''Yanıldığını asla kabul etmeyenler, en çok yanılanlardır ''

                                      François de Da Rochefaucauld

Geçenlerde trafikte, acele bir yere yetişmek üzere giderken, önümde oldukça yavaş giden bir araç vardı. Ne sağa çekiliyor, ne de normal hızında ilerliyordu. Öyle sinirlendim ki anlatamam. İki ışık kaçırdım onun yüzünden. Türkiye de trafik sorunundan bahsetmeme gerek yok sanırım. Malum çok az insan kurallara uyar, hani tesadüfen varacağın yere gidersin ya... Tabii benim konumun bununla bir ilgisi yok, sadece yeri geldi paylaştım işte..

Neyse, ısrarla arkalı önlü bir süre gittik. Yol çift yöndü ve onu sollama şansım yoktu. Çok sinirlendim. Sonra öyle bir şey oldu ki, biraz ileride bir araç pat diye yola çıktı. Korkunçtu. Eğer normal  hızımda gidiyor olsaydım (Önümdeki araç yüzünden  oldukça yavaşlamıştım) bana çarpacaktı. Öylece kalakaldım.  Düşündüm... Az önce içimden söylendiğim, kızdığım sürücü aslında beni bir kazadan kurtarmıştı. Şükrettim. O kadar tuhaf bir andı ki, anlatmak güç. Az önce öfkeden çıldırdığım biri, benim kurtulmama vesile olmuştu.

Siz de düşündünüz mü, ne kadar tahammülsüz bir toplum olduğumuzu? Oysa insanın başına ne zaman ne geleceği belli olmuyor. Bazen kötü algıladığımız bir şeyin, aslında bizim iyiliğimize olduğunu anlıyoruz ya... İşte o anlardan biriydi yaşadığım. Bu büyük bir ders aslında. İyiliğin ve kötülüğün nereden geleceği belli olmuyor bazen...

Hayatta her olay bir başka duruma taşıyor insanı.

O halde, bakış açısı ve farkındalık çok önemli. Önyargı devreye giriyor. Rahmetli annem şöyle derdi; ''Hiçbir kapıyı çarparak kapatma, gün gelir o kapıyı tekrar çalabilirsin." Çok doğru.

Peşin hükümlü olmamak gerek, sakin olup, kabullenip sonucu beklemek her zaman en doğru olanı.

Bu olay bana yıllar önce yaşadığım bir tecrübeyi hatırlattı. Bir tanıdığım vardı. İşyerimde onunla bir eğitime katıldık, tam iki hafta. Kız erken yatıyordu, ben de geç uyuyordum. Otelde dolaşma şansım yok tabii, odada televizyon izlemek, ders çalışmak sorun oluyordu kız uyuduğu için. Kısacası uyumlu bir çift olamadık. Biraz asık suratlı gelirdi bana, ancak asla birbirimize tavırlı davranmadık. Fakat ben çok rahatsızdım onunla aynı odada kalmaktan.

Birgün eğitim müdürümüz tarafından çağırıldım. Otelde kalan diğer arkadaşlarımın söylediğine göre kız beni şikayet etmiş, '' Geceleri uyumuyor, sabaha kadar rahatsız ediyor vs...'' diye. Yüreğim ağzıma geldi. Zaten o dönemde herkesi işten çıkarıyorlardı. Müdür de çağırınca gözüm döndü. Müdürün yanına gitmeden önce kızın yanına gidip iki çift laf edeyim dedim, sonra vazgeçtim. Öfkemi anlatamam. ''Tamam'' dedim, ''İşim bitti, kesin işten çıkarılacağım.''

Neyse müdürün odasına gittim. Yanında üç kişi insan kaynakları da var. Karşılarına oturdum.  Müdürümüz dedi ki; '' Semra'cım, sabaha kadar ders çalışıyormuşsun.'' ''Evet'' diye hemen savunmaya geçtim. ''Oda arkadaşın senin sürekli ders çalıştığını ve geç saatlere kadar oturduğunu söyledi. '' Savunmam devam ediyordu. '' Evet doğru, konulara çalışıyorum. Oda arkadaşım biyolog olduğu için konulara hakim, ama ben bu eğitimi iyi öğrenmeliyim'' dedim. Onlarda dediler ki; '' Oda arkadaşın, çok çalıştığını işini çok sevdiğini ve kendisinin sana engel teşkil ettiği için senin yalnız odada kalman gerektiğini anlattı bize'' Şaşırdım kaldım... Yani beni şikayet etmemiş, aslında benim lehime davranmış. Oysa benden nefret ettiğini düşünüyordum. Davranışlarını kişisel algılıyordum. Oysa onun duruşu öyleymiş, benimle ilgisi yokmuş. Ben ona hiç arkadaşım olması için şans tanımamıştım. Onun hakkında önyargılıydım. Ve onun sayesinde eğitimin kalan zamanını odamda tek başıma kalarak rahat geçirdim, ve müdürlerimin bana yaklaşımı değişti. Kötü olduğunu düşündüğüm kız, müdürlerimin beni daha yakından tanımalarına vesile oldu. Ya anlayıp dinlemeden onunla kavga etseydim... Çok utanç verici ve haksızca olurdu.

Demem o ki:

* Lütfen önyargıyı rafa kaldırın

* Peşin hükümlü olmayın

* Sonucu görmeden, ne zafer kutlayın, ne de yenilgiyi kabul edin

* İnsanları tanımak için, kendinize şans verin.

* Olaylara bakış açılarınızı çoğaltın

* At gözlüklerinden uzak durun

* Hayatın sihirlerinin nerelerde saklı olduğunu bilemeyiz, ama onu görünce  

   tanıyabiliriz, bunun için sabırlı olun.

* Bunu söylemekten asla vazgeçmeyeceğim, '' Sevmekten vazgeçmeyin''

'' Çünkü sevginin olduğu yerde, önyargı ve  olumsuzluklar


   duramaz

   Ve orayı terk eder...''
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.