'' Yar Yar gidersen günahlarım boynuna….
Bensiz gitme gitme bir oda uzağıma…
.''  

Bu aşk illeti insanı nasıl bencil yapıyor di mi :)) Ya da egosal sevgilerimiz…Bu arada hakkını yememek lazım bayılıyorum bu cümleye :) Bensiz gitme bir oda uzağıma….Gitme gerçekten :( Ah bu futbolcuların kampları da olmasa çok iyi olcek ama olupduru :) ayrılık yakıpduru…sevişmeler bekleyipduru :)

Arkası yarın demişim en son yazımın son cümlesinde. Hııı oldu canıııım yarın… :))  Bir yazım daha var borçlu olduğum biliyorum biliyorum hatırlatmayın :) Kar da sevişmek başkadır başlıklı yazım :) ** Annemin dediği doğru. Bazı konularda babama benzemişim gerçekten. Babiş de öyle bir saate kadar geliyorum der en az iki gün… Hemen çıkıyorum dese maksimum beş saatin dolmasını bekle :) Benim de zaman mefhumum yok :)  Annem hep bak bu kızın senin dişi olanın der babama ama  daha çoook başka yanlarımdan sanırım :) Babişim balık burcu. Duygusal. Romantik. Derinlerde…Ya işi gereği ya da ruhu gereği hep hatunları baştan çıkarmış. Aşık edip edip peşinden sürüklemiş. Yakmış yıkmış gönülleri çatır çatır vakti zamanında. Cambazmış ya…akrobat…fizik o biçim…orta oyuncu…tatlı dil kıvraklığı o biçim…yakışıklıymış da of off offf :)) kurbanlarından biri annem olunca, babama benzer yanlarımla ben atlayıvermişim deli cengaver gibi orta yere :)

Ben,
       çok aşık olurmuşum…
Yani, çok aşık olurdum…
Yani, çok aşık oluyorum…
Yani, çok AŞK doluyum…

Eeee….Aşk egosunun  terbiyesi de böyle çıkıyor işte :)

Aşık ola ola…
Aşk ola ola….

Aşk'ı bile tadında bırakmayı öğreniyor insan. Nasıl ki,  zor insanı büyütüyor, pişiriyor ise….Aşk da bunda en büyük payı olan.
Aşk arsızı olmak diye bir şey duymuştum. Aşk da arsızlık olmaz bence. Olmamalı. O zaman yanmak biter. Yanmak bitince, pişmek biter, pişmek bitince olmak biter….
Her Aşk yeniden doğuruyor sanki beni. Hücrelerimle, kanımla, canımla, bedenimle, ruhumla….Bi şey de oluşuyor ya yeni yeni en çok ona bayılıyorum. Bi şey oluşması ne demek ?

Yani, yeni bi şiiler çıkıyor ortaya. Yeni bir çalışma, yeni bir eser, yeni bir şarkı, yeni bir yazı, yeni bir oyun…
Aşk döl yatağı gibi. Yeniye hamile kalınca oluştuğu ve ortaya çıktığı yer gibi. Onun için aslında kaybetme duygusu yersiz olmalı sanki. Çünkü kayıp ettiğimize değil,  onun verdiği yeni oluşuma sevinmeliyiz.
Aşık olduğumuz kimse ya da neyse,  onu kaybetmekten çok onun katkısıyla oluşan yeniye sevinmeliyiz.

Takılmayı çok seviyoruz. Hemen halatları çıkarıp bağlanmayı….Demir atmayı. Oysa yaşam öyle mi…herşey hareket halinde. Dönüyor dönüyor…
Kaybetme korkularımız sıkı sıkı bağlıyor bizi. Kaybetme korkularımız felaketlerin mıknatısı. Bize ait olsun istiyoruz her bi şeyi. Biz bize ait olamıyoruz ayol…kim kime ait olmuş :)) bir saniye öncemize bile hakim değiliz :)
Milyon hücremiz ölüp, yerine  yenileri gelirken bedenimiz de, biz nasıl bir insanın bize bağlı kalmasını bekleriz.

