Donald Trump’ın ABD’de başkanlık seçimlerini kazanması, dünya medyasını, siyasetçileri, kamuoyu araştırma kuruluşlarını ve analistleri şaşırttı. Seçimleri kazanmasıyla birlikte komplo teorileri de havada uçuşmaya başladı. Rusya'nın siber saldırılar üzerinden Trump'ın başkan seçilmesine yardım ettiği iddiasıyla oyların yeniden sayılacağı ve bu kez seçimi Hillary Clinton’un kazandığının açıklanacağı dile getiriliyordu.

Bu iddialar, son günlerde gizli CIA raporlarıyla da desteklendi ve Devlet Başkanı Barack Obama da iddiaların soruşturulması talimatı verdi. Yani, komplo teorileri neredeyse hakikat haline gelmeye başladı. Bense bu iddialara, seçim sonrası ülke çapındaki protesto gösterilerine, belli mahfillerdeki endişelere rağmen Trump’ın zamanı gelince başkanlık koltuğuna oturacağını düşünüyorum. Ama başkanlığı tamamlayabileceğinden ciddi şekilde endişe etmeye başladım.

Trump, görüşleri, tavırları ve yaklaşımlarıyla sıra dışı bir Amerikan başkanı olacak. Bu durum haliyle ABD’deki müesses nizama ters gelecek. Daha şimdiden bunun belirtileri ortaya çıkmaya başladı. Onun Müslümanlara karşı peşin hükümlü tavrı ABD’nin uzun yıllar çabalayarak kurduğu Orta Doğu politikalarını sekteye uğratabilir. Trump, seçim kampanyası sırasında, 50 sene aradan sonra Küba’yla yapılan barışa, nükleer programı konusunda İran’la gerçekleştirilen anlaşmaya karşı olduğunu da açık bir şekilde dile getirmişti. Onun yerleşik politikalara taban tabana zıt bu yaklaşımları kuşkusuz belli mercilerin sinirlerini oynatıyor.

Aslında Trump, şimdiki devlet başkanı Barack Obama’nın yaptığı gibi yapsa rejim tarafından en ufak bir sıkıntı ortaya çıkmayacaktı. Obama siyahi olması, göbek adının Hüseyin olması ve en önemlisi de George W. Bush gibi bir facia sonrasında göreve gelmesiyle tüm dünyada büyük bir ümit doğurmuştu. Ama bu ümitler Obama’nın verdiği tüm sözleri unutması ve müesses nizama boyun eğmesiyle kısa sürede derin bir hayal kırıklığı ile neticelendi. Amerikan derin devleti aynı tavrı Trump’tan da bekliyor. Ama Trump, başkan seçildiği zamandan bu yana, seçim kampanyası sırasında verdiği sözlerin arkasında olduğunu gösterdi. Kampanyası sırasında Çin’i sert şekilde eleştiren Trump, başkan seçilince de Tayvan’ı kendi toprağının bir parçası olarak gören Çin’i kızdırarak Tayvan lideriyle telefon görüşmesi yaptı. Bu görüşme 1979 yılından beri ABD için bir ilk niteliği taşıyor. Trump, diplomatik gerilime yol açan bu olay sonrasında vergi politikaları ve milli para birimindeki devalüasyon dolayısıyla Twitter üzerinden Çin'i eleştiren mesajlar gönderdi ki bu mesajlar da basında hep “Trump, Çin'e saldırdı” diye verildi.

Trump’ın geçenlerde kendi yönetiminde diğer ülkelerde darbelerle rejim değiştirmeye çalışmayacaklarını açıklaması da tarihi bu tür müdahalelerle dolu ABD açısından devrim mahiyetinde bir karar. Bu karar da tabii ülkede belli güç odaklarını rahatsız edecektir. Kırım’ın kanunsuz bir şekilde ilhakını destekleyecek kadar Rusya yanlısı olması da çoğu konuda bu ülkeyle menfaatleri çatışan ABD’de sıkıntıya yol açacaktır.

Trump’la birlikte bir diğer sıkıntı da ABD-Avrupa ittifakında yaşanacak. Trump, NATO’nun diğer üyelerinin asker, silah ve bütçe bakımından yükü paylaşması gerektiğini, aksi takdirde ittifakın mevcut şekilde devam edemeyeceğini dile getirmişti. Pentagon sözcüsü Peter Cook ise bu ifadelerden dolayı Avrupa’da oluşan tedirginliği teskin etmek üzere sert sayılabilecek şu ifadeleri kullanmıştı:  "NATO müttefiklerimizle kararlaştırdığımız şekilde planlarımızı uyguluyoruz. Sıradaki yöneticiler politika tercihlerini göreve başladıklarında söyleyecek. Aynı anda yalnızca bir başkomutanımız vardır." Bu açıklama, Avrupa’da geçici bir ferahlama sağladı ama Trump göreve başladığında problem yaşanacağını da kati bir şekilde ortaya koydu. Yani fırtına öncesi sessizlik…

Tüm bu gelişmeler ışığında önümüzde iki seçenek var. Bunlardan birincisi, Trump’ın söylediklerini unutup Obama gibi saltanat sürmek üzere sisteme biat etmesi. Fıtratı ve mevcut gidişat göz önüne alındığında bu seçenek ihtimal dışı. Dolayısıyla tek bir seçenek kalıyor: Trump’ın bir şekilde görevine son verilmesi.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.