Evrende asla tek bir yol yoktur ve ne olursa olsun asla tek bir yere sıkışıp kalmamalıyız. Hayatımızın  her anında  ve her koşulda önümüzde  iki yol vardır. Bu iki yol olumlu ve olumsuzdur ve hangi yolu seçeceğimize BİZ karar veririz. Hani derler ya "İyi düşün iyi olsun" işte olay tam da bu.

Hayat kötü düşünmek için çok kısa, iyi düşün ve evrendeki iyi şeyleri kendine çek, ne kadar kötü düşünürsen kötü o kadar peşindedir, evrene iyi mesajlar ver ki evrende geri bildirimini iyi göndersin. Önümüzdeki yolu biz seçeceğiz, evrenin ısrarla "olmaz"dediğini ısrarla "olur"dersek bu ancak ve ancak bizim zamanımızı bizim taptazelerimizi elimizden alır. Taze duygularımızı ruhumuzu kötüye teslim etmemişiyiz. Sevdiklerimleyim onlara daha çok zaman ayırıyor birlikte sevdiğimiz şeyleri yapıyoruz.

 Saatlerce annemle şakalaşıyor, onu kızdırıyor kucağından ayrılmıyorum, ertesi gün ne yapacağımı biliyorum, daha planlı daha programlı yaşıyorum, doğanın kucağında saatlerce yürüyüş yapıyorum, tertemiz orman havasında, arkadaşlarımı arıyorum uzun uzun muhabet ediyor, hayallerimi ideallerimi anlatıyor fikir alıyorum. Erkek arkadaşlarımı arıyorum erkek tabiri fikirleri uyguluyorum, gözlük değiştiriyorum hem cinslerimin göremediklerini anlatıyorlar bana yeni kitaplar öneriyorlar, yeni sayfalar yeni web adresleri alıyorum, araba kaportası hakkında bir bilgim var artık, veya yarış motorları hakkında, inanılmaz bilgiler alıyorum, en yakın arkadaşlarımla buluşuyor evren hakkında araştırma yapıyorum.

Efendi hazretlerine gidiyorum bir gram huzur almak için , elleriyle tespihime dokunduğu günden beri tespihimi elimden bırakmıyorum adeta huzur çekiyorum içime. Keşfetmediğim yerleri araştırıyorum saatlerce onu bulup içine dalıyorum, yeni kitaplar ekledim kütüphaneme daha sakin daha anlamlı okuyorum onları, beş vakit kıldığım namazlarıma şükür namazlarımı ekliyor hemen bitireyim diye değil hiç bitmesin namazım diyerek tekbirlerim.

Ve sosyal medya Hayır !Senelerce  aptal sapan bir mevzuymuş bu. Yapmacık insanlar, içi ağlayan fakat sahte gülümsemeler, açlıktan ölürken birilerinin koluna takılıp mekan mekan gezen zavallılar, Çeşme Soleye özenip İstanbul Suma beach felaketleri, ah tamamen özenti yaşamları görmek, Swarm iticiliği mi? Aman Allahım oldum olası sevmediğim ve seviyesiz bulduğum bir program , tabi aslına uygun kullanılsaydı. Fakat ah bizim "Çılgın Türkler." Sosyal medyasız bir yaşam aslına bakarsanız hiç düşünmemiştim, ki ben aslına uygun kullanıcılardandım, itiraf etmeliyim fotoğraf aşığıyım.

Fakat bu aşkın amacı diğer kullanıcıların aşkı gibi hiç bir zaman olmadı, çünkü ben kendimi hep bildim ve amaçlarımdan bugüne kadar hiç sapmadım. İşin özü sevgili okuyucularım(bu arada görüntülenme sayım için bol teşekkürler) sosyal medyasız bana kalan oldukça boş bir zaman deyimi var, kitaplarıma gömülüp keyifle çayımı içiyorum, sanki bir anda evren değişti hayat bana iyi olmam için sunduğu "YOL"da elimden tutmuş gibi, yeni bir iş, yeni arkadaşlıklar, yeni insanlar farklı bakış açıları en önemlisi de "Verici" kültürler içine bırakması, elimden tutuyor gibi.


Nefretin gücü yoktur. Nefret, sevginin yokluğudur, tıpkı  karanlığın,  aydınlığın yokluğu gibi. Yoksulluk bolluğun yokluğudur, hastalık sağlığın, üzüntü sevincin. Bütün olumsuzluklar sadece olumlu bir şeyin yokluğudur. Bunu bilmek düşünsenize çok çok iyi bir şeydir. Acınızın ve sefaletinizin dünyaya hiç bir faydası yoktur. Ancak sizin sevinciniz ve dolu dolu yaşanan hayatınız dünyayı yüceltir.


Göksel Baktagir "Kartanem"bu benim en özel parçam, hemde çok. İlkim diyebiliriz. Bugün yine bu parçayı dinliyor, çayımı içiyorum tatlı bir tebessüm dudağımda, farklı bir atış ilk gün gibi. . .
Kendimi müziğin notalarına kadar iniyor gibi hissediyorum, huzur buluyorum iliklerime kadar hissediyorum kanunun udun ritimlerini ve ben yine tebbessüm ediyorum.

