BU DOLABI KAPSÜLLENDİRMELİ Mİ ?

BU DOLABI KAPSÜLLENDİRMELİ Mİ ?
Bir ay kadar önce  duyduğumda  ‘’o da neymiş ya ‘’ deyip şöyle bir düşünüp  üzerine unuttuğum bir güncel  trend , bu gece artık yazlıkları zahmet olmazsa kaldırayım , kışlıkları çıkarayım diye kıyafet odasına dalıp  dolaplara ,bavullara ve vakumlu paketlere girişince zınk diye yeniden aklıma geldi.
Ne mi ymiş? 
Kapsül Dolap… 
Yok yok uzaya falan uçmuyor .
 Bir bardak suyla oral olarak ta yutulmuyor.
Hee ben zaten biliyordum diyenler de  var eminim. Eee napalım yani ? Bilenler bilmeyenlere anlatsın diyecek halim yok ya .Mecbur  kısa bir tanım geçeceğim artık.
Kapsül  gardırop bir sezon için dolabınızda bulunan 30– 40 birbirine uyumlu parçayı kombinleyerek sezon boyunca başka bir şeye ihtiyaç duymadan giyinmenizi sağlayacak bir sistem. Yalnız aksesuarlar bu sisteme dahil değil. 
Haydi  yaptık bakalım ne işe yarayacak derseniz işte size faydaları :
Nakitten ve de ne bugün ne giysem diye kaybedeceğin vakitten tasarruf ediyorsun 1 , stilini belirlemiş oluyorsun 2 , markalaşma ve tüketici  çılgınlığına kendi çapında tavır koyuyorsun 3 , dolabının kapısını rahat kapatıyorsun 4.
Valla şimdi buradan bakınca iyi gibi gözüktü bana da , hem de bu gece  , ama yok yok ben yinede tumadım bu kapsül işini. Ben yapmam. Niye mi ?..
 Al sana bir sürü neden. Hem de faydaların hepsini çürütecek türden.
Bir kere en başta alışveriş yapmayı seviyorum da ondan . Hangi kadın sevmez ki. Alışveriş için  İlla eşşek yüküyle paralar harcamak veya markalara takılmak da gerekmez … Farklı bir şeyler giymek insana kendini gayet de iyi hissettirir. Ortama uygun ve farklı  giyinmeye çalışmak önce kendine sonra karşındaki insanlara olan saygını gösterir. 
İyi de param yok. Yok yaaa. Sigaraya hergün bir veya birkaç onluk vermeyi biliyoruz ama. Ayrıca kıyafet olayında da çok şiddetli bir geri dönüşüm olayı var. Az bir bütçeyle  İkinci el  harika alışverişler yapabileceğiniz site ve pazarlar var. İndirim mağazaları , kapatacak diye zararına satış yapanlar var. Arada  semt pazarlarına da uğra bak üç kuruşa ne nimetler çıkar oralardan şaşarsın. Sende sevinirsin , satanda sevinir.
Bugün ne giyeceğim diye az düşüneyim. Zamandan kazanayım .
Düşün arkadaşım,  azcık düşün yaaa,  ne var ki bunda. Beyin egzersizi olur , aizheimer  olmazsın. Zaten düşünmeye düşünmeye bu hale geldik .Ne yapacaksın tasarruf ettiğin zamanda uzay mekiğimi yapacaksın fırında. 
Sonra bir de kapsül hevesiyle dolaptaki parçaları stilim bu diye bağırtmak için şort , t-shirt  doldurdun diyelim  ,eltinin düğününe de mi şort giyeceksin mesela. Hadi dolap  limitinden kıydın düştün bir tane adamlık ta aldın diyelim , eeee her gezmeye de hep onu mu giyeceksin. Maazallah konu komşu ne der sonra..
Düşünsene bir sevgilin var ve bir sezon boyunca karşısına aynı kot pantolon , üç beş tane değişik t-shirtle çıkıyorsun. Adam gözünü kapatıyor , şöyle bir seni düşünsün istiyor , gel gör ki hep aynı pantolon , aynı  t-shirt , aynı ayakkabı , aynı don. Valla benden söylemesi , terlikleri bırakır kaçar 3 güne. Sonra kapsüldü , stildi  kimse ağlamasın ☺
Son olarakta dolap kapağı .
Varsın dolsun taşsın dolap. Baktın kapak kapanmıyor. Oturursun dolabın önüne , başlarsın fazla gelenleri ayıklamaya. Oldu mu sana bir sürü kıyafet. 
Şimdi onları ne yapacağına karar ver. 
Komşu olabilir , tanıdığının tanıdığı veya dilenmeyip çalışan bir mülteci anne ….git ona  elden ver . Ya da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine  bağışla , arayınca kapıdan gelip alıyorlar. Başarabilirsen sat bir şekilde, kazandığın parayı  doğuda kitaba , deftere , oduna ihtiyacı olan bir okul bul ona yolla…türet , üret … zor mu?
 Bak hem aldın mutlu oldun.Satanda sevindi.Hem giydin mutlu oldun.. Hem de kurtuldun mutlu oldun..bir de üstüne bir işe yaradın. Fena mı oldu? 
Hadi sen karar ver şimdi dolabın kapsülünden mü olsun , yoksa gelenekselinden mi  ? ☺
Birde kapsül dolap koçluğu yapanlar varmış . Blog bile açmışlar başarı hikayelerine….Yok artık  daha neler. Ulan ne antin kuntin işler memleketi olmuşuz. 
Ben daha İletişim Koçluğu ,İş Geliştirme Koçluğu ,Kişisel Marka Koçluğu,Yönetici Koçluğu,Aile Koçluğu,Kariyer Koçluğu,Öğrenci Koçluğu, Yaşam Koçluğu bunları ,idrak edememişim birde bu çıkmış. 

Allahım aklımı koru  ☺ diyecekken …. Aklıma akıl sağlığı diyeti geliverdi. 

Bak ben kilo verdirtmeyen diyete diyet demem deme. Aklımız bize hep lazım. Akıllı olursan kiloda verirsin. Ben verdim oradan biliyorum ☺

Bilim adamlarına göre akıl diyeti beyne iyi gelen gıdalardan oluşan bir diyet. Beyni güçlendiren, strese karşı dirençli hale getiren, ileride ortaya çıkabilecek depresyon, manik-depresyon, doğum sonrası depresyon, intihar eğilimi gibi rahatsızlıkları bile önleyebiliyor. Üstelik uygulaması çok kolay.
Bu diyette dikkate alınan omega 3 yağ asidi.Normal ruh halindeki insanlar için (eğer varsa) Omega3' ün, günde 1,2 gram alınması yeterli iken, melankolik yada hafif depresyondakilerin ise 4-5 gr mutlaka tüketmesi gerekiyor.
Benim gibi haka boka kafayı takıyor , gün geçtikçe tahammül sınırlarınızın daraldığını hissediyorsanız ve de daha çok şeker ve karbonhidrat tüketme eğilimiz varsa ,işte size örnek liste ve ipuçları geliyor.
Sabah taze peynir, yumurta, taze meyve suyu veya Yulaf ezmesi gibi tahıllar içeren dengeli bir kahvaltı 
Öğlen balık, yoğurt, bol sebze ve meyve, tam Buğday unundan ekmek, bulgur gibi besinler ( hem beyin işlevleri için gerekli maddelerini verir, hem de şişmanlık ve kalp damar hastalıklarından korur.)
Yemek aralarında meyve veya bir miktar fındık, badem
Akşam yemeklerinde ise özellikle "omega 3" yağ asitleri açısından zengin, somon gibi yağlı bir balık yanında, yoğurt, salata ve meyve, tercih edilmelidir.
Ve buyurun en çok omega 3 içeren bazı gıdaların listesi 
Keten tohumu yağı (100 gramında 53304 mg),Keten tohumu (100 gramında 22813 mg),Balık yağı (100 gramında 35311 mg),Filizlenmiş turp tohumu (100 gramında 722 mg),Somon balığı (100 gramında 2018 mg),Balık suyu (100 gramında 220 mg),Taze fesleğen (100 gramında 316 mg),Kurutulmuş mercanköşk (100 gramında 4180 mg),Ringa balığı (100 gramında 11861 mg),Uskumru balığı (100 gramında 2670 mg),Asma yaprağı (100 gramında 843 mg),Sarımsak tozu (100 gramında 4279 mg),Ceviz yağı (100 gramında 10401 mg),Pişmiş brokoli (100 gramında 258 mg)
,Hamsi balığı (100 gramında 1478 mg),Kurutulmuş tarhun otu (100 gramında 2955 mg),Kurutulmuş nane (100 gramında 2792 mg),Ton balığı (100 gramında 1298 mg),Soya yağı (100 gramında 6789 mg)

Bu gıdaları diyetinize ekleyebildiğiniz kadar ekleyin, mısır, ayçiçeği yağı, margarine elveda , zeytinyağı ve susam yağına merhaba deyin  ve akıllı olun ☺ İşte bu kadar.

İyi  haberlerle dolu , muhteşem bir hafta olsun
Bihter Bangı