Bölücü terör örgütünün şehir yapılanması KCK iddianamesinde örgüt tarafından
bölge halkına nasıl baskılar yapıldığı anlatılıyor. İddianamede vatandaşlardan
zorla haraç toplandığı, belediye başkanlarının yargılandığı, yardım yapılan
vatandaşlara oy vermeleri için baskı kurulduğu, taş atan çocuklar için 'Küçük
Generaller' tabirinin kullanıldığı, önderliğin Allah gibi gösterilip
kendilerinin de peygamber gibi gösterileceği belirtiliyor.
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın, "Ülkemizin bazı şehirlerinde esnafı mahkemeye çağırıp, orada
kendilerine yıllık vergi kesen bir örgüttür bu örgüt. Bunlar şimdi şehre inmenin
gayreti içindeler. Esnafı bu şekilde kalkıp da 'Sen bu yıl şu kadar ödeyeceksin,
sen şu kadar ödeyeceksin', elimizde belge de var, deyip, onu vergiye tabi
kılanlar." açıklaması terör örgütünün şehir yapılanması KCK'yı yeniden gündeme
getirdi. KCK iddianamesinde Başbakan'ın dikkat çektiği konuların örgüt
tarafından nasıl gerçekleştirildiği bir bir anlatılıyor.
İddianame 76 parça,
7 bin 587 sayfa ve 366 ek klasörden oluşuyor. KCK kararıyla Batman Belediye
Başkanı Hüseyin Yılmaz'ın görevden alındığı ve daha sonra yargılandığı, Batman
Belediyesi'nde habersiz işe alınan cezaevi çıkışlı 3 şahsın görevden alındığı
ifade ediliyor. İddianamede belediyelerde çalışan şahıslardan örgüt adına para
toplanabileceği ve düzenlenen eylemlere katılmaları gerektiği belirtiliyor.
Belediyelerde çalışan işçilerin maaşlarından da aidat
kesiliyor.
BAYDEMİR: BENİ CAMİDEN ÇIKARIP HAREKETE KATAN TARTIŞMA
KÜLTÜRÜDÜR
İddianamede Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman
Baydemir'in 13 Ağustos 2008'de Ümit Aydın ve Seda Akbaş Can tarafından
sorgulandığı yer alıyor. Baydemir'in ise savunmasında "Beni camiden çıkarıp bu
harekete katan en büyük ... hareketteki tartışma kültürüdür." dediği
aktarılıyor.
Terör örgütü yandaşları tarafından başlatılan "Ben de Sayın
Öcalan Diyorum" kampanyası ile ilgili yaptırılan anket çalışmasının ücretlerinin
de Yenişehir Belediyesi'ne fatura edileceği belirtiliyor. Ancak bu konuların
sızdırılması ihtimaline karşı mali işlerden sorumlu Hüseyin Yılmaz'ın Hakkari
Belediyesi'nce taş ihalesi süsü verilerek fatura edileceği ifade ediliyor.
'Sayın Öcalan kampanyası'na katılmayan Baydemir ve milletvekilleri ile
meclis üyelerinin Türkiye Yürütmesi'nce disipline verilmeleri konusunda Yerel
Yönetimler Komisyonu'nun toplanarak görüşme yaptığı, Baydemir'in disipline
verilmesi sebebini 'Hareket' olarak adlandırdıkları terör örgütünün verdiği
talimatın yerine getirilmemesi olduğu, ayrıca Baydemir'in DTP üzerinden
disipline verilmesinin yasallık bakımından iyi olacağı dile getiriliyor. Fakat
yapılan işlemin yani eyleme katılmamanın örgütsel bir yaklaşım olduğu için
Türkiye Yürütmesi disiplinine verilmesinin, örgütün gücünü hissettirmek adına
daha uygun olacağı, kendilerinin de bu konulardaki varlıklarının örgütün
hukukunu hissettirmek olduğu, bu konularda örgütün üst düzey sorumlularından
alınacak talimat ve kararlar için Türkiye Yürütmesi sözcülüğünce
görevlendirecekleri kuryenin gönderilmesi ve ona göre hareket edeceklerinden
bahsedildiği anlatılıyor.
ÖNDERLİK ALLAH GİBİ GÖSTERİLECEK
Diyarbakır
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in disiplin cezasının belediye
başkanlığının sona ermesi olarak algılaması sonucu yerel yönetim komisyonundan
istifa etmek için dilekçe verdiği, ancak KCK yapılanmasındaki Türkiye
sözcülerinin istifasını kabul etmedikleri belirtiliyor, İddianamede,
"Partileşmede ısrarın toplumsallaşmada ısrar olduğu, Kürt insanına örgütün nasıl
tanıtılacağı konusunda önderliğin verdiği mücadele ile önderliğin anlaşılması
açısından yapılan açıklamalarda önderliğin Allah gibi gösterilip kendilerini
peygamber gibi gösterilmesi" ifadelerine yer veriliyor.
Silahlı faaliyet
yürüten örgüt mensuplarının Kuzey Irak ile Türkiye'deki alanlarına geçiş
güzergahının kesilmesi ve bölgedeki hareket kabiliyeti ve barınma imkanının
kısıtlanacağı gerekçesiyle örgüt üst düzey yönetiminin emri ile Ilısu Barajı'nın
yapımının engellenmeye çalışıldığı vurgulanıyor. Terör örgütünün şehirlerde
yapılacak eylemleri e-mail yoluyla gönderdiği ifade ediliyor.
