Trabzon, kültür şölenine hazırlanıyor

TRABZON (CÝHAN)- Kaynak Kültür Yayýn Grubu´nun belediyeler ve sivil toplum kuruluþlarý ile daha önce Türkiye´nin farklý illerinde gerçekleþtirdiði Kültür Günleri´nin yeni duraðý Trabzon olacak. Toplumsal Uzlaþý ve Kültür Sanat Derneði (TUKSANDER) ve Kaynak Kültür Yayýn Grubu tarafýndan düzenlenen Trabzon Kültür Günleri, 8-9 Aralýk 2012 tarihlerinde Hamamizade Ýhsan Bey Kültür Merkezi´nde yapýlacak. Organizasyonda, Dr. Reþit Haylamaz, Kemal Gülen, Ýbrahim Kocabýyýk, Ali Demirel, Mehmet Akar, Seyit Erkal ve Osman Kaplan Trabzonlularla buluþacak. Konferanslarýn yaný sýra Kutsal Emanetler Fotoðraf Sergisi, Kitap Sergisi, Okur-Yazar Buluþmasý, Çaðýn Ölüm Tuzaklarý Sergisi ve kermes etkinliklerinin de yer alacaðý etkinliðin þölen havasýnda geçmesi bekleniyor. Ýki gün boyunca kültür ve sanata doyacak olan katýlýmcýlar, okuduklarý kitaplarýn yazarlarýyla tanýþma ve sohbetlerinde bulunma fýrsatýný da yakalayacak. TUKSANDER Baþkaný Dr. Uður Embiye Özgür, Kültür Günleri´nin Anadolu insanýnýn kitaplarýný okuduðu yazarlarla buluþmasý adýna önemli bir etkinlik olduðunu belirtti. Özgür, dernek yönetim kurulu üyelerinin de katýlýmýyla düzenlenen basýn toplantýsýnda, ilk olarak TUKSANDER´le ilgili bilgiler verdi. Derneðin kýsa bir süre önce kurulduðunu anlatan Özgür, Toplumsal Uzlaþý ve Kültür Sanat Derneði olarak öncelikle kuruluþ amaçlarýmýz içerisinde hedefimizi özetleyen iki kelime; kültür ve uzlaþý. Kültür, bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiði ve kuþaktan kuþaða aktardýðý her türlü maddi ve manevi özelliklerin bütünüdür. Kültür, bir toplumun kimliðini oluþturur, onu diðer toplumlardan farklý kýlar. Uzlaþma kelimesi için ise yapýlabilecek çok sayýda tarif vardýr elbette. Ancak biz diyoruz ki uzlaþma, farklýlýklarýmýzý koruyarak birlikte barýþ içinde yaþayabilme sanatýdýr. Herkesi kendi konumunda kabullenerek birbirini tanýma ve ortak sorunlara ortak çözüm arayýþýnda olduklarýný kaydeden Baþkan Özgür, mahiyetine uygun hoþgörü, müsamaha ve tolerans gibi pozitif manalarý da çaðrýþtýran uzlaþýnýn toplumun kültürünün de bir parçasý olmasý gerektiðini belitti. Küreselleþen dünyada herkesin korkuyla beklediði medeniyetlerin çatýþmasý tezinin panzehiri olan medeniyetler buluþmasýnýn ancak uzlaþý kültürü ve diyalogla saðlanabilecek bir süreç olduðuna vurgu yapan Özgür, þöyle devam etti: Biz diyoruz ki vicdanýmýz; bütün insanlýðý içine alacak kadar geniþ olmalý. Güven vaad etmeliyiz. Gönlümüzde herkesin oturabileceði bir yer olmalý. Gelecek adýna kültürler arasý köprüler kurmalý, farklýlýklarýmýzý koruyarak birlikte yaþama kültürü oluþturmaya çalýþmalýyýz. Yunus gibi diyoruz; yaratýlaný hoþ gördük Yaradan´dan ötürü. Ve çaðlar ötesinden seslenen Mevlana gibi `Gel, gene gel, ne olursan ol yine gel´ diyoruz. Ýnsan kalbi kýrmayý Kabe´yi yýkmaya denk görüyoruz. CÝHAN