Prof. Dr. Ali Osman Özcan

    Her toplumun iyi insanları kadar kötüleri de vardır. Toplumun yöneticileri, toplumun geleceğini belirlediklerinden, baş aktör olarak görülmektedirler.
Ancak bu yöneticilerin yerine, yolunu şaşıranlar da göz dikebilir. Yolunu şaşıran çekirgeler, yolunu şaşırmış biri olarak fitne, fesat, ihanet ve isyancı gruplar içinde kendini bulabilir. Grup içinde taklit olgusu rol oynadığından, yolunu şaşırmış olanları da taklit edecek çekirgeler bulmak mümkündür.

    Yolunu şaşıran çekirgelerin beyninden vefa sözcüğü silinmiştir. Bu sözcük, onlar için hiçbir anlam ifade etmez. Grupta kendine güvenenlerin güvenlerini kötüye kullanma, onların temel alışkanlığıdır. Hemen her gün kamuoyunda yolunu şaşıran çekirgelerin etkisiz hâle getirildiğine dair haberler dolaşıp durmaktadır. Bazıları bu çekirgelerin üstüne basıp geçip gitmişlerdir. Hâlen yol şaşıran çekirgelerin nasıl doğru yola getirileceği konusunda, bilim adamlarından çok ciddi çalışmalar yapmaları istendiğine dair haberler de dolaşmaktadır. Demek ki esas mesele, yol şaşıran çekirgeleri yola sokma konusunda henüz bir ilerleme sağlanamadığıdır.
Konuyla ilgili kişilerden biri, bilim kurumlarında yol şaşıran çekirgeler konusunda çok az bilgi bulunduğunu belirtmiştir. Buna rağmen yol şaşıran çekirgelerin eylem ve etkinliklerine dair yazılı ve görsel basın, her gün haber bulabilmektedir.
Bazı basın mensuplarıyla ilgili ve yetkili kişilerin yolunu şaşırmış çekirgeler tarafından kaçırıldığı konusunda şayialar dolaşmaktadır. Dolaşan bütün bu şayialar, yol şaşıran çekirgelerin ekmeğine yağ sürmektedir.  Herkes hayalinde hayali bir çekirge türü düşünüp, düşüncesinde bu çekirgeleri eyleme sevk edip, ona göre yargılar vermektedir. Yolunu şaşıranları hizaya sokmak isteyenlerin ellerine verilen belgeler geçmiş yüzyıllara ait olduğundan, pek olumlu sonuçlar ortaya çıkmamaktadır.

Çekirgeler hoplayıp zıplamalarına devam edip durmakta, arada bir üzerlerine basılarak ezildikleri konusunda haberler yazılmaktadır. Çekirgelerin elbiselerine göre yorumlar yapılarak, fakirlik-zenginlik edebiyatına konu edildiği görülmektedir. Bazı meraklılar, bu çekirge sofralarında fotoğraf çektirmeyi önemli sayarak, çekirge silahlarıyla poz verme yarışı düzenlemektedirler. Yolunu şaşıran çekirgeler, kendilerine tarihten adlar aramakta ve onları taklit etmeye çalışmaktadırlar.
Kendi alfabelerine göre çekirge edebiyatıyla kültürlerini artıracaklarını düşünüp, geleceklerinin kültüre bağlı olduğu iddiasıyla ortaya çıkmaktadırlar. Onların iddiaları, doğru yoldaki çekirge oldukları inancıdır. Yolunu şaşıran çekirgelere yol gösteren yabancılar, kendi çıkarlarına göre hareket ettiklerinden bu çekirgelerin hiçbir zaman doğru yolu bulamayacakları da anlaşılmaktadır. Ancak yoldaki çekirgeler yolda giderken pek çok zayiat vermekte, pek çoğu telef olmaktadır. Telef olan çekirgelerin mezarları bile bulunamamaktadır.

Yolunu şaşırmış çekirgelerin maceralarıyla ilgili olarak pek çok öykü bulunabilir. Bu çekirgelerin beyleri, zenginliklerini kaybetmiş beylerdir. Zorla yakalanan ve çekirgeye benzeyen yolunu şaşırmışlar, bu beylerin insafına terk edilmişlerdir. Yoksul çekirgelerin özgürlük ve bağımsızlığı diye bir kavram, söz konusu olamaz. Yoldaki çıplak ve aç çekirgelerin dayanakları da yoktur.    
Kaygan zeminde yol aldıklarının farkında bile değildirler. Onların yürekleri olsa da gelecekleri söz konusu değildir. Çünkü onlar yabancıların rehberliğine güvenmişlerdir. Yabancı rehberler, bir gün sürüyü sulu dereden alıp susuz dereye bırakıverirler. Yoldaki çekirgelerin de susuz dereye doğru götürüldüklerine dair belirtiler görülmektedir.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.