BDP'NİN ADI
SABRİ OK'TAN
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)'nin kuruluş aşamasında, parti
isminin terör örgütünün Avrupa sorumlusu Sabri Ok tarafından belirlendiği de
iddianamede yer alıyor.
Şırnak'ın Cizre Belediyesi İmar ve Ruhsat Müdürü
Serdar Elçi'nin KCK/TM yerel yönetimler bürosuna yaptı şikayet üzerine Cizre
Belediye Meclis üyesi Nezir Acet'in, Hüseyin Yılmaz, Zöhre Bozacı, Bayram
Altun'un yer aldığı KCK/TM ekoloji ve yerel yönetimler komisyonu tarafından
şikayetle ilgili sorgulandığı anlatılıyor.
Hüseyin Yılmaz'ın konuşma
esnasında "Biz koskoca Van gibi bir ilin belediye başkanını ihraç ettik, bak
Hakkari belediye başkanı bizim kadromuzda biz gittik görevden aldık." dediği
aktarılıyor.
KCK sözcülerinden Herdem Kızılkaya'nın, örgütün sözde silahlı
kanadı HPG'nin belediyeler üzerinde yaptığı vergilendirmeyi eleştirerek tüm
paraların mali komiteye aktarılması ve buradan alanlara dağıtılması, uygun
görüldüğünde HPG'ye aktarım yapılabileceği belirtiliyor.
Mazıdağı Belediye
Başkanı KCK/TM üyesi Nuran Atlı'nın 250 milyarlık parke taşı ihalesini 500
milyara verdiği, Nuran Atlı'nın 500 milyarı iller bankasından alarak doğrudan
ihaleyi alan müteahidin hesabına aktarmasıyla ilgili olarak örgütsel soruşturma
açıldığı, şüpheli Hüseyin Yılmaz'ın kesmiş olduğu eski faturayı iptal ederek 215
milyarlık yeni fatura keserek kalan 250 milyarı kendilerine getirmesi talimatını
verdiği ifade ediliyor.
TEHDİTLE ESNAFTAN PARA TOPLANIYOR
Terör
örgütünün elebaşısı Abdullah Öcalan'ın da avukatlığını yapan Avukat Siracettin
Irmak'ın örgüt yandaşlarının davalarına girerek, KCK/TM'den aldığı paralarla 1
yıl içerisinde evlendiği, ev ve araba aldığına dikkat çekiliyor.
İddianamede
Batman'da yapılan arazi yolsuzluğu ve seçimler için finans temini amacıyla arazi
ve ihale yolsuzluğu yapılması ve iş çevrelerinden para ve eşya alımı
yaptırılacağı, örgüte gelen paranın yüzde 50'sinin KCK/TM kasasına konulması
talimatı verildiği belirtiliyor.
PKK terör örgütünün üst düzey
yöneticilerinin talimatlarıyla, örgütsel işlerde kullanmak amacıyla 'Mali
Kampanya' adıyla belediye başkanları, meclis üyeleri ve belediyede çalışanlardan
aidat adıyla, esnaflar ve iş adamlarından da örgüte yardım adıyla gerektiğinde
tehditle para toplandığı vurgulanıyor.
1-3 Kasım 2008 tarihleri arasında
örgütten gelen çağrılar doğrultusunda, Diyarbakır'da Kürt sorununa demokratik
çözüm adı altında yasadışı PKK terör örgütüne karşı güvenlik kuvvetlerince
yürütülen sınır ötesi operasyonların durdurulması ve teröristbaşının sağlık
koşullarının kötülüğü bahanesiyle gerçekleştirilecek oturma eylemine, DTP'li
belediye başkanları ve meclis üyelerinin katılımının zorunlu olduğu, ayrıca 29
Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinliklerine ise katılmamaları yönünde Zöhre Bozacı ve
diğer örgüt yöneticilerinin, belediye başkan ve yardımcılarına talimat verdiği
ifade ediliyor.
TAŞ ATAN ÇOCUKLARIN ADI 'KÜÇÜK GENERALLER'
Terör
örgütü yandaşları şehir eylemlerinde ön saflarda hep çocukları kullanıyor. Bu
durum KCK iddianamesine de yansımış. İddianamede güvenlik güçlerine taş atmaları
için yönlendirilen çocuklar hakkında görüşmelerde 'Küçük Generaller' tabirinin
kullanıldığı belirtiliyor.
Sarmaşık Derneği'ni kalkındırmak amaçlı
belediyelerde çalışanlardan imza karşılığında her ay mükerrer olarak küçük
oranlarda paraların kesildiği, dernek tarafından yardım yapılan vatandaşların
siyasal olarak istismar edilmesinin amaçlandığı, derneğin yardımlarını DTP'ye oy
kazandırmak için kullandıkları, yardım alan ailelere "Belediye bizden giderse,
yeni belediye bize para vermez. Biz de bu kadar yardım yapamayız." diyerek
DTP'ye oy kazanmaya çalıştıkları anlatılıyor.
Terör örgütünün eylemleri KCK iddianamesinde
Terör örgütünün eylemleri KCK iddianamesinde
Son Dakika Haberler Son Dakika Haberler
Gündem
Paylaş: