Bana asılan erkeklerin çoğu şu soruyu sormuştur. '' Yatarken giyinik misindir? ''
Hayır efendim…hayır,
Çırıl çıplak yatarım. Mümkünse giyinmek zorunda olamak istemem. Yatağın içinde özgürce dönmek, dolanmak isterim.
Hatta bazen tenimin yumuşaklığı değer elime, ben de partnerimin elini usulca alır koyarım karnımın üzerine… :)
Bir çoklarınız yuuuh! dese de, ben bunu yapmayı severim de… :)
Bence konuyu hemen oraya buraya çekiştirmemek lazım. Karın dedik, ten dedik, dişilik ve erkeğin eli dedik. Bedeni ile barışık olmak, duygusal beyin dedik.
Benim işim beden…
En çok kadın…
Dişilik…zarafet…
Estetik…öz güven…
Bir zamanlar doktor bir sevgilim olmuştu. Birlikteliğimiz de yapmasını en çok istediğim şey, elini karnımın üstüne koymasıydı. Çünkü o sıralar yer, yurt değiştiriyor, iş değiştiriyor, çevre değiştiriyordum. Karnım sürekli acıkmış gibi gurulduyor, kasılıyordu. Onun bana bu dokunuşu sevişmelmizden bile daha iyi geliyordu. Karın bölgemiz bizim ikinci beynimizdir. Duygularımızın alıcısıdır. Bunu huzursuz olduğumuz bir anda karnımızdan gelen kıpırdanmalarla anlayabiliriz. O bölge de bizi mikroplara karşı koruyan, onlarla savaşan askerlerimiz vardır. Bağışıklık hücrelerimizin yüzde seksen'i karın bölgesinde yaşar.
Hanımlar, ( özellikle size :) kızmaca yok )
Madde 1 : Lütfen ! karın bölgenizi korselerle, sıkı sıkı cicilerinizle sarıp
sarmalamayın.
Madde 2 : Kilolu ya da zayıf olun hiç fark etmez, açın karnınızı ve gezdirin avuç içinizi üzerinde. Hatta, varsa partneriniz hiç utanıp sıkılmadan bunu yapmasını ondan isteyin.
Madde 3 : Ara ara mantı yapar gibi mıncıklayın karnınızı. Tv seyrederken mesela…ya da yatağınıza girdiğiniz zaman…yemeklerden yana zorlandığınızda,
uzun seyahatler sonrasında. Mantı yemekden çok, mantıyı yapın karnınızda :)
Madde 4 : Baş ağrısı bahanelerinizin yerini bence karın ağrılarına bırakın :) Bırakın ki, eşiniz doktoru olsun duygularınızın.
Madde 5 : Onu yemek yemelerinizle ödüllendirdiğiniz gibi, yediklerini yakmakla da ödüllendirin. Açın ev de müziği….atıverin göbecikleri. İnanın en etkili zanaks odur.
Bu gün beş madde yeter di mi? Evet ya! ben de pek sevmiyorum birisi böyle öğütler verdi mi :)
Azıcık tekrar dişiliğe dönmek istiyorum.
Kadın bedeniye barışmalı….barışık hatta sarmaş dolaş olmalı. Biz bazen didişiyoruz sanki onunla. Sürekli rejimler, estetikler, operasyonlar…aslında bunları yaptırmadan önce barışmayı denesek. Ama öyle ayna karşısında '' Ooo cici …cicii '' diyerek değil tabi.
İnanın eğitimlerimden o kadar çok örnek var ki, bunu başaran. Bir hikayeyi paylaşayım hemen….
Bir gün dersime katılmak üzere bir bayan geldi. Bir ellibeş boylarında sanırım. Ehh1 azıcık göbeklice. Yani biraz azıcığın büyük olanı da diyebiliriz.
Mutsuz gözleri görmemek mümkün değil. Anladığımı sanarak '' emin olun ders de favorim siz olucaksınız '' dedim gülümseyerek. Yok canım demesine izin vermedim. '' Ben bazen Paris de ki dans salonlarını gezerim ve derslere katılanları izlerim. İçlerinde en estetik dans edenler sizin gibi göbişli hanımlar olmuştur '' dedim. '' Siz de farklı duruyor hareketler. Belki ben sizden bi şeyler öğrenicem…memnun oldum '' dedim. Sıcak bi başlangıçla giriş yaptık….
Dersler devam etti, o da derslere katılmaya devam etti. Yapamadığı ya da zorlandığı hareketler de aslında bedeninin nasıl açıldığını görmeye başladı. Onu nasıl ihmal ettiğini, bedeniyle iletişimin ne kadar basit olduğunu anlamaya başladı. Evli değil, sanırsam uzun soluklu ilişkisi de yoktu. Ya da olamıyordu :( Yavaş yavaş daha bir güler yüzlü olmaya başladı. Karnıbahar gibi giyinmeyi bırakıp daha renkli şeyleri tercih eder olmuştu. Beni en mutlu edeni bir gün tırnaklarına kırmızı öje sürüp gelmişti. Çünkü artık ellerini öyle estetik kullanıyordu ki, kırmızı ojeyi hak etmişti :) yürüyüşü duruşu değişmişti. Ondan daha fazla ben mutluydum vallahii :)
Sonra zayıflamaya devreye girdi. İç çamaşırları vitrinleri ufak ufak :) Kadın işte!
Kadın önce bedeniyle mutlu olmalı. Kusur sandığı tüm güzel yanlarıyla….
Örnekler bitmeyecek, benim de çenem durmayacak… :)
Anlayan yüreğinize, okuyan gözlerinize sağlık….
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
