Sancaktar isimli bir dergi Akit Gazetesi’ne tam sayfa bir ilan vermiş:
“Olmasaydı da olurduk. 1881-1938.”
Geçen yıl Koç Grubunun verdiği ilana nazire yapmış.
O ilana “Olmasaydın olmazdık” şeklindeydi.
İki ilan arasındaki fark ortada:
Biri ne kadar ahlâksızca ise, diğeri de o derece ahlaklı.
Hangisi ahlaklı peki, hangisi ahlaksız?
Bu, Kuran’ın indiği şartlarla direkt ilişkili bir mesele.
Bunu yobaz kafalar idrak edemez.
Allah’ın affetmeyeceğini söylediği en büyük günah olan şirk tüm ahlâksızlığıyla
Kahrolası Araplar hem Allah’a inanıyorlar, hem putlara.
Zenginlik, küçük bir zümrenin elinde “kudret aracı” (Haşr, 7) haline gelmiş.
Marx’ın söylediği gibi, murabaha (tefeci) sermayesi fakir fukara takımını perişan
Kız çocukları diri diri toprağa gömülüyor.
Peki; Allah’ın Elçisi (O’na selam olsun) olmasaydı o Arap toplumu yine olur
Ama şirk devam eder, o kahrolası düzen bütün ahlâksızlığıyla sürüp giderdi.
Yobaz kafa bunu da idrak edemez; çünkü Allah böylelerinin kalplerini ve
Bugün haç çıkarıyor, Hz.İsa’yı Allah’ın oğlu olarak kutsuyor olurduk.
O günün şartlarını düşünün:
Yobazların kafasına iyice girsin diye böyle anlatıyorum; küffar (kâfirler)
Vatanımızı bölüp parçalamışlar, her bölgede bir başka kafir!
Camiler yıkılmış, yerine kiliseler inşa edilmiş.
Camilerden ezan sesi yükselmiyor artık.
O ahlâksız yobazların özgürce kıldığı namazlar gizli gizli eda ediliyor.
Üç-dört yıl öncesinin Irak’ını düşünün:
On binlerce Müslüman kadının ırzına geçmişti Amerikan askerleri.
Aynısı bizim de başımıza gelecekti.
Bunu idrak etmekten dahi acizler.
Nedir bunların Atatürk düşmanlığı, nereden kaynaklanıyor?
Atatürk Kuran’ı Türkçeye çevirtti ve bunların saltanatını yıktı.
Dinci kafa buna tahammül edemiyor!
İnsanı, özellikle kadını Padişahın kulu olmaktan çıkarıp bağımsız bir birey haline
“Türk Milleti” diye bir eser yarattı ve bunun bağımsızlığını ilan etti.
Bu kahrolası yobaz kafalar için Türk Milleti’nin zerre kadara önemi yok; bunlar,
kitleleri Allah ile kandırarak saltanatlarını sürdürme peşinde.
Ha Türk olmuşlar, ha Arap; bunlar için bu ikisi arasında zerre fark yok!
Ha bağımsız bir ülkeye salip olmuşlar, ha zavallı bir sömürge; bu ikisi arasında
bunlar için zerre fark yok!
Bağımsız vatanın bunların nezdinde zerre kadar önemi yok; bunlar şirk aracı
yaptıkları ibadetleriyle yetiniyorlar.
Müstemleke olmanın hiçbir sakıncası yok bunların; tek dertleri her üç yüz
metreye bir cami yapmak; ama bilmiyorlar/idrak edemiyorlar ki, emri altında
yaşamak zorunda kalacakları o küffar takımı buna, bu riyakârlıklarına da izin
Atatürk bu ahlaksızlıklarını aldı ellerinden; öfkeleri buna!
İdrak edemedikleri bir şey daha var:
Türk Milleti son 10 Kasım’da da gösterdiği gibi, Ata’sına sahip çıkmakta kararlı.
Türk Milleti var olduğu sürece bu hasletine de sahip çıkacaktır.
Ve göreceksiniz bir gün ilan vermeye bile gerek kalmadan, Türk Milleti’nin
bunlar olmadan da var olacağını dost düşman görecektir.
Bu zavallı yobaz takımı bunu yaşayarak görecek, Türk Milleti’nin kararlı adımları
altında kalmaya ilelebet mahkûm olacaktır.
Ne mutlu bu Vatan’a ki, onu Mustafa Kemal Atatürk kurdu.
Bize böyle bir deha nasip ettiği için Rabbime sonsuz şükranlar.
O eşsiz dehanın söylediği gibi:
Ne mutlu Türküm diyene!
Allah’a emanet olun…