Gökhan Yıldırım.
    Mustafa Güney.
    Fahrettin Aksu.
    Mehmet Kaz.
    Emrah Eker.
    Necmettin Torun.
    Ufuk Başarı.
    Noyan Aydın.
    Aykut Delimehmetoğlu.
    Barış Çiçekdağı.
    Vefa Çelik.
    Ethem oktay.
    Gökhan Kaplan.

    Hepsi yirmili yaşlarda…

    xxx    xxx    xxx

    “Hain saldırı!”

    “Ciğerimiz yandı!”

    “Saldırıyı kınıyoruz.”

    “Kalleşler!”

    “On üç fidan.”

    “Alçaklar!”

    “Kanları yerde kalmayacak!”

    Hep aynı terane!

    Gına geldi be!

    İkiyüzlü namertler!

    Hepinize lanet olsun!...

    xxx    xxx    xxx

    “Kanları yerde kalmayacak!”

    Ne yapacaksın peki?!.

    Bunun öcünü, intikamını kimden alacaksın?!.

    Sana soruyorum birader sana!

    Kimlerden öc alacaksın da bu yiğitlerin kanı yerde kalmayacak?!.

    Katil kim, bana onu söyle!

    xxx    xxx    xxx

    Silvan’da şehit edilen on üç yiğidin katili kim arkadaş?!.

    Bu çocukları kim taammüden (tasarlayarak) öldürdü?!.

    Timsah gözyaşlarından bıktım usandım artık; bana bu çocukların katilini söyle birader!

    PKK deyip işin içinden sıyrılmandan bıktım usandım!

    Bana bu çocukların katilini söyle!

    Söyle ki öcümü alabileyim!

    Kim bu katil?!.

    xxx     xxx     xxx

    Söyleyemezsin!

    Söyleyemezsin, çünkü bu uğursuz çeteye karşı elin kolun bağlı!

    Bu namert çete senin “müttefikin”(!) çünkü!

    Hatta sensin be, sen!

    Bu çetenin içinde sen de varsın!

    Halk goygoyculuğundan da gına geldi artık.

    Bu çocukların katilleri arasında bu Ülkenin halkı da yok mu?!.

    Gerçek katilleri söyleyemezsin, yazamazsın!

    Yazamazsın, söyleyemezsin, çünkü elin kolun bağlı; kaderini onlarla birleştirmişsin!

    xxx    xxx     xxx

    abd denen seri katil!

    AB denen emperyalist bozuntuları!

    NATO diye isimlendirilen terör örgütü.

    PKK denen maşa!

    Tüm bu lanet olasıcılarla sözleşmeler imzalayan, Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı iktidar!

    Ne halt edeceğine hâlâ karar verememiş olan oportünist muhalefet!

    Kendi askerini/subayını/generalini seri katile eliyle teslim eden TSK.

    Kendi ülkesini emperyalistlere satan, vatanseverleri hapishanelerde çürümeye terk eden politikacılara hâlâ ahmakça oy veren ve çözümü eve kapanarak televizyonda dizi izlemekte bulan bu halk; sen, ben, o; hepimiz!

    xxx     xxx     xxx

    Bu on üç çocuğun taammüden ve yakılarak katledilmesini nasıl yorumluyor Bakan:

    “Yangın ya ateşle çıkar ya bombayla. Netice itibariyle yanmıştır, yakılmıştır. Sebebini söylemek bir şey ifade etmiyor.

    Bu çocuklar, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında sadece birer istatistik çünkü; bu çocuklar, bu seri üretimin fireleri çünkü… Sebebini ne yapacaksın; netice itibariyle yakılmışlardır işte; sayıları da on üçtür!

    Açıklamaya(!) bak!

    Basit bir istatistikten söz ediyor sanki!

    Kimsenin çıkıp da, “İçte de bağlantıları olan bu küresel çetenin lideri abd’dir, seri katilidir; tetiği çeken her ne kadar PKK olsa da, bu katliamın baş aktörü abd emperyalizmidir” demeye dili varmıyor!

    Neden?

    Kendi çocuklarını yakarak katleden bu lanet empereyalistle işbirliği halindesin çünkü!

    Yeniden Milli Mücadale günlerine döndük, yeniden Sevr zilletinde boğulup kaldık!

    Bunu göremiyorsun, görmek istemiyorsun, görülmesini engellemeye çalışıyorsun, görenleri susturmak için elinden geleni ardına koymuyorsun.

    Bu çetenin bir üyesi de sensin çünkü!

    Katil sensin!

    xxx    xxx    xxx

    “Çözüm ne birader?!.” diye biraz da sert bir tonlamayla soruyor okuyucu.

    Çözüm ne?!.

    Çözüm milli hükümet!

    Çözüm antiemperyalist, kararlı bir duruş!

    Çözüm Vatan savunması!

    “E, beceremiyoruz, olmuyor işte!

    O zaman hep birlikte bunun sonucuna katlanırız arkadaş!

    Taammüden cinayet işleyen, gencecik çocuklarımızı yakarak katleden bu uluslararası çetenin liderinin abd emperyalizmi olduğunu görüp buna önlem alana kadar bu ve benzeri acılarla kıvranmak zorunda kalırız.

    4 Temmuz 2003’te, Irak’ta, abd’li namussuzlar tarafından askerlerimizin başına çuval geçirildiğinde ve biz buna karşı topyekün ayağa kalkmadığımızda bu on üç çocuğun da yakılarak katledilmesi o gün karara bağlanmıştı.

    Sevr’e o gün geri dönmüştük!

    Seri katilin ve küresel çetenin yerli işbirlikçileri, o gün delice çırpınanları “paranoya” ile etiketlemişler; bölünmekten söz edenleri komplo teorileri üretmekle suçlamışlar, onlarla alay etmişler; sütunlarını kahpece yalanlarla doldurarak halkın zihnini kalleşçe iğfal etmişlerdi!

    Aslında her şey apaçık ortadaydı, ama görmek istemiyorduk!

    Katil bizdik çünkü; sen, ben, o.

    Hepimiz!..

   



   

   

   

   


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.