Prof. Dr. Ali Osman Özcan

aozcan@skyturk.net



    Kuzey kutbunun buz çöllerinde yerleşim yerleri birbirinden çok uzaktır. Böyle bir buz çölünde bir Eskimo köylüsüyle bir Rus köylüsü dost olup birbirlerine misafirliğe giderler. Her iki köylü de çok iyi avcıdır.

    Günlerden bir gün Rus köylüsü Eskimo köylüsüne misafir gider. Akşam sohbetinde ertesi günü ayı avına gitmeye karar verirler. Kurallara göre avın yöneticisi Eskimo’dur. Ertesi gün iki avcı av için yola düzülürler. Kutup ayısını görürler. Rus avcı Eskimo’ya ne yapacağını sorar. Eskimo “Bizim eve doğru kaçacağız” der. Eskimo önde Rus arkada iki avcı ayının önünden kaçmaya başlar.
Yarı yola gelince Rus yorulur, kendi kendine şöyle der: Biz ayı avına mı çıktık; yoksa ayıdan kaçmaya mı geldik?
Bir an durur tüfeğini ayıya doğrultur ve ateşler.
Tüfek sesini duyan Eskimo hırsla geri döner. Yüzü kıpkırmızı, yumrukları sıkı bir halde Rus dostuna bağırmaya başlar. Öfkesi kudurmuş Eskimo’nun bu davranışına Rus dostu bir anlam veremez. Şaşkın bir halde “Ne oldu, ben ne yaptım?” diye sorar. Eskimo öfkesine hâkim olmaya çalışarak “Nemi yaptın? Bu ayıyı ben evin önüne kadar götürecek, orada vuracak ve içeriye alacaktım. Şimdi bu ayıyı taşı bakalım!” diye Rus dostuna emir verir.

    Bu hikâye günümüzün sorun çözücülerinin davranışlarına çok uygun bir hikâyedir. Rus avcı gibi sorunun aslını, temelini araştırmadan çözmeye kalkışıp yarı yolda kalarak sorunu başkalarına taşıtmaya kalkan sorun çözücülerin Rus avcıdan farkları yoktur. Sorunları kısık sesle ve fısıltılı haberlerle çözmeye kalkıp daha sonra kamuoyuna rezil olanların durumu, Rus avcının durumundan farklı değildir. Sorunlara paçavracılık yöntemiyle yaklaşanlar, sorunları çözemezler.

    Rus avcı biraz daha dayanıp Eskimo’nun evine kadar sabredebilse hiçbir sorun kalmazdı. Lakin acemice davranıp acele ederek şipşak bir kararla cüretkâr davranarak ayıyı sırtında taşımak zorunda kalmıştır. Sorunlara şipşak çözüm üretmek akıl gözünü kör etmektir. Eskimo avcısı ne yapacağını gayet iyi bilmektedir. Lakin dostu onun kafasının içinden geçenleri niyet okuyucu olarak okuduğunu zannetmiş ve ayıyı öldürmüş; nihayetinde de ayıyı taşımak zorunda kalmıştır. Rus avcı, yine kendi sorumluluğunu üstlenmiş ve ayıyı taşımıştır. Günümüzde ise sorunları yüzüne gözüne bulaştırıp kurnazlık saatinde kurnazlık üreterek başkalarının üzerine atanlar da vardır. Ne kuramsal ne pratik çözümler değil; sorunlarla ilgili ideolojik montajlama ve modellerle sorunlar çözülmeye çalışılmaktadır.

    Hiçbir sorumluluk üstlenmeden, güzel ahlakın parıldayan ışığını söndürüp sorumluluk ipini kopararak sorumluluğu başkalarının üstüne yıkmaya çalışanlar, ayıyı sırtında taşımaktan korkanlardır. Tehlikeli zirvelerde sert ve soğuk rüzgârlara direnmek gerekir. Sorun çözerken tehlikeli zirvedeki korkudan başka yere bakamama yüzünden sorunları at gözlüğüyle çözmeye kalkanlar, sorun üstüne sorun çıkarıcılardır. Kendi öfkelerini teslim alarak kendilerini teselli edemeyenlerin sorunlara öfkelenmeleri de sorunu içinden çıkılamaz hâle getiren bir başka nedendir. Ülkemiz sorunlarında da ideolojik montaj, modelleme, moda ve makyaj ambalajı yapılarak sunulan sorun görüntüleri de kol gezmektedir. Sorunları şaşırtarak birbirine kırdırmak da sorun çözücülük diye pazarlanmaktadır. Ayıyı taşırken haşadı çıkan Rus avcının nefes alışları ve yorgunluğu da üzerinde iyi düşünülmesi gereken konulardan biridir. Bir amaç uğruna insanlar eza, cefa, işkence ve eziyet çekebilirler. Lakin sorumluluklarını üstlendiklerinde bunların hiçbir önemi kalmaz.

    Eskimo ve Rus avcısı arasındaki ortak adalet anlayışı Rus avcıya ayıyı taşıttırır. Eskimo’nun yardım edip etmediği bilinmemektedir. Esasen adaletin de ölçüsü “insaf” dediğimiz duyguda yatmaktadır. Onun için bazen “el insaf” deriz. İnsaf merhamete, vicdana veya mantığa dayanan adalet olarak ortalama davranışın göstergesi olan bir sözcüktür.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.