''Yar...
Bir benim ol…
Beni öp..
Bir bana sahiplen…
Bir beni sev…
İkimiz bir beden…
Ben korkarım sen yoksan kendi gölgemden…
''  Bu arada Yıldız Tilbe ye bayılıyorum…yanarken, pişerken neler neler çıkarıyor böyle….amaaaaa….beklentiler işte! :(( netcen gariii yazıpduru, yazılıpduru, çizilipduru bu beklentiler… :) Terbiye olupduru bu ego….netceeen :))

Geçenlerde sevimsiz durumlar oluştu aşkımın içinde. Sevmiyorum ben samimiyetsizlikler olununca :( Şevkiciiim kırılıyor elimde değil…
Anacım siz bile tanımışsınızdır beni şu yazdığım yazılardan. Herşeyimin orta yerde olduğunu, öleee bi şiiler saklansın, gizlensini sevmediğimi, olduğum gibi olduğumu….di mi….
Dedim ya!
AŞK olmak için var…
Pişmek için var…
Değişip dönüşmek için var…
gizli kapaklı duygular giricekse işin içine,  ne işin var senin aşk ta maşk ta…git otur bilgisayarının başına oyunlar oyna, sanal aşklar yaşa yani di mi…ne geliş, ne geliştir…geldiğin gibi, ya da kendini bildiğin en son halin gibi git bu dünyadan yumşak yumşak :)))

Güzel güzel payladık birbirimizi tabi…
Asıl derdimizin haklı gelmek olmadığı, aksine olma yolunda birbirimiz için birer şans olunduğu,
Birbirimize zarar değil, yarar verminin daha güzel olunduğu….
Birbirimize ayırdığımız vakıtın zaman kaybı değil, zamanın kazancı olunduğu ( sayın yazarım dokunmayınız ı larıma :)
Tensel sevgimizin değil, kalben sevgimizin ömür boyu olunduğu….
Birliktelik anında sahiplenmenin değil, sadece olmanın olunduğu…

Öle işte :)
Ehh! sonrası malum :)) deliler gibi….saatlerce…günlerce…daha anlamlı….daha farklı…daha arzulu…daha güçlü….çok iyi geldi.

Bi şeyin altını gerçekten en kalın şekliyle, en siyah boya ile çizmek istiyorum….

HER ŞEYİN BAŞI YAKLAŞIM…
HER ŞEYİN BAŞI YAKLAŞIM…
HER ŞEYİN BAŞI YAKLAŞIM…

Öfkenin olduğu yerde, korkunun olduğu yerde yaklaşımımız değişir. Bağlanmamız gereken korkularımız değil….yaklaşımımız olmalı. Öfkemizi bile şık bir tepside sunduğumuz da bakın karşı tarafın yaklaşımı nasıl değişir. Yeter ki biz yakınlaşalım yaklaşımımızla…..

Neyse….başka alanlara kayasım var :) onun için bitirsem iyi olucak :)

Bu arada ** bu işaretin içeriğini unutmadan yazayım. Karda sevişmek başkadır yazım da asıl onu anlatmak için yola çıkmıştım ama başka yerlere gitmişim. Sonra da haleti ruhiyem değiştiği için geri dönüp anlatasım da gelmemişti. Ehh! dedim kış ola hayrola…Şimdi kar yağmasını bekliyorum. Tazecik tazecik karda sevişip onun yazısını yazacağım haberiniz ola. Bayat sevişme yazısı sizi sıksın istemedim :))

Ne diyordum ben?
Beni okuyan gözlerinize,
İyi niyetli yaklaşımlarınıza,
Yüreğinize sağlık :)))

Bu arada Rio Amazonas (e-motivasyon.net)Øystein Sevåg & Lakki Patey...http://www.e-motivasyon.net dinlemeye çalışın lütfen :)) hem de bol bol, fırsat buldukça...yaklaşımlarımız için inanılmaz etkili…..
 
Mucuk mucuk hepinize sevgiyle :))
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.