Türkiye'de pazarları kasıp kavuran yüksek fiyat anarşisi meyve ve sebzelerde kendini daha net gösteriyor. Üreticiden 30 ila 50 kuruşa satın alınan temel gıda maddelerinin İstanbul gibi büyük şehirlerde 6 kat fiyat farkıyla satılmasına ne ekonomistler ne de siyasiler çözüm bulamıyor. Serbest piyasa ekonomisinin şartlarına göre belirlenen fiyata, üreticiyle tüketici arasında oluşan satıcı zincirleri arttıkça daha da yükseliyor. Domates, Patates, portakal, limon gibi tüm ürünlerde en büyük kar oranı son satıcının cebinde kalıyor. Kar oranı arttıkça tüketici tezgahta kazıklanıyor, üretici tarlada...
BÖYLE TATLI KAR BAŞKA ÜLKEDE YOK
Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde 40 bin dönümlük alanda ekimi yapılan turpun hasadı sürüyor. Geçen yıl dönüme 3- 4 ton ürün veren turpun bu yıl hava koşullarının kötü gitmesi nedeniyle rekoltesi düştü. Kadirli'de bacasız fabrika olarak değerlendirilen turp, bu yıl dönüme 1.5-2 ton ürün veriyor.
Kadirli Turp Üreticileri Birliği Başkanı Soner Topalhan, üreticinin bu yıl zor bir dönem geçirdiğini söyledi. Topalhan şöyle dedi:
"Bu yıl hava koşulları nedeniyle turp rekoltesi düştü, bir de bizim 50 kuruşa sattığımız turp İstanbul'da tezgahlarda 2- 3 lirayı bulan fiyatlarda piyasaya sürülüyor. Hava koşulları ve fiyatın yüksek olması satışı düşürünce talep de azaldı. Hem rekolte hem de fiyat turp üreticisi vurdu."
"KAR SULARINDA TURP YIKAYIP PAKETLİYORLAR"
Kadirli'de 6 bin kişinin bu sektörden geçim sağladığını da belirten Topalhan şöyle konuştu:
"Soğuk havalarda insanlar evlerinden çıkmaya korkarken, buradaki işçiler kar sularında turp yıkayıp paketliyorlar. Onların tek bir amacı var her ne tür zorluk olursa olsun bu işi yapmak zorundalar. Onlar zor koşullara rağmen üretilen ürünleri paketliyorsa bizler de bunların sofralara ulaşmasını sağlamakla görevliyiz. Sektör yaralı olsa da sevkiyatlarımız devam ediyor. İnşallah büyük şehirlerle Kadirli arasındaki fiyat farkı normale döner, işçiler de kazanır."