OTOMOTİV LİDER
Sıralamada yer alan firmaların 65'i otomotiv ana ve yan sanayi, 52'si tekstil ve konfeksiyon, 39'u gıda tarım ve hayvancılık oluşturdu. 250 büyük firma içinde otomotiv ana ve yan sanayi bütün göstergelerde liderliğini koruyor. ilk 250 şirketin yüzde 26'sı otomotiv ve yan sanayinde faaliyet gösteriyor. Cironun yüzde 49'unu da bu şirketler gerçekleştiriyor.
BEŞ SEKTÖRÜN ANALİZİ
Araştırmaya göre, 250'nin içindeki seçilmiş 5 sektörün 14 yıllık analizi ise şöyle: -Tekstil ve konfeksiyon firmalarının 2001'e kadar azalan ciroları 2002-2005 yılları arasında arttığı, ancak 2005 yılından itibaren yatay bir seyre geçtiği görülüyor. 2008-2009 yıllarında toplamda yüzde 27'lik azalmanın ardından, 2010 yılında yüzde 22 arttığı fark ediliyor. -Otomotiv ana ve yan sanayinde yer alan firmaların cirolarının 2000'e kadar artmasına rağmen 2001'de 5 yıl öncesinin düzeyine gerilediği, 2002-2004 yılları arasında hızla arttığı, 2005 yılında bir miktar gerilemesine rağmen 2006-2008 yıllarında, tekstilin aksine yükseldiği, 2009 yılında ise yüzde 13 oranında azaldığı izleniyor. 2009 yılında yüzde 13 oranındaki azalmanın ardından 2010 yılında ise yüzde 23 oranında arttı. -Buna karşılık, makine ve metal ile gıda, tarım ve hayvancılık sektörlerindeki ciroların 2009 yılındaki gerilemenin ardından 2010 yılında arttığı gözleniyor. 2010 yılında cirosu azalan tek sektör olarak, enerji, elektrik ve elektronik dikkat çekiyor.
SÖNMEZ: İSTİHDAM HER YIL ARTIYOR
Verileri değerlendiren Celal Sönmez, kriz yılı 2009'da bile, cirolar düşerken artan verimlilikle birlikte şirketlerin karlılığının arttığına dikkat çekti. Bursa'nın 250 büyük şirketinin, krizde Türkiye'den daha az küçülüp, 2010'da ise Türkiye ekonomisinden daha hızlı büyüdüğüne işaret eden Sönmez, 250 şirketin istihdamının da 2008'de 102 binden, 2009'da 96 bine ve 2010'da 103 bine çıktığını vurguladı. Türkiye ekonomisindeki iyiye gidişin 2011 yılında da devam ettiğini ifade eden Celal Sönmez, ilk çeyrekteki yüzde 11'lik büyümenin dünya rekoru olduğunu, işsizliğin daha ikinci çeyrekte tek haneye düştüğünü ve bütçenin son 41 yılın en iyi performansını sağladığını hatırlattı.
TÜRKİYE'NİN ÇEKİM MERKEZİ OLMA ŞANSI ARTTI
Sönmez, şöyle konuştu: Ancak, küresel krizde ikinci dip tartışmalarının yoğunlaştığı bu dönemde yapmamız gereken çok önemli işler var. Üretim yapımızı ithalata bağımlılıktan kurtaracak, orta ve yüksek teknoloji ağırlıklı, ihracat odaklı yeni bir sanayi düzenine geçmemiz şart. Bu konuda hükümetteki bilinç ve kararlılık düzeyini olumlu buluyoruz, ancak daha hızlı davranmamız gerektiğini düşünüyoruz. Böyle bir sanayi düzeni, orta ve uzun vadede cari açık sorununu büyüyerek aşabileceğimiz yeni bir dönemin de anahtarı olacaktır. Gelişmiş ülkelerin içinde bulunduğu negatif durum, Türkiye'nin bir çekim merkezi olma şansını iyice artırmıştır.Sönmez, bir soru üzerine Türkiye'nin ilk yerli otomobil üretme konusunda çok geç kaldığını söyledi. Dünyadaki dev otomobil şirketlerinin birleşmelerle ayakta durmaya çalıştığını savunan Sönmez, bu saatten sonra bu konuda başarılı olmanın çok zor olduğunu sözlerine ekledi.
