Son Dakika Haberler

Kirlilik Uluabat Gölü'nü bitiriyor | Suyu bile çürüttüler

Gündem

Bursa'nın güzelliğine renk katan, Türkiye'nin en önemli tatlı su kaynaklarından Uluabat Gölü, evsel ve sanayi atıkları yüzünden can çekişirken, uzmanlardan uyarı üstüne uyarı geliyor.

Kirlilik Uluabat Gölü'nü bitiriyor | Suyu bile çürüttüler


Kentleşmenin ve sanayi yoğunluğunun hızla arttığı Marmara Bölgesi, vahşi büyümenin getirdiği çevre felaketlerine tanık oluyor. Marmara'nın en önemli tatlı su kaynakları ile göçmen kuşlarının uğrak yeri Uluabat Gölü, zehirli atıklar yüzünden yeşile dönerken, göl suyunun bile çürüme noktasına geldiği bildiriliyor.

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, bu yıl mevsim normaline dönen yağışlarla su seviyesi ve hacmi 2 kat artan Uluabat Gölü'nün, yine de istenilen canlılığa ulaşamadığını söyledi. Dr. Kesici, yıllardır devam eden kirlilik yükünün, göl suyunu 'çürümüş yemyeşil suya' dönüştürdüğünü kaydetti.


TTKD Bilim Danışmanı Emekli Öğretim Üyesi Dr. Erol Kesici, Bursa'da kuruma tehlikesi altındaki Uluabat Gölü ile ilgili yaptığı son incelemelerin ardından dikkat çeken bir rapor hazırladı. Dr. Kesici, Nilüfer ilçesinde bir ovada 13 bin 600 hektar alanda tektonik kökenli alüvyal set gölü şeklinde oluşan Uluabat Gölü'ndeki ekosistem ve doğal yerleşim alanlarının, son yıllarda yoğun kullanım baskısıyla giderek yok olduğunu söyledi.

"ADETA ÇÜRÜMÜŞ YEMYEŞİL SUYA DÖNÜŞTÜ"

Uluabat Gölü'nün çok hassas dengelere sahip ve mutlaka korunması gerektiğini belirten Dr. Kesici, "Bir zamanlar suyu içilebilecek kalitede olan ve son yıllarda ortalama su seviyesi 1 metreye kadar düşen Uluabat Gölü'ne sanayi, tarım ve evsel kirlilik yükü gelmeye devam ediyor. Gölle bağlantılı dereler, çaylar yıllardır atık taşımaktadır. Gölde insan kaynaklı iç ve dış besi yükleri, azot fosfor aşırı oranda artış göstermekte. Bu atıklarla göl suyunda fosfor ve azot yükünün artması, suyun aşırı çekimle azalması, göl suyunu yıllardır kirlilik yüküyle adeta 'çürümüş yemyeşil suya' dönüştürmekte" dedi.

"YAĞIŞLARA RAĞMEN GÖL CANLANMADI"

Göldeki aşırı alg artışına da dikkat çeken Dr. Kesici, "Bu yıl mevsim normaline dönen yağışlarla, su seviyesi ve hacmi iki kat artmasına rağmen göl, istenilen canlılık seviyesine ulaşamadı. Daha havaların ısınmadığı bu dönemde; mavi-yeşil alglerin giderek artması, gölün suyunun yeşil su görünümü almasına, kalıcı olmasına ve kokmasına neden olmaktadır. Kirlilik ve ekolojik yıkımın göstergesi haline gelen, turizmi olumsuz etkileyen sinekler, şimdiden gölü ve yaşam alanlarını istila etmiş durumda" diye konuştu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.