Adem ve Havva Cennetten atıldıktan sonra Göbekli Tepe’de buluştu.

Bu ifade İngiliz Yazar David Rohl’e ait. Göbekli  Tepe’nin önemini anlatmak için kullandığı bu cümlenin ötesinde insanlık tarihinin en büyük keşiflerinden biri  Şanlıurfa’da Harran Ovası’na yakın bir yerde bulunuyor. Kazı çalışmaları devam ediyor.  Dinin ve Medeniyetin doğuşu olarak ta bu bölgenin önemine değinen uzmanlar olduğu gibi Neolitik Çağın İnanç ve Hac merkezi olarak bu kadar olağanüstü bir tapınağı veya tapınaklar topluluğunu gösterirler.
Göbekli Tepe Neolitik Tapınak alanı, Milattan önce 10 000, yani günümüzden 12 000 yıl önce Çanak Çömleksiz Neolitik döneme ait bir inanç merkezidir.  Burası Mezopotamya’daki ilk şehirlerden 5.000 yıl, Mısır Piramitlerinden 7.500 yıl öncesine tarihlenir.
Şanlıurfa’da özellikle Harran Ovası’nı 30-40 km’lik mesafelerle bir hilal şeklinde çevreleyen tepelerde bulunan 80 dönümlük alana sahip olan Göbekli  Tepe, Karahan Tepe, Hamzan Tepe, Sefer Tepe ve Balıklıgöl çevresi  Neolitik dönemin en önemli yerleşimleridir.
Kazılardan elde edilen bulgular bu bölgede yaşayan insanların ibadetlerini Göbekli Tepe’ye gidip yaptıklarını gösteriyor.
Dünyanın en eski  tapınak merkezi olduğu bildirilen Göbekli Tepe, UNESCO Dünya Mirası geçici listesine alınmıştır. 2005 yılında ülkemizde 1. Derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir.
Göbekli Tepe’de kazı çalışmaları 2007 yılından itibaren Bakanlar Kurulu kararı ile Alman Arkeoloji Enstitüsünden Arkeolog  Klaus  Schmidh başkanlığında yürütülmektedir.
Göbekli  Tepe’yi bir çiftçi buldu
Bölge ilk kez 1983 yılında tarlasını karasabanla sürerken bulduğu oymalı taşı müzeye götüren bir çiftçi sayesinde fark edilmiştir. Kazı başkanı Schmidh ise ‘Önce tapınak geldi, şehir sonradan geldi’ diyerek tarihe farklı bir perspektif getirmiştir.
Schmidt; Avcı-toplayıcı toplumlara ait eş zamanlı olarak kurulan birçok yerleşim birimi var. Göbekli Tepe, bu yerleşimlerde yaşayan insanlar için bir ibadet yeriydi’…
Schmidt’e göre bu tapınağı yapanlar yeryüzünde ilk kez evren nedir biz neden buradayız sorusunu soran kişilerdir.
Göbekli Tepe’nin en ilginç bulguları genelde üzeri hayvan betimleriyle süslenmiş ‘T’ biçimli anıtsal dikilitaşlardan oluşan yapılardır. T veya ters L biçimli dikilitaşların insanları simgelediği düşünülmektedir.
Yapılışından yaklaşık bin yıl sonra onlarca ton toprak ve çakmaktaşı ile tamamıyla gömüldüğü bilenen Göbekli Tepe’nin niye gömüldüğü bilinmiyor. Ayrıca burada yaşayanların burada tapınakların kim olduğu da bilinmiyor. Stilize edilmiş insanları tasvir eden T biçimindeki sütunların ağırlıkları 40 ila 60 ton arasında değişiyor.  İlkel el aletlerinden başka aletlerin olmadığı o dönemde sütunların nasıl taşındığı ve dikildiği arkeologlar tarafından henüz çözülemedi.  Bu inanç merkezinin nasıl tasarlandığı ve kimler tarafından yapıldığı da henüz bilinmiyor. Göbekli Tepe tam olarak anlaşıldığında belki tarih yeniden yazılacak… Medeniyet tarihimiz hakkında daha çok bilgiye sahip olacağız… Ancak o zamana kadar Göbekli Tepe araştırmalarını titizlikle gerçekleştirmek ve bilim dünyasına sunmak zorundayız.
 
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.