Prof. Dr. Ali Osman Özcan

    "Horozu çok olan köyde sabah erken olur; kalabalığın önünde eşeğin kuyruğu kesilmez, kimisi uzun der kimisi kısa" vb. türde pek çok atasözümüz vardır. Bu atasözlerinde ünvanlı çekirgelerin bir işi bitirmeyecekleri ve o işi kötü yapacaklarına vurgu yapılmaktadır. Unvanlı çekirgeler her işe meraklı Melahat gibi burunlarını sokmayı severler. Ülkemiz unvanlı çekirge istilası yüzünden kıtlık ve yoksulluğa itilmektedir. Unvanlı çekirgelerden bazıları da kendilerine rüşvet verilmediğinde, yabancılara şefkatli bir kardeş gibi davranacaklarını söyleyebilmektedirler.
    Ünvanlı çekirgeler satın alınabilecek komutanlar olarak çok iyi bilinirler. Ülkemizde zafer kazanmak isteyen yabancılar, bu komutanları yakından tanırlar. Örneğin II. Mahmut döneminde Nizip Savaşı'nda Hafız Ahmet Paşa ile Mısır Valisi olan Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa'nın ordusu karşı karşıya gelirler. Hafız Ahmet Paşa'nın ordusu ilk başlarda duruma hâkim gibi gözükür. Ancak Hafız Ahmet Paşa'nın kararsızlığı söz konusudur. Bir türlü savaşa karar veremez. Her işini unvanlı çekirgelere sorar durur. Hatta savaşın hangi gün, hangi saatte, nasıl yapılması gerektiğini büyücü adlı unvanlı çekirgelere sorup durur. Fakat savaşın sonu Hafız Ahmet Paşa'nın yenilgisiyle biter. Unvanlı çekirgeler gerekeni yapmış, yenilgiyi hazırlamışlardır.
    Unvanlı çekirgeler sorunların çözümünü değil çözümsüzlüğü çözüm olarak sunma ustasıdırlar. Mağlubiyet için zehirli gaz bombalarını kullanmaktan çekinmezler. Zafer onların işine gelmez. Emirler yağdırmayı, teklif ve tavsiyelerde bulunmayı çok severler. Saçma sapan emir, teklif ve tavsiyeleri kadar yanlarındaki beslemeleri de ön plana çıkarmaya çalışırlar. Millet açlıktan, yoksulluktan, kıtlıktan kırılırken balolarda, yemek salonlarında zevk ve sefa içinde yaşamaya bayılırlar.
    Unvanlı çekirgeler çıkarları ve ikballerini tehlikede gördüklerinde ihanet etmeye hazırdırlar. Canları çok tatlıdır. Başkalarının canı ise sadece onlar içindir. Unvanlı çekirgelerin sorun çözmekteki becerileri bir çocuğunki gibidir. Örneğin millet dendiğinde onlar sadece kendilerinin millet olduğunu düşünürler. Kendileri dışında millet yoktur. Millet adına konuşurken bile kendi çıkarları adına konuşurlar. Yöneticilerin unvanlı çekirgelerle olan ilişkilerinde çok dikkatli olmaları gerekir. Çünkü bu çekirgeler çok popülist, çıkarcı ve her kılığa girebilen bir karaktere sahiptirler. Geldikleri mevki, makam ve rütbelerde rüşvet, iltimas ve benzeri her türlü yasa dışı işlere girişebilir, yakalandıklarında ise kendilerinin evliya gibi insan olduklarını iddia ederler.
Yabancıların çoğu istihbaratları bu unvanlı çekirgeler aracılığıyla elde eder. Bunların etkinlikleri daima milleti aldatmaya yöneliktir. Kendilerinin dışında o işi bilen ve becerebilecek başka hiçbir insan yoktur. Onlar sanki ülkenin vazgeçilmezleridir. Vazgeçilmez olan unvanlı çekirgeler aslında kendi gölgelerinden bile korkanlardır. Kendilerini sivri zekâlı insan olarak sundukları kadar kişisel olarak da düşük karakterli ve her işi eline yüzüne bulaştıran tipler olarak da karşımıza çıkarlar. Tavşan yürekli oldukları hâlde aslan yürekliymiş gibi caka satmaktan hoşlanırlar. Milletin sırtından geçinmeyi ve milleti kötü yaşatmayı beceren bu unvanlı çekirgeler üşüştükleri yerleri kurutmayı, havasız bırakmayı çok iyi becerirler. Onlar sanki peygamber soyluymuş gibi başkalarına şefaat etmeye çalışırlar. Aslında kendi kafalarını kaşıyacak güçten de yoksundurlar. Sorunların çözümüne gönülsüz gönüllü giden unvanlı çekirgelerden milletimizi korumak gerekir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.