-Güzel bakın hayata, kötü düşünmeyin kimse için, yapmayın kötülük, ağlatmayın kimseyi üzmeyin, hayat mutsuz olmak için çok kısa. Kırmayın kimseyi.

Mutlu olmanın sırrının "Minnettarlık" olduğunu biliyoruz değil mi? Her akşam uyumadan önce teşekkür edin Rabbinize yatağımdan uyuyorum, nefes alıyorum sağlığım yerinde, sevdiklerim yanımda deyin. En azından bunu yapın, yaradanımız bizden bunu bekliyor "ona temiz kalplerle açılın, inanın o hissediyor, boğulucak gibi olduğunuzda hemen adını zikredin, şükredin çünkü O'ndan başkamız yok , anne baba abla kardeş hepsi ama hepsi inanın bir yere kadar "Ne yaparsak yapalım tek sığınağımız "kimsemiz yok, tek YOL'umuz.

Beni çok ağlatsa da, üzsede ben bilirim ki Rabbim beni seviyor, sevmese neden benimle uğraşsın, o benim ona ağlamalarımı, ona yalvarmalarımı, ona sığınmamı seviyor özlüyor çünkü.

Ben de her defasında "Sana geldim Rabbim diyorum, kalbimin taa en derinlerinden. Hissediyorum sanki "Hoşgeldin"deyişini ve kat be kat artıyor sığınmalarım. Sol yanımda küçük bir sızı oluyor sonra geçiyor" Rabbim var benim diyorum, ne yaparsam yapayım hep yanımda olan, Rabbim var diyorum sonsuz sevgisi var diyorum hayat buluyorum"zamanında sahip olduğumuz sevgiler, aşklar yeminler sözler değil gerçek olan Rabbimizin sevgisi en doğru olanı. Ne sevgiler yaşadı kalp hangisi gerçekti? Sizi canından çok sevdiğini söyleyip yerini yurdunu terkeden bir aşk mı?

Size kör kütük aşık olduğunu söyleyen mi? Yoksa sizi sırtınızdan vurup, cümle aleme rezil eden, en güzel günlerinizi yaşadığınızı sandığınız, inandığınız Sonum dediğiniz insanlar mı? Hangisi vâr olan hiç biri. Benim Rabbimin bana olan sevgisi en gerçek olan, gerisi olmasa ne kaybederiz. Yaşıyoruz çünkü, bize bu ömrü vadeden bizi yaşatıyor, ve sevdiği kullarını başta üzüyor, sonsuz mutlu kalsın diye, bir bakıma koruyor başında.

İyi ki de korumuş diyorsunuz sonunda, tek taraflı sahip olduğunuz kalbi görünce, aldatılmışlık, ihanet yalanlar yanlışlar canınızı yakmış olabilir peki ya sonrası? Şimdi daha iyi değil misiniz? İyi olun hayat kötü olmak için çok kısa, tekrar gülün ama kahkaha atmayın. Tekrar sevin, tekrar aşık olun" Rabbim ne istiyorsa onu yaşayacağım" deyin ve kendinizi Evrene teslim edin, mutluluk mesajı verin ona, geri bildirimi mutluluk olsun.

İnanın bana hayat mutsuz olmak için çok kısa, başkalarının mutluluğunu izlemek yerine kendi mutluluğunuzun inşaasını yapın evren buna asla kayıtsız kalmayacaktır göreceksiniz. Mutluluk ve güzel bir hayat isterseniz bunu sadece kendiniz için değil, herkes için isteyin. Daha iyi bir şey dilerken sadece kendiniz için değil, herkes için dileyin.

Kendiniz için sağlık ve bolluk isteyin ama bunun herkese verilmesini dileyin. 8 milyar insan bunları sizin için istese neler olurdu hayal edebiliyor musunuz? Gelinler kayınvalide demeyin "annem" deyin, kötü bilmeyin onları onlar "Anne" yıkayın gerekirse ayaklarının altını saatlerce masaj yapın, çekin anne kokusunu içine ohhh mis deyin, siz böyle yapınca o kaynana değil Anne kokusunu verir size.

Anne hassasım, anne diğer yarım, onlar cennetin dünyadaki kokusu kötü olmayın onlara.

Kendi anneniz için ne istiyorsanız onun için de onu isteyin.

Gerisi tüm insanlık için işte, benim için insanlığın ilk sırası bu. Zihniniz ne kadar saf ise etrafınız da öyle olur.

İnsan inandığı kadardır. İnanın ve inandıklarınız için savaşın. En güzel Yolu kendi belirler insan demiştim, belirleyin ve engelleri görmeyin lütfen hayat sürüklemesin sizi peşinden, siz hayatı sürükleyin peşinizden.
Mutluluğu çağırın, sevinci çağırın ve paylaşın. Allah çizdiğimiz YOL da yâr ve yardımcımız olsun.

Teşekkür ederim Rabbim, herşey için teşekkür ederim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.