Prof. Dr. Ali Osman Özcan
aozcan@skyturk.net


    İnsanın arzuları, istekleri, niyetleri psikolojik müzelerde herkese açık hâle getirilmiştir. Ancak içeriye girmek isteyenlerden giriş parası alınmaktadır. Maymun iştahlılıkla ülküler, çözüm yolları yerine sorunlu yollara yönlendirilmektedir. İnsanlık ülküsü öte dünyaya gönderilecek bir ülkü olarak çıkmaz yolların yolcusu yapılmıştır.

    Ülkü gerçekliği dar ve sapkın yollardan uçurumların dipsizliklerine doğru gönderilmektedir. Ülkülere gidilecek gelecek yolu olarak geri dönüş yolu gösterilmiştir. Ülkü yolunda gidenler, yol değiştirmek zorunda bırakılmışlardır. Bilgelik yolu, cehalet savaşçılarıyla doldurulmuştur. Din ve ahlak yolu, yol kesiciler tarafından kuşatılmıştır. Bu yolda yürümek isteyenler, yolları şaşırtılarak yolculuğa çıkarılmaktadır. Ellerindeki yol haritaları sadece “Tam yol ileri!” anlayışıyla para kazanma yollarını gösterir niteliktedir.

    Aşk ve özlem yolu, haritalarda bilinemez yollar olarak yoldaki izleri silinmiş bir şekilde, karanlık yollara doğru giden çizgilerle gösterilmiştir. Ülkü özlemi ile yanıp tutuşanların bu yolda atacakları adımlar, menzile ulaşmadan uçuruma yuvarlanacak şekilde önceden belirlenmiştir. Ülküleri öte dünyaya gönderecek yolun sınır çizgileri de gelişigüzel bir şekilde çizilmiştir. Bu yolda yol bilgisi olmayanlara saygı gösterilerek yoldaki çukurlara düşmeleri için her türlü önlem alınmıştır.

    Öte dünya ile bu dünya arasındaki köprüler tahrip edilerek zaman denilen yol, köprüsüz yollar hâline getirilmiştir. Ülküye götüren kurtuluş yolu, açlık-susuzluk yolu olarak insanlara öğretilmiştir. Ülküyü biçimlendirici yollar yok edilerek yan yollar anayola dönüştürülmüştür. Yolun sonunda herkes; yan çizmek, geri dönmek, tövbe etmek vb. davranışları yapamaz yasağıyla yüz yüzedir. Ülkünün kendilik yolu kapatılmıştır. Ülküye giden yol, güvenli yol olmaktan çıkarılmıştır. Ülkünün tercihli yolu, işlek bir yol değildir. Ülkünün sadakat yolu veya kahramanlık yolu, düşmanları tarafından intikam yolu olarak kullanılmaktadır.

    Ülküleri öte dünyaya göndermek isteyenler, ihtiyaçları öne sürerek insanların arzu, istek, maksat ve meramlarını unutturmak istemektedirler.
Ülkü yolunun kenarındaki bariyerleri kaldırılarak yol olmaktan çıkarılmıştır. Yolcular, kendilerine yol vermeyen, engellemek isteyen yol eşkıyalarını ortadan kaldırmak zorundadırlar. Ülkü yolu inşasına kalkanlar, yolda kaybolma riskini göze almak zorundadırlar. Ülkü yolundaki yolculuk kuralları, sağ ardında gizlenmiş bir mahzende saklanmaktadır.

    Ülkülerin akıl, mantık, hayal, kurgulama ve gönül yolları hapishane ve tımarhane yollarıyla karıştırılmış ve körü körüne gidilecek bir yol hâline getirilmiştir. Bu yoldaki yoldaş kitlesi ise iç dünyayı karartıcı yollarda zafer kazananlardan seçilmiştir. Bu yoldaş kitleleri yağmacı, talancı, soyguncu, hortumcu, göçebe yolcu kalabalıklarından oluşmaktadır. Oysa Âşık Veysel’in “İki kapılı bir Han’da gidiyorum gündüz gece” mısraları insanlık yolculuğunun bu yolda biteceğini dile getirmektedir. Ülkü yolunun ince e hesaplı yolları kalabalık ve ölçüsüzlükle doldurularak bir kalıntıya dönüştürülmüştür. İnsan yaşamı kendi yolunda akan bir ırmak gibi gidilecek geleceğe doğru akmaktadır.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.