Sıralamada yer alan firmaların 65'i otomotiv ana ve yan sanayi, 52'si tekstil ve konfeksiyon, 39'u gıda tarım ve hayvancılık oluşturdu. 250 büyük firma içinde otomotiv ana ve yan sanayi bütün göstergelerde liderliğini koruyor. ilk 250 şirketin yüzde 26'sı otomotiv ve yan sanayinde faaliyet gösteriyor. Cironun yüzde 49'unu da bu şirketler gerçekleştiriyor.
BEŞ SEKTÖRÜN ANALİZİ
Araştırmaya göre, 250'nin içindeki seçilmiş 5 sektörün 14 yıllık analizi ise şöyle: -Tekstil ve konfeksiyon firmalarının 2001'e kadar azalan ciroları 2002-2005 yılları arasında arttığı, ancak 2005 yılından itibaren yatay bir seyre geçtiği görülüyor. 2008-2009 yıllarında toplamda yüzde 27'lik azalmanın ardından, 2010 yılında yüzde 22 arttığı fark ediliyor. -Otomotiv ana ve yan sanayinde yer alan firmaların cirolarının 2000'e kadar artmasına rağmen 2001'de 5 yıl öncesinin düzeyine gerilediği, 2002-2004 yılları arasında hızla arttığı, 2005 yılında bir miktar gerilemesine rağmen 2006-2008 yıllarında, tekstilin aksine yükseldiği, 2009 yılında ise yüzde 13 oranında azaldığı izleniyor. 2009 yılında yüzde 13 oranındaki azalmanın ardından 2010 yılında ise yüzde 23 oranında arttı. -Buna karşılık, makine ve metal ile gıda, tarım ve hayvancılık sektörlerindeki ciroların 2009 yılındaki gerilemenin ardından 2010 yılında arttığı gözleniyor. 2010 yılında cirosu azalan tek sektör olarak, enerji, elektrik ve elektronik dikkat çekiyor.
SÖNMEZ: İSTİHDAM HER YIL ARTIYOR
Verileri değerlendiren Celal Sönmez, kriz yılı 2009'da bile, cirolar düşerken artan verimlilikle birlikte şirketlerin karlılığının arttığına dikkat çekti. Bursa'nın 250 büyük şirketinin, krizde Türkiye'den daha az küçülüp, 2010'da ise Türkiye ekonomisinden daha hızlı büyüdüğüne işaret eden Sönmez, 250 şirketin istihdamının da 2008'de 102 binden, 2009'da 96 bine ve 2010'da 103 bine çıktığını vurguladı. Türkiye ekonomisindeki iyiye gidişin 2011 yılında da devam ettiğini ifade eden Celal Sönmez, ilk çeyrekteki yüzde 11'lik büyümenin dünya rekoru olduğunu, işsizliğin daha ikinci çeyrekte tek haneye düştüğünü ve bütçenin son 41 yılın en iyi performansını sağladığını hatırlattı.
TÜRKİYE'NİN ÇEKİM MERKEZİ OLMA ŞANSI ARTTI
Sönmez, şöyle konuştu: Ancak, küresel krizde ikinci dip tartışmalarının yoğunlaştığı bu dönemde yapmamız gereken çok önemli işler var. Üretim yapımızı ithalata bağımlılıktan kurtaracak, orta ve yüksek teknoloji ağırlıklı, ihracat odaklı yeni bir sanayi düzenine geçmemiz şart. Bu konuda hükümetteki bilinç ve kararlılık düzeyini olumlu buluyoruz, ancak daha hızlı davranmamız gerektiğini düşünüyoruz. Böyle bir sanayi düzeni, orta ve uzun vadede cari açık sorununu büyüyerek aşabileceğimiz yeni bir dönemin de anahtarı olacaktır. Gelişmiş ülkelerin içinde bulunduğu negatif durum, Türkiye'nin bir çekim merkezi olma şansını iyice artırmıştır.Sönmez, bir soru üzerine Türkiye'nin ilk yerli otomobil üretme konusunda çok geç kaldığını söyledi. Dünyadaki dev otomobil şirketlerinin birleşmelerle ayakta durmaya çalıştığını savunan Sönmez, bu saatten sonra bu konuda başarılı olmanın çok zor olduğunu sözlerine ekledi.