arasındaki konuşmaların açıklanmasını istedik. Bizim taleplerimiz net. 17 takımın dahil olduğu yazıyı okuyunca şaşırdım. ‘Neden 18. takım Galatasaray yok?’ diye. Sayın Başkan’ı aradım. Kendisi yurt dışında olduğunu, bu konuda bilgi sahibi olmadığını, bu bildiriyi iki başkan vekilinin hazırladığını söyledi. İki başkan vekilini aradım. Kendileri bununla ilgili olmadıklarını, Anadolu kulüplerinin haksızlığa uğradığını ve böyle bir ibare koyduklarını söylediler. Kulüpler Birliği sadece 17 takımdan oluşuyorsa buna bir şey demiyoruz. Fakat, Galatasaray var. Bize göre ülkenin en büyük parçasını temsil ediyor. Sayın Başkan’a ‘Türkiye’nin en büyük parçası Galatasaray neden aranmadı?’ diye sorduğumda ‘Başkanım sizi arayacaklardı.’ dedi. ‘Kim arayacaktı?’ diye sordum. ‘Vekiller arayacaktı.’ dedi. Ben de ‘Öyle bir arama olmadı.’ dedim. Başkanın ifadelerini birebir söylüyorum.

“Bizim hakemlere yönelik kişisel bir düşmanlığımız yok. Biz bunların düzelmesini istiyoruz. Ek olarak, belli bir süreye kadar dinlendirilme veriliyor zaten. Biz merak ediyoruz; bize bildirilmeden, bizim imzamız alınmadan yapılan bu deklarasyonu açıklayan aynı Kulüpler Birliği neden geçen hafta bir Anadolu kulübünün maçı 300 km uzağa, Kayseri’ye, alındığında buna karşı çıkmadı. ‘Demokratik tepkinizi koyun’ dedim. Ben koyduğumda ceza alıyorum. Demokratik tepkimi koyup ‘İstifa’ dediğimde olanları biliyorsunuz. Buna isyan etmeyen Kulüpler Birliği nedense bazı hakemlerin dinlendirilmesine karşı çıkıyor.”

“En çok üzüldüğüm nokta; tek tek isim vermeyeyim, bazı hakemlerimiz 2015-2016’dan beri belli takımların maçlarına verilmiyor. Bunların içinde Anadolu takımları yok mu? Büyük kulüpler var. İlk defa Galatasaray, bazı hakemlerin verilmemesini talep ettiğinde birtakım güçler hareket geçti. Çok şaşırdık. En az 5-6 Anadolu kulüp başkanıyla görüştüm. Kendilerine Kulüpler Birliği içindeki görevlilerce baskı yapıldığını söylediler. Bu bildirinin internet sitelerinde yayınlanmasını istendiğine yönelik baskılar. Çünkü ıslak imza yok. Sanırım altı ya da yedi takım yayınlamış. Onların bana söylediklerine göre, sayın Ali Dürüst’ün açıklamalarına tepki göstermek istemişler. Çok doğru. Galatasaray’ın haklarını kişisel olarak nasıl savunacakmış? Buna şiddetle karşıyım. Bugüne kadar Galatasaray kendi haklarını savunmuştur. Türkiye Futbol Federasyonu herkesin federasyonudur. Bize olduğu kadar diğer takımlara da yardımcı olmuştur. Biz kendilerine süreç içinde yardımcı oldukları için teşekkür ettik. Yine teşekkür ederiz ama şunu bilin ki; gerek UEFA Finansal Fair-Play süreci gerek diğer süreçlerde Galatasaray kendi gücüyle yürümektedir. Öyle kimilerinin dediği gibi derin bir güçle değil. Gayet doğru, açık ve net olarak ‘Alnımız açık’ diyorum. Vereceğimiz hiçbir hesap yok. Hepsi net ve açık. Ben kimseyi üzmemek adına diğer konuşmaları söylemiyorum. Çünkü ben fair-play’den yanayım; yani dürüst, mertçe oyundan yanayım. Galatasaray bunun için var.”

“Böyle bir bildiri, çok talihsiz. Çok üzüldük. Galatasaray’a hizmet ettiğini ifade eden bir arkadaşımızın, nedenini anlayamadığımız bir şekilde istifa edip dönmesi üzerinden Galatasaray’ı ötekileştirip ayrıştırmaya çalışmak sadece Türk futboluna değil, Türkiye’ye ihanettir. Spor kardeşliktir, barıştır. Bizim ülkemiz zor durumda. Birtakım oyunlara gelmeyin. Dikkat edin. Toplumsal kargaşa, toplumsal gerginlik kimlerin işine yarar? Lütfen düşünün. Bunu özellikle bütün kulüplerimize söylüyorum.”

“Schalke maçında da aynı duruma düştük. Camiamızın şu andaki bütün konsantrasyonu buna yöneldi ve ben buna üzülüyorum. Avrupa Kupalarında mücadele ediyoruz. Genç bir cumhuriyetimiz var. Bu coğrafyada ulus olarak mücadele ediyoruz. Bu mücadele içinde kendini tanıtma ve kabul ettirme açısından spor bir araç. Kendi eteğimizden tutup birbirimizi dibe çekmeyelim. Dost olalım, mutlu olalım.”

“VAR konuşmalarının açıklanması konuşmasında hiçbir gelişme yok. İspanya’da oldu. Daha önce Hollanda’da da oldu. Tereddüdü ne? Hala bilmiyoruz. Kaçmaktan kovalamaya vakit bulamıyoruz. Tek günümüz vardı. Ertesi gün buraya temsile geldik. Tekrar disipline sevk edildim. Savunmamı vereceğim. Uzun savunma da yapmıyorum ben. Çünkü önceden verilmiş kararların savunmasının olmadığına inanıyorum. Türkiye Futbol Federasyonu’ndaki akl-ı selim birkaç insanı göreve davet ediyorum. Meselemiz kişisel değil toplumsal. Herkes için her şeyin eşit ve adil olmasını diliyorum.”